GÜNCEL:
12/03/2005 |
|||||||||||||||
Dış
Ticaret Müsteşarlığından: İTHALATTA HAKSIZ REKABETİN ÖNLENMESİNE İLİŞKİN
TEBLİĞ (TEBLİĞ NO: 2005/7) BİRİNCİ KISIM Genel Bilgi ve İşlemler Soruşturma Madde
1 — Yerli
üreticiler Feryal Fermuar Tekstil
Yan Ürünleri Ltd.Şti, Fertaş Fermuar
San. A.Ş., Roza Tekstil Fermuar San. ve Tic. A.Ş., İnci Fermuar
San. ve Tic. A.Ş., Ruba Fermuar San. A.Ş., Orel Fermuar
Tekstil Ltd.Şti., Fermaş Fermuar
Tekstil San. ve Tic. A.Ş., Neto Fermuar
Aksesuar San. Tic. A.Ş., tarafından Çin Halk Cumhuriyeti (ÇHC) menşeli
kayarak işleyen fermuarların (fermuarlar) Türkiye’ye dampingli fiyatlarla
ithal edildiği ve bu durumun yerli üretime zarar verdiği iddiasıyla, bu ülke
menşeli söz konusu maddelerin ithalatına karşı önlem alınması istemiyle
başvuruda bulunulmuştur. Söz konusu başvuru diğer üreticiler olan Net Fermuar
San. ve Tic. A.Ş., Say Fermuar Konf. Yan Ür. San. ve Tic. Ltd. Şti., Hür Fermuar Ltd. Şti., Yılmaz
Fermuar San. ve Tic. Ltd. Şti., OsiFermuar
San. ve Tic. Ltd. Şti., Nur Fermuar San. ve Tic. Ltd. Şti., Lid-fer Lider Fermuar Tekstil San. ve Tic. Ltd. Şti.,
İstanbul Fermuar San. A.Ş., Titbaş Tekstil
ve Konf. San. Tic. A.Ş., Akşen Fermuar Turizm San. Tic. Ltd. Şti., Enis
Fermuar Tic. ve San. Ltd. Şti., Fersan Fermuar
Tekstil San. ve Tic. Ltd. Şti., Bronz Fermuar Tekstil Ür. San. ve Tic. Ltd.Şti., Ekol
Fermuar, Hilal Fermuar Tekstil Turizm San. ve Tic. Ltd. Şti., Taç
Fermuar San. ve Tic. Ltd. Şti., Mega Fermuar San. Tic. Ltd. Şti., Bfs Tekstil Ür. San.
Dış Tic. Ltd. Şti., Sentez Tekstil Yan Ürünler Ltd. Şti., Hattapoğlu Fermuar San. ve Tic. Ltd. Şti., Zipsan Fermuar San. ve Tic. A.Ş., Bir Fermuar San.
ve Tic. Ltd. Şti., Aksmar Tekstil
San. ve Tic. Ltd. Şti.ve Botan Fermuar Tekstil Ltd. Şti. tarafından
da desteklenmiştir. Anılan başvuru çerçevesinde 07/06/2004 tarihli
ve 25485 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan İthalatta Haksız
Rekabetin Önlenmesine İlişkin 2004/13 sayılı Tebliğ ile başlatılan damping
soruşturması Dış Ticaret Müsteşarlığı (Müsteşarlık) İthalat Genel Müdürlüğü
tarafından yürütülmüş ve tamamlanmıştır. Kapsam Madde
2 — Bu
Tebliğ, 4412 sayılı Kanunla Değişik 3577 sayılı İthalatta Haksız Rekabetin
Önlenmesi Hakkında Kanun (Kanun), 30/10/1999 tarihli ve 23861 sayılı Resmî
Gazete’de yayımlanan İthalatta Haksız Rekabetin Önlenmesi Hakkında Karar ve
İthalatta Haksız Rekabetin Önlenmesi Hakkında Yönetmelik (Yönetmelik) hükümleri
ile 02/05/2002 tarihli ve 24743 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan İthalatta
Haksız Rekabetin Önlenmesi Hakkında Yönetmeliğe Ek Madde Eklenmesine Dair
Yönetmelik çerçevesinde yürütülen damping soruşturması sonucunda alınan
karara esas teşkil eden kesin bilgi ve bulguları içermektedir. Bilgilerin
toplanması ve değerlendirilmesi Madde
3 — Soruşturma
açılmasını müteakip, söz konusu ürünün bilinen tüm yerli üreticilerine, Müsteşarlıkça
tespit edilen ithalatçılarına, tüm ihracatçılara erişilebilmesini teminen ÇHC’nin Ankara
Büyükelçiliği’ne soru formları gönderilmiştir. Şikayetçi
yerli üreticiler soru formlarına usulüne uygun şekilde yanıt vermişlerdir.
