GÜNCEL: 15/03/2013 |
||||||||||||||
Ekonomi Bakanlığından: İTHALATTA
HAKSIZ REKABETİN ÖNLENMESİNE İLİŞKİN TEBLİĞ (TEBLİĞ NO:
2013/5) BİRİNCİ
KISIM Genel Bilgi
ve İşlemler Mevcut
önlem ve soruşturma MADDE
1 – (1) 1/9/2007 tarihli ve 26630
sayılı Resmî Gazete'de yayımlanan İthalatta Haksız Rekabetin Önlenmesine
İlişkin Tebliğ (2007/11) ile Çin Halk Cumhuriyeti (ÇHC) menşeli kromit,
magnezit ve krom magnezit ateş tuğlaları (ateş tuğlaları) ithalinde dampinge
karşı kesin önlem yürürlüğe konulmuştur. (2) 18/4/2009 tarihli ve 27204 sayılı Resmî
Gazete’de yayımlanan İthalatta Haksız Rekabetin Önlenmesine İlişkin Tebliğ
(2009/11) ile önlemin kapsamında değişiklik yapılarak 6815.91 gümrük tarife
pozisyonu (GTP) altında bulunan dolomit içerenler ve magnezyum oksit esaslı (3) Bahse konu önlemin yürürlükten kalkma süresinin
bitiminden önce, İthalatta Haksız Rekabetin Önlenmesi Hakkında Yönetmeliğin
(Yönetmelik) 35 inci maddesi çerçevesinde 5/11/2011 tarihli ve 28106 sayılı
Resmî Gazete’de yayımlanan İthalatta Haksız Rekabetin Önlenmesine İlişkin
Tebliğ (2011/20) ile mevcut önlemin yürürlükten kalkacağı ve ilgili ürünün
yerli üreticilerinin mevzuatta öngörülen sürelerde yeterli delillerle
desteklenmiş bir başvuru ile nihai gözden geçirme soruşturması (NGGS)
açılması talebinde bulunabilecekleri duyurulmuştur. (4) Yerli üreticiler Kümaş Manyezit Sanayi A.Ş
(Kümaş) ve Süperateş Ateşe Mukavim Malzeme Sanayi A.Ş. (Süperateş) tarafından
ÇHC menşeli ürün için uygulanmakta olan dampinge karşı önlemin sona ermesinin
damping ve zararın devamına veya tekrarına yol açacağı iddiası ile yapılan
başvuru üzerine 7/8/2012 tarihli ve 28377 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan
İthalatta Haksız Rekabetin Önlenmesine İlişkin Tebliğ (2012/19) ile
başlatılan NGGS Ekonomi Bakanlığı’nın (Bakanlık) İthalat Genel Müdürlüğü
(Genel Müdürlük) tarafından yürütülerek tamamlanmıştır. (5) Kümaş ve Süperateş firmaları tarafından yapılan
başvuru diğer yerli üreticiler, Haznedar Refrakter Sanayi A.Ş., Konya
Selçuklu Krom Magnezit Tuğla Sanayi A.Ş. ve Sörmaş Söğüt Refrakter
Malzemeleri A.Ş. tarafından da desteklenmiştir. Kapsam MADDE
2 – (1) Bu Tebliğ; 14/6/1989 tarihli
ve 3577 sayılı İthalatta Haksız Rekabetin Önlenmesi Hakkında Kanun,
20/10/1999 tarihli ve 99/13482 sayılı İthalatta Haksız Rekabetin Önlenmesi
Hakkında Karar ve 30/10/1999 tarihli ve 23861 sayılı Resmî Gazete’de
yayımlanan İthalatta Haksız Rekabetin Önlenmesi Hakkında Yönetmelik
(Yönetmelik) hükümleri çerçevesinde yürütülen NGGS sonuçlarını içermektedir. Yerli
üretim dalının temsil niteliği MADDE
3 – (1) Soruşturma sırasında yapılan
incelemede, Yönetmeliğin 20 nci maddesi uyarınca, başvurunun yerli üretim
dalı adına yapılmış olduğu ve söz konusu üreticilerin yerli üretim dalını
temsil ettiği anlaşılmıştır. İlgili
tarafların bilgilendirilmesi, bilgilerin toplanması ve değerlendirilmesi MADDE
4 – (1) Soruşturma açılmasını
müteakip, söz konusu ürünün tespit edilen ithalatçılarına, ÇHC’de yerleşik
bilinen üretici/ihracatçılara ve ayrıca anılan ülkede yerleşik diğer
üretici/ihracatçılara iletilebilmesini sağlamak amacıyla ÇHC’nin Ankara
Büyükelçiliğine ilgili soru formları, başvurunun gizli olmayan özeti ve
soruşturma açılış Tebliğ’ine ulaşmalarını sağlamak için soruşturma açılışına
ilişkin bildirim yapılmıştır. (2) Taraflara soru formunu yanıtlamaları için posta
süresi dahil 37 gün süre tanınmış olup tarafların süre uzatımı yönündeki
makul talepleri karşılanmıştır. (3) Yerli üretim dalı soruşturma süresince Bakanlığımız
ile işbirliği içinde olmuş ve gerektiğinde talep edilen ilave bilgileri temin
etmiştir. (4) Kendilerine soru formu gönderilen 12 ithalatçı
firmanın 5’inden cevap alınmıştır. (5) ÇHC’de yerleşik firmalardan yalnızca Bayuquan
Refractories Company Ltd. (BRC) üretici-ihracatçı soru formuna cevap
vermiştir. Ancak, BRC firması tarafından iletilen bilgiler ışığında, firmanın
soruşturma dönemi olarak belirlenen 2011 yılında ihracatının olmadığı tespit