Söz konusu firmalar ayrıca, soruşturma sırasında Müsteşarlık ile işbirliği
içinde olmuşlar ve gerektiğinde talep edilen ilave bilgileri temin
etmişlerdir. Soruşturma süresince gerekli bilgileri tam olarak sağlayan diğer
yerli üreticilerin cevapları da soruşturma kapsamında değerlendirilmiştir. Üretici
ihracatçılara iletilmesi amacıyla, ÇHC’nin Ankara
Büyükelçiliği’ne soru formları iletilmiş olup,ÇHC’de yerleşik
sekiz üretici/ihracatçı firma soru formlarına cevap verme süresinde
Müsteşarlıkla bağlantı kurarak ek süre talebinde bulunmuşlardır. Makul
talepler karşılanarak ilgili firmalara ek süre verilmiştir. İhracatçı
firmalardan alınan yanıtlar süresi dışında Müsteşarlığa ulaşanlar da dahil
olmak üzere değerlendirmeye alınarak incelenmiştir. İncelenen yanıtlarda soru
formunun çok büyük kısmının cevaplanmamış olduğu, cevaplanan kısımların
damping belirlemelerinin yapılmasına olanak sağlayan temel bilgileri
içermediği ve dolayısıyla bu konuya ilişkin hesaplamaların yapılmasının
mümkün olmadığı görülmüştür. Soruşturmada, ÇHC’de yerleşik
firma temsilcilerine bu husus ile damping belirlemelerinin eldeki mevcut
verilere göre yapılacağı belirtilerek listelenen kısımların eksik ve kullanılmaz
halde verilmesinin sebeplerine ilişkin bir açıklama beklendiği iletilmiştir.
Ancak taraflardan konuya ilişkin makul bir açıklama alınamamıştır. Soruşturma
açılmasını müteakiben 01/07/2004 tarihinde düzenlenen ve ÇHC Hafif Sanayi
İhracatçı Birliği temsilcilerinin ve bazı üretici ihracatçıların katıldığı
dinleme toplantısında üretici/ihracatçıların temsilcisi tarafından soruşturma
başlatılmasına ilişkin görüşler Müsteşarlığa iletilmiştir. Ayrıca, Çin Ulusal
Madeni Eşya Sanayisi Birliği Fermuar Bölümü’nün yürütülmekte olan damping
soruşturmasına yönelik görüşleri yazılı olarak alınmıştır. 01/10/2004
tarihinde düzenlenen dinleme toplantısında ÇHC’de yerleşik
firmaların temsilcisi tarafından yazılı görüş sunulmuştur. Özet
olarak, ÇHC’den ithal edilen fermuarların
çanta, konfeksiyon, ayakkabı gibi alt sektörlerde kullanıldıkları, rekabetçi
fiyatlarla ithal edilen fermuarların bu ürünlerin ihracat şansını da
arttırdığı, aksi durumun Türk ihracatını engelleyeceği, Türkiye’nin transit
ticaretten de pay aldığı, yerli fermuar üretim dalının talebi
karşılayacak kapasitesinin olmadığı, üretim dalının zarar verilerinin
gerçekçi olmadığı, üretim ve satışların artmakta olduğu belirtilmiştir. Nihai
bildirimin iletilmesi sonrası ilgili üretici ihracatçılar herhangi bir görüş
belirtmezken, ÇHC Ticaret Bakanlığı, ÇHC Ankara Büyükelçiliği ve Çin Ulusal
Madeni Eşya Sanayisi Birliği Fermuar İşkolu’nun (Birlik) nihai bildirime
ilişkin görüşleri ile yerli üretim dalı üzerinde oluşan zarara ilişkin
görüşleri alınmıştır. Nihai
bildirim sonrasında, Birlik tarafından iletilen, KDV ve ek vergi
düzenlemesine esas ÇHC iç piyasa satış faturaları olduğu belirtilen bir kısım
belgeler alınmıştır. Söz konusu belgelerin bir kısmının soru formuna cevap
veren iki firmaya ilişkin olduğu, diğerlerinin üretici/ihracatçı olup
olmadığı bilinmeyen muhtelif firmalar tarafından düzenlendiği anlaşılmıştır.