edilmiştir. (6) Ayrıca, ilgili taraflardan alınan bilgi ve
belgelerin gizli olmayan özetleri talep eden bütün ilgili tarafların
bilgisine sunulmak üzere hazır tutulmuştur. (7) Yönetmeliğin 25 inci maddesi uyarınca,
soruşturma sonucundaki belirlemelere esas teşkil eden bilgi, belge ve
değerlendirmeleri içeren nihai bildirim işbirliğinde bulunan ithalatçılar,
ÇHC’de yerleşik üretici/ihracatçılar ile söz konusu ülkelerin resmi
temsilciliklerine iletilmiş olup karşıt görüş ve değerlendirmelerini
iletmeleri için makul süre tanınmıştır. (8) 28/12/2012 tarihinde yayımlanan nihai
bildirime, yerli üretici Kümaş, üretici/ihracatçı BRC firması ve
ithalatçı/kullanıcı firmalar Diler Demir Çelik Endüstri ve Tic. A.Ş.,
Yolbulan Baştuğ Metalurji Sanayi A.Ş., Yazıcı Demir Çelik Sanayi A.Ş. ve
Erdemir Demir ve Çelik Fabrikaları A.Ş.’den görüş alınmıştır. (9) Nihai bildirimin yapılması akabinde BRC firması
tarafından kamu dinleme toplantısı yapılması talebinde bulunulmuştur. Bu
firmanın talebinin karşılanması amacıyla 24/1/2013 tarihinde kamu dinleme
toplantısı gerçekleştirilmiştir. Yerli üreticiler Kümaş ve Süperateş
firmaları, ithalatçı Vesuvius İstanbul ve ithalatçı/kullanıcı firma Yolbulan
Baştuğ Metalurji Sanayi A.Ş.’yi temsilen Türkiye Demir Çelik Üreticileri
Derneği Genel Sekreteri toplantıya katılmış olup taraflara soruşturma ve
nihai bildirim raporuna ilişkin görüş ve iddialarını sunma fırsatı
tanınmıştır. (10) Tarafların soruşturma boyunca ortaya koyduğu
tüm bilgi, belge ve görüşler incelenmiş, mezkûr görüşlerden mevzuat
kapsamında değerlendirilebilecek olanlara bu Tebliğin ilgili bölümlerinde
değinilmiştir. Yerinde
doğrulama soruşturması MADDE
5 – (1) Yönetmeliğin 21 inci maddesi
çerçevesinde yerli üreticilerden Kümaş’ın Kütahya ve Süperateş’in İstanbul’da
bulunan üretim tesislerinde yerinde doğrulama gerçekleştirilmiştir. Gözden
geçirme dönemi MADDE
6 – (1) Önlemin yürürlükten kalkması
durumunda, dampingin ve zararın devamı veya yeniden meydana gelmesinin
muhtemel olup olmadığının değerlendirilmesine esas teşkil etmek üzere
1/1/2009-31/12/2011 arasındaki dönemi gözden geçirme dönemi olarak
belirlenmiştir. İKİNCİ
KISIM Soruşturma
Konusu Ürün ve Benzer Ürün Soruşturma
konusu ürün ve benzer ürün MADDE
7 – (1) Soruşturma konusu ürün, ÇHC
menşeli 6902.10.00.10.11, 6902.10.00.10.12 ve 6902.10.00.10.13 gümrük tarife
istatistik pozisyonları (GTİP) altında yer alan kromit, magnezit ve krom
magnezit ateş tuğlaları ile 6815.91 gümrük tarife pozisyonu (GTP) altında yer
alan magnezit, dolomit ve kromit içerenlerdir (dolomit içerenler ve magnezyum
oksit esaslı, (2) Soruşturma konusu ürün, GTP açılımı olarak
ağırlık itibariyle %50’den fazla magnezya oksit, kalsiyum oksit ve krom oksit
içeren ateş tuğlaları olmakla birlikte, teknik olarak %80 ve üzeri magnezit
ve %5-20 arası grafit içeren magnezya karbon tuğlalardır. Magnezya karbon
tuğlalar, %3-4 aralığında reçine veya zift kullanılarak üretilip 1250-2000
tonluk preslerde şekillendirilmekte ve sonrasında da 250-3200C’deki temper
fırınlarında temperlenmektedir. (3) Magnezit karbon tuğlaların üretiminde sinter
magnezitten üretim ve ergitilmiş (fused) magnezitten üretim olmak üzere iki
farklı yöntem uygulanmaktadır. Fused magnezitten üretim, saf magnezitin
elektrik fırınlarında 30000C’nin üstünde ısıl işleme tabi tutularak yoğun bir
madde olan ergitilmiş magnezyum oksit elde edilmesiyle yapılmaktadır. Sinter
magnezit ise, magnezit hammaddesinin 18000C’de 12 saat süreyle pişirilmesi
(kalsinasyon ve sinterleme) işleminden sonra yüksek basınçlı preslerde
şekillendirme işlemine tabi tutulması sonucunda nihai halini almaktadır. (4) Manyezit tuğlalar ise farklı boyutlardaki
manyezitin uygun bağlayıcılar ile mikserde karıştırılıp 1250-2500 ton
kapasiteli preslerde şekillendirilmesi ile üretilmektedir. Şekillendirilen
tuğlalar 1500-17500C’deki tünel fırınlarda pişirilmektedir. Pişmiş magnezit
tuğlalar %12-20 porozite içermekte olup yoğunlukları 2.90 – 3.10 g/cm3
aralığındadır. Ayrıca 400 – 800 kg/cm2 soğukta kırılma mukavemetlerine