Soruşturmanın son aşamasında gönderilen ve herhangi bir tasnif yapılmadan,
soruşturma sırasında cevap veren firmalarca daha önce sağlanmış herhangi bir
bilgiyle bağlantısı kurulmadan verilen, içeriği itibariyle herhangi bir
şekilde kullanılması da mümkün olmayan bu belgeler dikkate alınmamıştır. Soruşturma
sürecinde ÇHC menşeli fermuar ithal ettiği belirlenen ithalatçı
firmalara "ithalatçı soru formu" gönderilmiş, bu firmaların
otuzundan yanıt alınmıştır. Soru
formuna ilişkin taraflardan alınan yanıt ve görüşler değerlendirilmiştir. Bu
görüşler çerçevesinde, ithalatçıların ithalata yönelmesinin ve ithalatçılar
için yerli ürün ile ithal edilen ürün arasındaki en önemli tercih sebebinin
fiyat farklılığı olduğu görülmüştür. Nihai
bildirimin iletilmesi sonrası yalnızca dört ithalatçı firmadan görüş
alınmıştır. Yerinde
doğrulama soruşturmaları Madde
4 — Yönetmelik’in 21 inci maddesi çerçevesinde İstanbul’da
yerleşik şikayetçi firmalardan İnci Fermuar, Fermaş Fermuar,
Roza Fermuar ve Neto Fermuar nezdinde yerinde
doğrulama soruşturmaları gerçekleştirilmiştir. İlgili
tarafların bilgilendirilmesi Madde
5 — Soruşturma
açılmasını müteakip, ilgili üretici/ihracatçılara iletilmek üzere soruşturma
konusu ülkenin büyükelçiliğine Yönetmelik’in 22 nci maddesi çerçevesinde gizlilik ilkelerine
riayet edilerek hazırlanan yeterli içeriği haiz şikayetin gizli olmayan metni
ile soruşturma açılış tebliği gönderilmiştir. Soruşturmanın
açılışından sonra 01/07/2004 tarihinde ilgili temsilci ve bazı
üretici/ihracatçılar ile ÇHC Hafif Sanayi İhracatçı Birliği temsilcilerinin
katıldığı dinleme toplantısı yapılmıştır. Üretici
ihracatçıların temsilcileri kanalıyla yapmış oldukları talep üzerine,
01/10/2004 tarihinde, ÇHC Ankara Büyükelçiliği Ticaret Müsteşarlığı
temsilcisi, üretici ihracatçı firmalar temsilcileri ile beraber iki ithalatçı
firma temsilcilerinin katılımıyla bir dinleme toplantısı düzenlenmiştir.
Toplantıda dile getirilen, gizli olmayan özette yer alan bazı
verilerin kapatılmış olmasına ilişkin olarak mevzuatın gizlilik ile ilgili
hükümleri hakkında açıklamada bulunulmuştur. Nihai
bildirim, soruşturma konusu ülkenin büyükelçiliğine, yerli üreticilere,
üretici/ihracatçı firmaların temsilcisine ve işbirliğine gelen ithalatçı
firmalara gönderilmiş ve ilgili taraflara konu hakkındaki görüşlerini sunmaları
için makul bir süre tanınmıştır. Birlik’in talebi üzerine, anılan meslek kuruluşunun,
ÇHC Ticaret Bakanlığı’nın, ÇHC Ankara Büyükelçiliği’nin temsilcilerinin
katılımıyla 05/01/2005 tarihinde bir dinleme toplantısı daha düzenlenmiştir.