sahiptir. (5) Önlem konusu ürün, özellikle demir çelik
endüstrisinde pota, ark ve konverter fırınlarında kullanılmaktadır. Bunun
dışında çimento ve kireç sanayinde döner fırınlar ve dikey fırınlar diğer
kullanım alanlarındandır. (6) Yerli üretim dalı tarafından üretilen ateş
tuğlaları ile ÇHC menşeli ateş tuğlalarının benzer ürün olduğu tespiti mevcut
önlemin yürürlüğe girmesini sağlayan soruşturmada (esas soruşturmada)
yapılmıştır. Bu soruşturmada ise gerek yerli üretim dalı tarafından üretilen
gerekse soruşturma konusu ülkeden Türkiye’ye ihraç edilen ateş tuğlalarının
işlevsel özellikleri, fiziksel özellikleri, kullanım alanları, dağıtım
kanalları, kullanıcıların algılaması ve birbirini ikame edebilmeleri
açısından iki ürünün benzer ürün olma durumunu ortadan kaldıracak bir
değişiklik olduğuna dair herhangi bir görüş alınmamıştır. (7) Bu nedenle, ÇHC menşeli soruşturma konusu ürün
ile yerli üretim dalı tarafından üretilen ateş tuğlalarının benzer ürün
olduğu tespiti geçerliliğini korumaktadır. (8) Daha önce de belirtildiği üzere, 1/9/2007
tarihli ve 26630 sayılı Resmî Gazete'de yayımlanan İthalatta Haksız Rekabetin
Önlenmesine İlişkin Tebliğ (2007/11) ile 6815.91 GTP’i altında bulunan
magnezit, dolomit veya kromit içerenlere (dolomit içerenler hariç) ilişkin
önlem, 18/4/2009 tarihli ve 27204 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan İthalatta
Haksız Rekabetin Önlenmesine İlişkin 2009/11 sayılı Tebliğ ile
6815.91.00.00.19 GTİP’i altında bulunan magnezyum oksit esaslı, (9) Soruşturma konusu eşya ile ilgili açıklamalar
genel içerikli olup uygulamaya esas olan GTİP’ler ile GTP ve karşılığı eşya
tanımıdır. Bununla beraber, soruşturma konusu eşyanın Türk Gümrük Tarife
Cetveli’nde yer alan tarife pozisyonunda ve/veya tanımında yapılacak
değişiklikler bu Tebliğ hükümlerinin uygulanmasına halel getirmez. ÜÇÜNCÜ
KISIM Dampingin
Varlığı ve Devamı MADDE
8 – (1) Yönetmeliğin 35 inci maddesi
çerçevesinde önlemin yürürlükte olduğu süre içinde dampingin devam edip
etmediği incelenmiştir. (2) Soruşturma kapsamında yeni damping marjı
hesaplanmamış, esas soruşturmada hesaplanmış olan damping marjı gösterge
olarak dikkate alınmıştır. DÖRDÜNCÜ
KISIM Maddi
Zararın Varlığı ve Devamı Genel
açıklamalar MADDE
9 – (1) Yönetmeliğin 35 inci maddesi
çerçevesinde önlemin yürürlükte olduğu dönemde, yerli üretim dalında zarar
durumu ve önlemin yürürlükten kalkması halinde zarara etki edebilecek
muhtemel gelişmeler incelenmiştir. (2) Bu çerçevede, ithalatın miktarı ve muhtemel
gelişimi, fiyatlarının gelişimi, fiyat kırılması ve fiyat baskısı ile yerli
üretim dalının ekonomik göstergeleri incelenmiştir. İthalat verileri
incelenirken 2009, 2010 ve 2011 yılları dikkate alınmıştır. Maddenin
genel ithalatı MADDE
10 – (1) Soruşturma konusu ürünün
genel ithalatının 2009 yılında 13.462 ton iken 2010 yılında 12.206 tona
düştüğü, 2011 yılında ise artış göstererek 17.990 ton olarak gerçekleştiği
gözlemlenmektedir. (2) Toplam ithalatın ortalama birim fiyatları
incelendiğinde ise 2009 yılında 1.145 ABD Doları/Ton olan birim fiyatın 2010
yılında 1.049 ABD Doları/Ton’a düştüğü, 2011 yılında ise 1.091 ABD Doları/Ton
olarak gerçekleştiği görülmektedir. (3) Soruşturma konusu ürünün Dahilde İşleme Rejimi
(DİR) kapsamında ithalatı yapılmamaktadır. Maddenin
soruşturma konusu ülkeden ithalatı ve birim fiyatı MADDE
11 – (1) ÇHC menşeli ithalatın
gelişimi incelendiğinde, 2009 yılında 4.371 ton olarak gözlenen ithalat
miktarının 2010 yılında 4.109 tona düştüğü, 2011 yılında ise 6.099 ton olarak
gerçekleştiği görülmektedir. ÇHC menşeli ithalatın soruşturma konusu madde
ithalatı içerisindeki payına bakıldığında 2009 yılında %32 seviyesinde olan
ithalat içindeki payın 2010 yılında ve 2011 yılında %34 olarak gerçekleştiği
görülmektedir. (2) ÇHC’den gerçekleştirilen ithalatın ortalama
birim fiyatı 2009 yılında 746 ABD Doları/Ton iken 2010 yılında 687 ABD
Doları/Ton’a düşmüş, 2011 yılında ise 752 ABD Doları/Ton’a ulaşmıştır.
Ayrıca, 2009-2011 yıllarında ÇHC’den yapılan ithalatın birim fiyatının diğer
ülkelerden yapılan ithalatın birim fiyatının çok altında olduğu
gözlemlenmektedir. (3) Soruşturma konusu ülkeden yapılan ateş tuğlası
ithalatının seyri incelendiğinde, genel ithalat 2009 yılında (2008’e kıyasla)
kriz nedeniyle %24 oranında daralırken ÇHC’den yapılan ithalat %16 oranında
artmıştır. 2010 yılında ise, genel ithalatta %10 oranında bir daralma
yaşanırken soruşturma konusu ülkeden yapılan ithalat ise %6 seviyesinde
daralmıştır. 2011 yılında ise soruşturma konusu ülkeden yapılan ithalat %48
oranında artarken genel ithalat %47 oranında artmıştır. Genel olarak
değerlendirildiğinde, söz konusu ülkeden yapılan ithalatın önleme rağmen
devam etmekte olduğu ve önlemin yürürlükten kalkması halinde artarak devam
etmesinin muhtemel olduğu görülmektedir. Önlem
konusu ithalatın pazar payı MADDE
12 – (1) Soruşturma konusu ürünün
yurtiçi tüketimi, yerli üretim dalının yurtiçi satışları ile soruşturma
konusu ateş tuğlalarının genel ithalatının toplanması suretiyle
hesaplanmıştır. (2) Bu çerçevede hesaplanan toplam tüketim endeksi,
2009’da 100 iken 2010 yılında 114 birime, 2011 yılında ise 125 birime
yükselmiştir. ÇHC menşeli soruşturma konusu ateş tuğlalarının tüketim
içindeki payı 2009 yılı 100 kabul edildiğinde 2010 yılında 82 birime düşmüş,
2011 yılında ise 112 birime çıkmıştır. Önlem
konusu ithalatın yerli üretim dalının iç piyasa fiyatları üzerindeki etkisi MADDE
13 – (1) ÇHC’den gerçekleştirilen
ithalatın yerli üretim dalının fiyatlarını kırıp kırmadığı incelenmiştir.
Fiyat kırılması hesap edilirken, yerli üretim dalının yıllık ortalama yurt
içi satış fiyatı ile önlem konusu ürünün Türkiye pazarına gümrük vergisi ile
diğer ithal maliyetlerini içeren ağırlıklı ortalama giriş fiyatı
karşılaştırılmıştır. Hesaplama yapılırken ÇHC için yürürlükte bulunan
dampinge karşı önlem dikkate alınmamıştır. (2) Bu bağlamda, CIF ihraç fiyatına göre ÇHC
menşeli ithalatın 2009 yılında %28, 2010 yılında %33, 2011 yılında ise %37
düzeyinde fiyat kırılmasına neden olduğu tespit edilmiştir. (3) Fiyat baskısı, dampingli ithal fiyatlarının Türkiye
piyasasında yerli üretim dalının olması gereken satış fiyatının yüzde olarak
ne kadar altında kaldığını gösterir. Fiyat baskısı analizinde, soruşturma
konusu ülkenin CIF ihraç fiyatlarının üzerine gümrük vergisi ve ithalat
masrafları ilave edilerek bulunan ilgili ülke menşeli ürünlerin Türkiye
piyasasına giriş fiyatları, yerli üretim dalının ticari maliyetine mâkul
oranda kâr marjı eklenmek suretiyle tespit edilen olması gereken satış fiyatı
ile karşılaştırılmış ve dampingli ithalatın fiyatının yerli üretim dalının
olması gereken fiyatını baskı altına aldığı tespit edilmiştir. (4) Bu çerçevede, fiyat baskısı ÇHC menşeli ürün
için CIF ihraç fiyatının yüzdesi olarak 2009 yılında %27, 2010 yılında %31,
2011 yılında ise %30 olarak hesaplanmıştır. Diğer
faktörler MADDE
14 – (1) ÇHC, soruşturma konusu
ürünün üretiminde kullanılan hammadde rezervlerinin önemli bir kısmına
sahiptir. Bu bağlamda, hem nihai ürünün hem de hammaddenin dünyadaki en büyük
ihracatçısı konumundadır. Ancak, ÇHC’nin söz konusu ürüne ilişkin politikası,
hammadde ihracatını olabildiğince azaltarak, katma değeri daha yüksek olan
nihai ürünün ihracatını arttırmak yönündedir. Dolayısıyla, hammadde
fiyatlarının belirlenmesinde çok büyük rolü olan soruşturma konusu ülke,
gerek hammadde gerekse nihai ürün ihracatını yönlendirebilmektedir. (2) ÇHC önlem konusu ateş tuğlalarında kullanılan
ergitilmiş ve sinter magnezit ile grafit hammaddelerinin dünyadaki başlıca
tedarikçisidir. European Refractories Producers’ Federation (Avrupa Refrakter
Üreticileri Federasyonu) tarafından yayımlanmış bir makalede, ÇHC hükümetinin
geçtiğimiz yıllarda mezkur hammaddelerin ihracatına kota uygulamakta iken,
ihracatçı firmalara ihracat lisansı alma zorunluluğu getirmiş olduğu
belirtilmektedir. Bu şekilde ÇHC’den hammadde ihracı sınırlanmakta olup hem
ÇHC içi hem de dünya fiyatları etkilenmektedir. (3) İthalatçı Vesuvius İstanbul firması kamu
dinleme toplantısında bahse konu ihracat lisansının bedelinin yalnızca 30 ABD
Doları/Ton olduğunu hammadde fiyatını arttıranın aracılar olduğunu
belirtmiştir. (4) Buna karşılık, yerli üretici Kümaş ve Süperateş
firmaları lisans bedelinin 30 ABD Doları/Ton olmadığını, Asian Metal web
sitesinden almış oldukları bilgiye göre 2013 ilk 6 ayı için belirlenen lisans
bedelinin 112 ABD Doları/Ton olduğunu belirtmişlerdir. Lisans sahibi
firmaların aralarında belirledikleri baz fiyat çerçevesinde, nihai fiyata
200-250 ABD Doları/Ton gibi bir rakam ekleyerek ihraç ettiklerini
belirtmişlerdir. Yerli
üretim dalının ekonomik göstergeleri MADDE
15 – (1) Önlem konusu ithalatın
yerli üretim dalı üzerindeki etkisinin belirlenmesinde, Kümaş ve Süperateş
firmalarının verileri esas alınmıştır. Eğilimin sağlıklı bir şekilde
incelenmesi amacıyla Türk Lirası bazındaki veriler için yıllık ortalama ÜFE oranları
kullanılarak enflasyondan arındırılmış reel değerler esas alınmış ve 2009
yılı 100 olacak şekilde endeksleme yapılmıştır. (2) BRC firması nihai bildirime ilişkin
görüşlerinde ve kamu dinleme toplantısında, ÜFE oranları kullanılarak
enflasyondan arındırılmış reel değerlerin esas alınmış olmasının yerli üretim
dalının ekonomik verilerindeki gerçek durumu gizlemek amacıyla yapıldığı
görüşünü dile getirmiştir. Ancak bahsi geçen işlem bugüne kadar yürütülen tüm
soruşturmalarda uygulanmış olup, bu soruşturmaya özgü bir uygulama değildir.