Toplantı sonrası, Birlik temsilcileri tarafından nihai bildirime ve yerli
üretim dalındaki zarara ilişkin görüşler ile ÇHC Ekonomi ve Ticaret
Müşavirliği tarafından konuya ilişkin görüşleri, Ticaret Bakanlığı Adil
Ticaret Ofisi adına görüşler ve Birlik adına temsilcileri tarafından
görüşler yazılı olarak da alınmıştır. Nihai
bildirim sonrası yalnızca dört ithalatçıdan görüş alınmıştır. Söz konusu
ithalatçılar görüşlerinde özetle, normal değerlerin Çin iç piyasa
değerlerinin çok üstünde olduğunu, soruşturma konusu ürünün yarı mamul ve
mamul ayrımının haksız rekabete neden olacağını, tekstil ürünleri ihracatının
kalite ve uygun fiyatla mümkün olduğunu, bu şekliyle fermuar ithalatına
gelecek bir önlemin ekonomiye zarar vereceğini belirtmişlerdir.
Bir ithalatçı firma da fermuar maliyetine ilişkin görüşlerini aktarmıştır. Tarafların
soruşturma boyunca ortaya koyduğu yazılı görüşlerden nesnel ve konuyla ilgili
olanlara Tebliğ’in ilgili bölümlerinde cevap verilmektedir. Soruşturma
dönemi Madde
6 — Damping
belirlemesi için 01/01/2003–31/12/2003 tarihleri arası soruşturma dönemi (SD)
olarak kabul edilmiştir. Zarar belirlemesi için ise veri toplama ve analiz
için 01/01/2001-31/12/2003 arasındaki dönem esas alınmıştır. İKİNCİ KISIM Soruşturma Konusu Ürün ve
Benzer Ürün Soruşturma
konusu ürün ve benzer ürün Madde
7 — Soruşturma
konusu ürünler genellikle hazır giyim ürünleri ve ayakkabı sektöründe, saraciye üretiminde, ev tekstili vb. alanlarda ürünlerin
açılıp kapanan kısımlarında bu işlevi yerine getirmek ve/veya estetik görünüm
kazandırmak amacıyla kullanılan, kayarak işleyen fermuarlardır. Söz konusu
ürünler 9607.11 ve 9607.19 gümrük tarife pozisyonlarında (GTP) yer
almaktadır. Anılan
ürün polyester, plastik veya metal dişli olmasına göre farklı hammaddelerle
üretilmektedir. Bu bağlamda soruşturma konusu ürün üretimi tipine göre monofil, polyester şerit, metal tel gibi maddeler
kullanılarak, üst-alt durak ve elcik takılması ile bazı tiplerde alt film
şeridi basılması, traşlama gibi
işlemlerle yapılmaktadır. Yönetmelik’in 4 üncü maddesi çerçevesinde soruşturma
konusu ülkeden ithal edilen ürün ile yerli üreticiler tarafından üretilen
ürünün benzer ürün olup olmadığı incelenmiştir. Anılan madde uyarınca benzer
ürün, dampinge konu mal ile aynı özellikleri taşıyan bir mal, böyle bir malın
bulunmaması halinde ise benzer özellikleri taşıyan başka bir mal şeklinde
tanımlanmaktadır. Bu bağlamda, yerli ve ithal ürünlerin "benzer
ürün" olup olmadığı hususu tespit edilirken, söz konusu fermuarların
öncelikle aynı özelliklere sahip olup olmadığı, daha sonra da kullanım
alanları ve özellikleri itibariyle benzer olup olmadığı hususu incelenmiştir. Bu
çerçevede, bazı ithalatçılar tarafından, yerli üretim dalı tarafından
üretilen fermuarların daha özellikli olduğu, bu nedenle sipariş bazında
çalışıldığı ve maliyetlerinin ithal mallara oranla yüksek olduğu, ithal
edilen malların genellikle sıradan ürünler oldukları, sipariş bazında
özellikli ithal mal stoğu bulundurmanın
ithalatçılar açısından risk oluşturduğu iddia edilmiştir. Esasen,
yerinde inceleme sırasında, her tipteki ürünü üretebilmekle beraber, yerli
üretici firmaların genellikle yaygın olarak satışı kolay yapılan tipler
üzerinde çalıştıkları, bu ürünlerin üretilmesinin daha az hammadde ve işçilik
gerektirmesi ve bu nedenle maliyetin düşük olması sonucu yerli
üretim dalı tarafından tercih edildiği anlaşılmıştır. Yukarıda
yapılan açıklamaların ışığı altında, yerli üreticiler tarafından üretilen
fermuarlar ile soruşturma konusu ülkeden ithal edilen fermuarlar arasında
fiziksel özellikler, işlev, dağıtım kanalları, kullanım amaçları,
tüketicilerin algılaması ve birbirini ikame edebilmeleri açısından bir fark
bulunmadığı tespit edilmiştir. Bu
bağlamda, ÇHC'den ithal edilen soruşturma
konusu fermuarlar ile yerli üretim dalı tarafından üretilen fermuarların
benzer ürün olarak kabul edilebileceği anlaşılmıştır. Soruşturma
konusu ürünle ilgili bu maddede belirtilen açıklamalar genel içerikli olup,
uygulamaya esas olan GTP ve karşılığı eşya tanımıdır. ÜÇÜNCÜ KISIM Dampinge İlişkin Belirlemeler Genel Madde
8 — Soruşturma
kapsamında cevap veren üretici/ihracatçı firmaların soru formunun çok büyük
kısmını cevaplamamış olduğu, cevaplanan kısımların damping belirlemelerinin
yapılmasına olanak sağlayan temel bilgileri içermediği, sağlanan verilerin
çok yetersiz olduğu tespit edildiğinden eldeki en iyi verilerin kullanılması
yoluna başvurulmuştur. Bu çerçevede, normal değer Yönetmelik’in
26 ncı maddesi hükmü uyarınca
belirlenmiştir. Normal
değerin belirlenmesi Madde
9 — Normal
değer, Türkiye’deki imalat maliyetine genel idari ve satış giderleri ile
makul bir kârın eklenmesiyle oluşturulan değer olarak alınmıştır. Normal
değer belirlemesi yapılırken, eldeki veriler doğrultusunda ÇHC’de geçerli enerji ve işçilik fiyatları dikkate
alınarak, üretici/ihracatçı firmalar lehine ayarlamalar yapılmıştır. İhraç
fiyatı Madde
10 — İhraç
fiyatı, ihracatçı firmalar tarafından sağlanan Türkiye’ye ihraç faturaları
temelinde belirlenmiştir. Fiyat
karşılaştırması ve damping marjı Madde
11 — Oluşturulmuş
normal değer fabrika çıkış aşamasında hesaplanmıştır. CIF fiyatlardan, ithal
faturalarında yer alan navlun ve sigorta değerleri düşülerek FOB ihraç
fiyatına ulaşılmıştır. Bu çerçevede, FOB temelinde belirlenen ihraç fiyatı,
üretici/ihracatçıların lehine olacak şekilde fabrika çıkış aşamasındaki fiyat
olarak alınmıştır. Damping
marjı, aynı ticari aşamada olmak üzere ve mümkün olduğunca aynı tipler
esasında, ağırlıklı ortalama temelde normal değer ile ihraç fiyatının
karşılaştırılması suretiyle hesaplanmıştır. Bu şekilde yapılan hesaplama
sonucunda damping marjı miktar olarak 13,73 ABD Doları/Kg oranında
belirlenmiştir. DÖRDÜNCÜ KISIM Zarar ve Nedenselliğe İlişkin
Belirlemeler BİRİNCİ BÖLÜM Dampingli İthalatın Gelişimi Genel
açıklama Madde
12 — Yönetmelik’in 17 nci maddesi
çerçevesinde, soruşturma konusu ülke menşeli ithalatın hacminde mutlak
anlamda ya da Türkiye tüketimine oranla önemli ölçüde bir artış
olup olmadığı ile bu ithalatın iç piyasadaki benzer mal fiyatları üzerindeki
etkisi incelenmiştir. Maddenin
genel ithalatı Madde
13 — 2001
yılında yıllık 171.126.394 metre olan soruşturma konusu fermuar genel