Öte yandan, verilerin enflasyondan arındırılmış reel değerlerinin esas
alınmasının nedeni eğilimin sağlıklı bir şekilde incelenebilmesini
sağlamaktır. a) Üretim; 1) Yerli üretim dalının ilgili üründe 2009 yılında
100 olan üretim miktar endeksi 2010 yılında 130 birime yükselmiştir. 2011
yılında ise 134 birim olarak gerçekleşmiştir. b) Satışlar; 1) Yerli üretim dalının ilgili üründe 2009 yılında
100 olan yurtiçi satış miktar endeksi, 2010 yılında 133 birime yükselmiştir.
2011 yılında ise 143 birim olarak gerçekleşmiştir. Aynı dönem için yurtiçi
satış hâsılatı reel olarak incelendiğinde, 2009 yılında 100 olan endeksi 2010
yılında 114 birime yükselmiş, 2011 yılında ise 137 birim olarak
gerçekleşmiştir. c) İhracat; 1) Yerli üretim dalının ilgili üründe 2009 yılında
100 olan ihracat miktar endeksi 2010 yılında ise 124 birime yükselmiş, 2011
yılında ise 112 birim olarak gerçekleşmiştir. Aynı dönem için ihracat
hasılatı reel olarak incelendiğinde, 2009 yılında 100 olan endeksin 2010
yılında 114 birim, 2011 yılında ise 93 birim olarak gerçekleştiği
görülmüştür. ç) Yurtiçi fiyatlar; 1) Yerli üretim dalının ilgili üründe ağırlıklı
ortalama yurtiçi birim satış fiyatı endeksi 2009 yılında 100 olarak
alındığında, endeksin 2010 yılında 85 birim, 2011 yılında ise 96 birim olarak
gerçekleştiği tespit edilmiştir. d) Pazar payı; 1) Soruşturma konusu ürünün yurt içi tüketimi 2009
yılında 100 olarak alındığında 2010 yılında 114 birime yükselmiş, 2011
yılında ise tüketim endeksi 125 birim olarak gerçekleşmiştir. Yerli üretim
dalının ilgili üründe yurtiçi pazar payı endeksi ise 2009 yılında 100 olarak
kabul edildiğinde 2010 yılında 104 birime çıkmış, 2011 yılında ise 99 birim
olarak gerçekleşmiştir. e) Stoklar; 1) Yerli üretim dalının ilgili üründeki stok
verileri incelendiğinde 2009 yılında 100 olan stok miktar endeksi 2010
yılında 93’e gerilemiş, 2011 yılında ise 112 birim olarak gerçekleşmiştir. f) Kapasite ve kapasite
kullanım oranı (KKO); 1) Yerli üretim dalının 2009 yılında 100 olan
üretim kapasitesi endeksi 2010 ve 2011 yıllarında 99 olarak gerçekleşmiştir.
Ayrıca, 2009 yılında 100 olan KKO endeksi, 2010 yılında 132’ye, 2011 yılında
ise 136’ya yükselmiştir. g) İstihdam; 1) Yerli üretim dalının ilgili üründeki çalışan
toplam işçi sayısı endeksi 2009 yılında 100 kabul edildiğinde 2010 yılında
125 ve 2011 yılında 113 birim olarak gerçekleşmiştir. ğ) Ücretler; 1) Yerli üretim dalının ilgili ürün üretiminde
çalışan işçilerinin aylık giydirilmiş brüt ücret endeksi 2009 yılında 100
olarak alındığında, 2010 yılında 112 birim, 2011 yılında ise 119 birim olarak
gerçekleşmiştir. h) Verimlilik; 1) Yerli üretim dalının ilgili ürün üretiminde
çalışan işçi başına verimlilik endeksi 2009 yılında 100 iken, 2010 yılında
104 birim, 2011 yılında ise 119 birim olarak gerçekleşmiştir. ı) Maliyetler; 1) Yerli üretim dalının
ilgili üründe ağırlıklı ortalama birim ticari maliyet endeksi 2009 yılında
100 iken, 2010 yılında 87 birime gerilemiş, 2011 yılında ise 95 birim olarak
gerçekleşmiştir. i) Kârlılık; 1) Yerli üretim dalının ilgili üründe ticari
maliyetleri ve ortalama yurt içi satış fiyatları dikkate alınarak hesaplanan
yurt içi ürün birim kârlılık endeksi 2009 yılında 100 olarak kabul
edilmiştir. Endeks değeri 2010 yılında 61 birime gerilemiş, 2011 yılında ise
120 birim olarak gerçekleşmiştir. j) Nakit akışı; 1) Yerli üretim dalının ilgili ürün satışları ile
yarattığı nakit akışı endeksi 2009 yılında 100 birim iken, 2010 yılında 86
birime gerilemiş, 2011 yılında ise 148 olarak gerçekleşmiştir. k) Özkaynakların kârlılığı
ve yatırım hâsılatı; 1) Yerli üretim dalının bütün faaliyetleri ile
ilgili olarak, 2009 yılı itibariyle 100 olan özkaynak kârlılığı
(Kâr/Özkaynak) endeksi, 2010 yılında 67’ye düşmüş, 2011 yılında ise 88 olarak
gerçekleşmiştir. 2) Yatırım hâsılatı (Kâr/Aktif Toplamı) oranı
endeksine bakıldığında ise 2009 yılında 100 olan endeks, 2010 yılında 77’ye
düşmüş, 2011 yılında ise 109 olarak gerçekleşmiştir. l) Büyüme; 1) Yerli üretim dalının bütün faaliyetleri ile
ilgili olarak, aktif büyüklüğü reel olarak 2009 ve 2010 yıllarında 100 birim