ithalatı 2002 yılında 244.428.351 metre olarak gerçekleşmiş, 2003 yılında
417.405.447 metreye ulaşmıştır. Maddenin
soruşturma konusu ülkeden ithalatı Madde
14 — Soruşturma
konusu ürünün ÇHC’den ithalatı 2001
yılında 150.811.516 metre iken, 2002 yılında 201.733.663 metreye, 2003
yılında ise 362.229.574 metreye çıkmıştır. Dampingli
ithalatın tüketime göre artışı Madde
15 — Soruşturma
konusu ürünlerin yurtiçi tüketimi, 13 yerli üreticinin yurtiçi satışları ile
genel ithalatın toplanması suretiyle hesaplanmıştır. Bu çerçevede, üretici
oldukları bilgisine ulaşılan ve ilgili soru formuna tam olarak cevap veren
tüm firmalar değerlendirmeye alınmıştır. Bu
kapsamda, belirlenen toplam tüketim endeksi 2001 yılında 100, 2002 yılında
142 iken, 2003 yılında 230 olarak gerçekleşmiştir. ÇHC kaynaklı ithalatın
toplam tüketim içindeki 2001 yılında %73,09 iken 2002 yılında %68,82 2003
yılında ise %76,41 olarak gerçekleşmiştir. Dampingli
ithalatın fiyatlarının gelişimi Madde
16 — ÇHC
menşeli ithalatın ağırlıklı ortalama birim fiyatı 2001 yılında CIF 0,025 ABD
Doları/metre iken, 2002 yılında CIF 0,023 ABD Doları/metreye, 2003 yılında
ise 0,019 ABD Doları/metreye düşmüştür. Fiyat
kırılması Madde
17 — Fiyat
kırılması, DİE kayıtlarından alınan ithal ürün fiyatlarının Türkiye
piyasasında yerli üreticinin yurtiçi satış fiyatlarının yüzde olarak ne kadar
altında kaldığını gösterir. ÇHC
menşeli ithalatın gümrük vergisi ve diğer gümrükleme masrafları dahil Türkiye
piyasasına giriş fiyatları, yerli üretim dalının fabrika çıkış aşamasındaki
satış fiyatları ile mukayese edilmiş ve dampingli ithalatın fiyatının yerli
üretim dalının fiyatının önemli ölçüde altında kaldığı tespit edilmiştir. Bu
çerçevede yapılan hesaplamalarda, 2003 yılında fiyat kırılması metal dişli
fermuarlarda CIF bedele göre %1939, plastik dişli fermuarlarda CIF bedele
göre %2822, diğer fermuarlarda ise CIF bedele göre %1235 oranında
bulunmuştur. İKİNCİ BÖLÜM Yerli Üretim Dalının Durumu Yerli
üretim dalının ekonomik göstergeleri Madde
18 — Dampingli
ithalatın yerli üretim dalı üzerindeki etkisinin belirlenmesinde,
şikayetçiler ile soruşturma sırasında tam olarak veri sağlayan diğer
üreticiler de dahil olmak üzere toplam 13 yerli üreticinin verileri esas alınarak
incelenmiş böylece yerli üretim dalının önemli bir bölümü değerlendirmeye
alınmıştır. Yerli üretim dalının ekonomik göstergelerinin incelenmesinde
mümkün olduğu ölçüde ilgili ürüne ait veriler esas alınmıştır. Birlik
temsilcisi, yerli üretim dalını oluşturan bazı firmaların SD’de soruşturma konusu ürünün ithalatını yaptıkları
yönündeki iddiaları ortaya koymuştur. Ancak, yapılan incelemede yerli üretim
dalını oluşturan firmalardan hiçbirinin soruşturma döneminde soruşturma
konusu ürün ithalatında bulunmadığı anlaşılmıştır. Diğer
taraftan, bazı ithalatçı firmalar bir kısım yerli üreticilerin şikayette
bulunmadıklarını ifade ederek ÇHC menşeli ithalattan bu firmaların da
rahatsız olmaları gerektiğini belirtmişlerdir. Soruşturma sırasında şikayet
sahibi yerli üreticiler yanında bilinen diğer tüm yerli üreticilere de soru
formları gönderilmiş ve yanıt veren firmaların görüşleri dikkate alınmıştır.
Bu çerçevede, Yönetmelik’te belirtilen yerli üretim
dalının tüm ekonomik göstergeleri ile ilgili olduğu düşünülen diğer göstergeler
beraberce incelenmiştir. Öte
yandan, eğilimin sağlıklı bir şekilde incelenmesi amacıyla Türk Lirası
bazındaki veriler için yıllık ortalama Toptan Eşya Fiyat Endeksi (TEFE)
kullanılarak enflasyondan arındırılmış reel değerler
hesaplanmıştır. a)
Üretim Yerli
üretim dalının 2001 yılında 100 olan üretim miktar endeksi, 2002 yılında
132’ye 2003 yılında ise 147’ye ulaşmıştır. b)
Satışlar Yerli
üretim dalının 2001 yılında 100 olan yurtiçi satış miktar endeksi 2002’de
138, 2003 yılında ise 160 olarak gerçekleşmiştir. Yurtdışı satışlarında ise
2001 yılında 100 olan endeks, 2002 yılında 83, 2003 yılında 47 olarak
gerçekleşmiştir. Satış
hasılasında ise yurtiçi satışlarda 2001 yılında 100 olan endeks, 2002 yılında
111, 2003 yılında 118 olarak gerçekleşmiştir. Yurtdışı satışlarda ise 2001
yılında 100 olan endeks 2002 yılında 87, 2003 yılında 89 olarak gerçekleşmiştir. c)
Piyasa payı İlgili
üründe yerli üretimin piyasa payı 2001 yılında %17,07 iken, 2002 yılında
%16,62, 2003 yılında ise %11,95 olarak gerçekleşmiştir. d)
Kapasite ve Kapasite Kullanım Oranı (KKO) Yerli
üretim dalının kapasite endeksi 2001 yılında 100 iken, 2002 ve 2003 yılında
104 olarak gerçekleşmiştir. Yerli
üretim dalının 2001 yılında %35 olan kapasite kullanım oranı, 2002 yılında
%44, 2003 yılında %49 olarak gerçekleşmiştir. e)
Yurtiçi Fiyatlar Yerli
üretim dalının 2001 yılında 100 olan ağırlıklı ortalama yurtiçi birim satış
fiyatı 2002 yılında 81, 2003 yılında 74 olmuştur. f
) Stoklar Yerli
üretim dalının ilgili üründe 2001 yılında 100 olan stok miktar
endeksi, 2002 yılında 247, 2003 yılında ise 361 olarak gerçekleşmiştir. g)
İstihdam Yerli
üretim dalının 2001 yılında 100 olan çalışan işçi sayısı endeksi, 2002 ve
2003 yıllarında sırasıyla 118 ve 136 olarak gerçekleşmiştir. h)
Ücretler Üretimde
çalışan işçilerin aylık ücretleri 2001 yılı 100 olarak alındığında, 2002
yılında 106, 2003 yılında 96 olmuştur. i)
Verimlilik Üretimde
çalışan işçi başına verimlilik endeksi 2001 yılında 100 iken, 2002’de 112,
2003 yılında 108 olarak gerçekleşmiştir. j)
Büyüme Yerli
üretim dalının aktif büyüklüğü reel olarak 2001 yılında 100 iken
2002 yılında 104 olmuş, soruşturma dönemi olan 2003 yılında ise
108 olarak gerçekleşmiştir. k)
Sermaye Artışı Yerli
üretim dalının 2001 yılında 100 olan öz sermayesi, 2002 yılında 113’e
çıkmış, SD’nde 138 olarak
gerçekleşmiştir. l)
Nakit Akışı Yerli
üretim dalının faaliyetleri dolayısıyla yarattığı reel nakit akışı
(Kâr+amortisman) 2001 yılında 100 iken 2002 yılında 131, 2003 yılında 82
olarak gerçekleşmiştir. m)
Yatırımlardaki Artış Yerli
üretim dalının tevsi yatırımları 2001 yılı 100 iken, 2002 yılında 202, 2003
yılında 389 olmuş, yenileme yatırımları ise 2002 yılında 13, 2003 yılında 33
olarak gerçekleşmiştir. n)
Kârlılık Yerli
üretim dalının 2001 yılında 100 olan ürün birim kârlılık seviyesi, 2002
yılında 194, 2003 yılında 138 olarak gerçekleşmiştir. o)