iken, 2011 yılında 114 birim olarak gerçekleşmiştir. m) Özsermaye; 1) Yerli üretim dalının sermaye artırma yeteneğini
görebilmek amacıyla yerli üretim dalının bütün faaliyetlerinde kullanılan
özsermayesinin gelişimi incelenmiştir. Buna göre, 2009 yılında 100 olan
özsermaye endeksi, 2010 yılında 115’e yükselmiş, 2011 yılında ise 140 birim
olarak gerçekleşmiştir. n) Yatırımlar; 1) Yerli üretim dalının yapmış olduğu tevsi
yatırımları 2009 yılında 100 olarak alındığında, 2010 yılında 139’a
yükselmiş, 2011 yılında ise 378 birim olarak gerçekleşmiştir. 2) Ayrıca, yerli üretim dalının yapmış olduğu yenileme
yatırımları 2009 yılında 100 olarak alındığında, 2010 yılında 194’e
yükselmiş, 2011 yılında ise 336 birim olarak gerçekleşmiştir. Ekonomik
göstergelerin değerlendirilmesi MADDE
16 – (1) Yerli üretim dalından temin
edilen veriler ışığında yapılan incelemeler sonucunda, 2009 yılında krizin
etkisiyle bozulan ekonomik göstergelerin 2010 yılında düzelmeye başlamış
olduğu görülmektedir. 2011 yılında üretim rakamları, yurt içi ve yurt dışı
satışlar, kapasite kullanım oranı ve istihdam gibi göstergelerde 2009 yılına
kıyasla bir düzelme olmuştur. Bunun yanı sıra, önleme rağmen soruşturma
konusu ülkenin pazar payını bir miktar arttırdığı gözlemlenmektedir. BEŞİNCİ
KISIM Dampingin
ve Zararın Devamı veya Yeniden Oluşma İhtimali Genel
açıklamalar MADDE
17 – (1) Yönetmeliğin 35 inci
maddesi hükümleri gereğince, önlemin sona ermesi halinde zararın devamı veya
yeniden meydana gelmesinin muhtemel olup olmadığı değerlendirilmektedir. (2) Bu kapsamda, taraflarca ortaya konulan bilgi ve
belgeler ile yapılan araştırmalar sonucunda elde edilen veriler çerçevesinde;
soruşturmaya konu ithalatın muhtemel seviyesi ve fiyatları ile bunun yerli
üretim dalının fiyatları üzerinde etkisi, ÇHC’deki sektörün durumu ve
Türkiye’ye yönlendirebileceği kapasitesinin bulunup bulunmadığı, Türkiye
dışında ÇHC’ye yönelik bir ticaret politikası önlemi olup olmadığı, önleme
tabi ülkenin diğer ülkelerde pazar bulma imkanları ile önlemin yürürlükten
kalkması durumunda soruşturmaya konu ithalatın yerli üretim dalı üzerindeki
muhtemel etkileri incelenmiştir. (3) BRC firması nihai bildirime ilişkin
görüşlerinde ve kamu dinleme toplantısında, NGGS’nini Anti-damping Anlaşması
(ADA) nın 11 inci maddesi uyarınca, esas olanın 5 yıllık sürenin sonunda
anti-damping önleminin yürürlükten kalkması, istisnai olanın ise önlemin
yürürlükten kalkmasının damping ve zararın yeniden meydana gelmesine neden
olacak olması durumunda önlemin devamına karar verilmesi olduğunu dile
getirmiştir. Buna ilişkin olarak da Dünya Ticaret Örgütü (DTÖ) Daimi Temyiz
Organının almış olduğu bir kararı (Appelatte Body Report on U.S.-Oil Country
Tubular Goods) örnek göstermiştir. (4) Bu konudaki mevzuat ve içtihatta NGGS’nin 5
yıllık önlemin sona ermesinden önce açılmış olması, önlemin kaldırılması
durumunda dampingin ve zararın devam edeceği ya da yeniden meydana geleceğine
dair belirlemelerin yapılmış olması şartlarının sağlanamaması durumunda
önlemin yürürlükten kaldırılması gerektiği belirtilmiştir. Önleme
tabi ülkedeki sektörün durumu ve kapasite MADDE
18 – (1) Uluslararası Ticaret
Merkezi (International Trade Center-ITC) verilerine göre, dampingin devamı ve
yeniden meydana gelme ihtimali bölümünde de belirtildiği üzere ÇHC’nin
soruşturma konusu ürün ile bu ürünün hammaddesinin dünyadaki en büyük
ihracatçısı olduğu görülmektedir. (2) ÇHC’nin 2009 yılında %34,5 olan dünya ateş
tuğlası ihraç pazarındaki payı 2010 yılında %38,4’e, 2011 yılında ise %41,3’e
yükselmiştir. (3) Bu bilgiler ışığında, önleme tabi ülkede
Türkiye pazarına göre çok büyük üretim kapasitesinin bulunduğu, önlemin
yürürlükten kalkması durumunda bu kapasitenin Türkiye pazarına
yönlendirilebileceği ve bunun sonucunda da yerli üretim dalında zararın
devamı veya yeniden meydana geleceği değerlendirilmektedir. Önleme
tabi ülkenin diğer ülke pazarlarındaki durumu MADDE
19 – (1) ÇHC’nin en çok ihracat
yaptığı ülkelerin başında, Japonya, Hindistan ve Güney Kore gelmektedir.
ÇHC’nin 2009 yılından bu yana bu ülkelere yapmakta olduğu ihracatı arttırdığı
görülmektedir. (2) ITC verilerine göre, ÇHC’nin Japonya’ya yapmış
olduğu ihracat 2009 yılında 105.359 ton iken, 2011 yılında 164.095 tona
yükselmiştir. Öte yandan, Hindistan’a yapılan ihracat 2009 yılında 118.090
ton iken bu rakam 2011 yılında 175.148 tona yükselmiştir. Güney Kore’ye
yapılan ihracatta da ciddi bir artış yaşanmış olup 2009 yılında 79.888 ton
olan ateş tuğlası ihracatı 2011 yılında 125.980 tona yükselmiştir. ÇHC’nin
ihracatında yaşanan ciddi artışlar, soruşturma konusu ülkede mezkur ürüne
ilişkin yüksek kapasitenin bulunduğuna işaret etmektedir. Diğer
ülkelerce uygulanmakta olan dampinge karşı önlemler MADDE
20 – (1) ABD tarafından ÇHC menşeli
ateş tuğlaları ithaline karşı 20/9/2010 tarihinden itibaren CIF bedelin
%128,1’i ile %236’sı oranlarında dampinge karşı önlem uygulanmaktadır. Bu
önlem, ÇHC’nin sadece ülkemize değil diğer ülkelere de dampingli ihracat
yaptığını ve önlemin yürürlükten kalkması durumunda benzer eğilimin devam
etmesinin muhtemel olduğunu ortaya koymaktadır. (2) BRC firması nihai bildirime ilişkin
görüşlerinde ve kamu dinleme toplantısında, Avrupa Birliği’nin (AB) de ÇHC
menşeli ateş tuğlası ürününe ilişkin bir önlemi olduğunu ancak söz konusu
önlemin 2011 yılında yürürlükten kaldırıldığını belirtmiştir. (3) Ancak yerli üreticiler kamu dinleme
toplantısında BRC firmasının bu tespitine cevaben Avrupa’da yerleşik
üreticilerin üretimlerini ÇHC’ye kaydırmaları neticesinde önlemin devamının
bir anlamı kalmadığını ve bu nedenle yürürlükten kaldırıldığını dile
getirmişlerdir. (4) Öte yandan, AB tarafından Resmî Gazete’de
yayımlanan 21/6/2011 tarihli ve 616/2011 sayılı Tebliğden de anlaşılacağı
üzere, yerli üretim dalı tarafından üretiminin önemli bir kısmını ÇHC’ye
kaydırmış olduğu iddia edilen bir firmanın, yerli üretim dalının başvurusunu
desteklememesi neticesinde yerli üretim dalı temsil niteliğini
sağlayamadığından soruşturmanın önlemsiz kapatıldığı anlaşılmıştır. Türkiye
pazarının önemi MADDE
21 – (1) Ateş tuğlalarının başlıca
nihai kullanıcıları demir-çelik ve çimento sektörleridir. Bilim, Sanayi ve
Teknoloji Bakanlığı tarafından 2012 yılında yayımlanan Demir Çelik Sektörü
Raporuna göre, Türkiye, dünyadaki çelik üreten 66 ülke arasında 10 uncu
sırada, Avrupa’daki çelik üreticileri arasında ise Almanya’dan sonra 2 nci
sırada yer almaktadır. Öte yandan, yine Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı
tarafından yayımlanan Çimento Sektörü Raporuna göre ise, Türk çimento
sektörü, üretimde Avrupa birincisi ve dünyada ÇHC, Hindistan ve ABD’den sonra
dördüncü sırada yer almaktadır. Bu bağlamda, ülkemiz soruşturma konusu üründe
ÇHC için önemli bir pazar olarak değerlendirilmektedir. Talebi
etkileyen unsurlar MADDE
22 – (1) Yerli üretim dalı yaygın
olarak kullanılan bir teknoloji ile üretim yapmakta olup ithalatçı firmalara
gönderilen soru formlarına gelen cevaplardan yerli ürün ile önlem konusu ürün
arasında kalite yönünden bir fark bulunmadığı anlaşılmaktadır. Ayrıca,
ithalatçı firmalardan gelen cevaplardan anlaşıldığı üzere talebi etkileyen
unsurlar arasında fiyat unsuru öne çıkmaktadır. Dampingli ihracatın
fiyatlarını etkileyen ana unsur ise soruşturma konusu ülke tarafından
belirlenen hammadde fiyatları ve bu belirlemelerden kaynaklanan haksız
rekabet ortamıdır. Bu durum, hammaddeye erişim açısından tüm dünya ülkelerine
karşı daha avantajlı konumda olan ÇHC’de yerleşik firmaların pazar paylarını
arttırabilmek için fiyatlarını arttırmalarının güçleşeceğine işaret
etmektedir. (2) Türkiye Demir Çelik Üreticileri Derneği Genel
Sekreteri kamu dinleme toplantısında, çelik üretiminde ton başına 5-6 ABD
Doları civarında ateş tuğlası kullanımının söz konusu olduğunu, her ne kadar
soruşturma konusu ürünün çelik sektörünün en önemli girdileri arasında
bulunmasa da söz konusu önlemin ek bir maliyet yarattığını ve önlemin
kaldırılması ya da makul bir seviyeye çekilmesi gerektiğini dile getirmiştir. (3) Diğer yandan, Erdemir Demir ve Çelik
Fabrikaları A.Ş. nihai bildirime ilişkin görüşünde, ateş tuğlası temin ettiği
firmaların performans maliyetlerini belirlerken, döküm sayısını dikkate
aldığını belirtmiştir. Satın alma kararlarında hem fiyatın hem de performansın
etkili olduğunu ve önlemin kaldırılmasının demir çelik sektörünün menfaatine
olacağını dile getirmiştir. (4) Soruşturma konusu ürünün ithalatçısı Vesuvius
İstanbul firması ise kamu dinleme toplantısında, ürünün kullanıcılarının
ihtiyaçlarını farklı ürünlerden oluşan geniş kapsamlı bir paket şeklinde
temin etmek istediklerini ve mevcut önlem nedeniyle soruşturma konusu ürünü
kendi ürün gamına ekleyemediğini, bu durumun da satışlarını olumsuz yönde
etkilediğini belirtmiştir. Öte yandan firmalar tarafından kendilerinin tercih
edilme nedeninin, ürünlerinin yüksek kaliteye sahip olması olduğunu ifade
etmiştir. (5) Buna karşılık olarak, yerli üretici Kümaş
firması, ülkemiz kullanıcılarının yüksek mühendislik bilgisi ve teknik
yönetimi ile üretimde düşük maliyetli ürünlerden bir karma yaparak bahse konu
ürünün tedarikini kendilerinin yönetmekte olduğunu belirtmiştir. Esas
soruşturmada tespit edilen damping marjları MADDE
23 – (1) Mevcut önleme esas teşkil
eden soruşturma esnasında tespit edilen damping marjı, firmaların önlemin
yürürlükten kalkması halindeki muhtemel davranışlarını yansıtacak önemli bir
gösterge niteliği taşıdığından dikkate alınmıştır. Buna göre, esas soruşturma
sırasında ÇHC’de yerleşik üretici-ihracatçı firmalar için tespit edilen damping
marjı CIF bedelin %53,7’si oranındadır. (2) BRC firması nihai bildirime ilişkin
görüşlerinde ve kamu dinleme toplantısında üretici/ihracatçı soru formunu tam
ve eksiksiz olarak doldurmuş olmalarına rağmen kendileri için bir marj
hesaplaması yapılmadığını belirtmiştir. Ancak daha önce de belirtildiği üzere
bahse konu firmanın soruşturma dönemi içerisinde ihracatı olmadığından
firmanın üretici-ihracatçı soru formuna verdiği yanıtlar çerçevesinde marj
hesabı yapılmasına imkan verecek herhangi bir veri bulunmamıştır. (3) Yerli üreticiler Kümaş ve Süperateş firmaları
kamu dinleme toplantısına ilişkin görüşlerinde uygulanmakta olan önlemin
yetersiz olduğunu dile getirmişlerdir. Üçüncü
ülkelerden ithalat MADDE
24 – (1) 2009-2011 döneminde üçüncü
ülkelerden yapılan ithalat incelendiğinde, önlem sonrasında 2009 yılında
yaşanan krizin de etkisiyle ithalatın düştüğü, 2010 yılında ise önleme tabi
ithalatta olduğu gibi düşüşün devam ettiği gözlemlenmektedir. 2011 yılında
hem önleme tabi ithalat hem de üçüncü ülkelerden yapılan ithalatta bir artış
olduğu değerlendirilmektedir. Ayrıca, bu ülkelerin ortaya çıkması fiyat
bazında rekabete işaret etmekte olup önlemin yürürlükten kalkması durumunda
önlem konusu ülkeden yapılan dampingli ithalat nedeniyle yerli üretim dalında
zararın yeniden meydana gelmesinin muhtemel olduğu değerlendirilmektedir. Değerlendirme MADDE
25 – (1) Uygulanmakta olan dampinge
karşı önlemin sona ermesi halinde dampingin ve zararın devam edip etmeyeceği
veya yeniden meydana gelmesinin muhtemel olup olmadığı konusu incelenmiş olup
önlemin ortadan kalkması durumunda, yerli üretim dalının fiyatının
kırılmasının muhtemel olması, soruşturma konusu ülkenin Türkiye’ye
yönlendirebilecek ciddi kapasitesinin ve ihracat kabiliyetinin bulunması,
önlem konusu ülkedeki üretici-ihracatçıların Türkiye pazarını yakından
tanımaları ve dağıtım kanallarına kolay ve hızlı biçimde nüfuz edebilecek
durumda olmaları nedeniyle mevcut önlemin ortadan kalkması durumunda
dampingli ithalatın ve zararın yeniden meydana gelmesine yol açmasının
muhtemel olduğu değerlendirilmektedir. ALTINCI
KISIM Sonuç Karar MADDE
26 – (1) Soruşturma sonucunda, meri
önlemlerin yürürlükten kaldırılması halinde dampingin ve zararın devamı veya
yeniden meydana gelmesinin muhtemel olduğu tespit edildiğinden İthalatta
Haksız Rekabeti Değerlendirme Kurulunun kararı ve Ekonomi Bakanının onayı ile
soruşturma konusu ürün için uygulanmakta olan dampinge karşı önlemlerin
aşağıda belirtilen şekilde aynen uygulanmaya devam edilmesine karar
verilmiştir.
Uygulama MADDE
27 – (1) Gümrük idareleri, Karar
maddesinde gümrük tarife pozisyon numarası, tanımı ve menşe ülkesi belirtilen
eşyanın ithalatında, karşılarında gösterilen tutarlarda dampinge karşı kesin
önlemi tahsil ederler. Yürürlük MADDE
28 – (1) Bu Tebliğ yayımı tarihinde
yürürlüğe girer. Yürütme MADDE
29 – (1) Bu Tebliğ hükümlerini
Ekonomi Bakanı yürütür. 15 Mart 2013 CUMA Resmî Gazete Sayı : 28588 |