Maliyetler Yerli
üretim 2001 yılında reel olarak 100 olan ağırlıklı ortalama birim
ticari maliyeti, 2002 yılında 74, SD olan 2003 yılında ise 76 olarak
gerçekleşmiştir. p)
Yatırımların geri dönüş oranı Yerli
üretim dalının yatırım hasılatı (Kâr/Özkaynak)
oranı 2001 yılı 100 alındığında 2002 yılında 123, 2003 yılında 58 olarak
gerçekleşmiştir. r)
Damping marjının büyüklüğü Ağırlıklı
ortalama damping marjı önemli oranlarda bulunmuştur. Dampingli
ithalatın yerli üretim dalı üzerindeki etkisi Madde
19 — Yerli
üretim dalının, 2001-2003 yılları arasında ekonomik göstergelerinin
incelenmesi sonucunda; ilgili üründe dönem sonu stokların çok büyük bir artış
gösterdiği, yurtiçi birim satış fiyatının SD’de ticari
maliyetlerdeki azalmadan daha çok gerilediği, SD’de birim
kârlılığın bir önceki yıla oranla ciddi oranda azaldığı, damping fiyatlı
ürünlerin yerli üretim dalının fiyatlarını önemli oranda kırdığı ve yerli
üretim dalının önemli oranda piyasa payı kaybettiği görülmektedir. Ekonomik
göstergelerde yaşanan söz konusu olumsuz gelişmeler ışığında, yerli üretim
dalının soruşturmaya konu ürün ile ilgili faaliyetlerinde ciddi sorunlar ile
karşı karşıya olduğu anlaşılmaktadır. Yerli
üreticilerin hedef piyasasının iç piyasadan çok dış piyasa olduğu ÇHC’de yerleşik firma temsilcileri tarafından iddia
edilse de yurtdışı satışların yurtiçi satışlara oranla oldukça düşük olduğu
görülmektedir. Ayrıca, fermuarların aksam parça olarak nitelendirilen
kısımları ile nihai ürüne çok yakın halinin ÇHC’den ithal
edildiği, bu haline çok az bir katma değer eklenerek nihai ürünün
oluşturulduğu da iddia edilmiş, ancak yerinde incelemeler sırasında nihai
mamulün imalinin önemli ölçüde işçilik ve imalat faaliyeti gerektirdiği
tespit edilmiştir. Birlik
temsilcisi tarafından, yerli üretim dalının ekonomik göstergeleri üzerine
bazı iddialarda bulunulmuştur. Bu bağlamda, stok miktarındaki artışın bir
anlam ifade etmediği, bu sektörlerin ürün özelliği gereği siparişle üretime
dayandıkları ifade edilmiştir. Örnek olarak, AB tarafından yürütülen Mısır,
Hindistan, Pakistan menşeli pamuklu yatak örtüsü soruşturmasına ilişkin
2398/97 sayılı Tebliğ’de Komisyonun stok artışını benzer sebeplerden dikkate
almadığı belirtilmiştir. Bahse konu Tebliğ herşeyden önce,
AB mevzuatına göre yürütülmüş soruşturmaya özgü bir düzeltme tebliği olup,
soruşturma konusu ürünle ve soruşturma şartlarıyla benzerliğinin olmadığı
Tebliğ’in incelenmesinden anlaşılmıştır. Birlik
temsilcisi diğer taraftan, yatırım hasılasında meydana gelen düşüşün sadece
kârlılık azalışından değil, yerli üretim dalının yatırımlarının artmasından kaynaklandığını
ifade ederek, 2004 yılındaki ÇHC’nin pazar
kaybının yerli üretim dalının yatırımlarındaki artışın sonucu olduğunu iddia
etmiştir. Yatırım hasılasındaki düşüşle birebir ilgisi bulunmasa da zarar
inceleme döneminde, yerli üretim dalının büyüyen pazardan pay almak için
yatırım yaptığı ancak bu yatırıma rağmen pazar payını önemli ölçüde
kaybettiği görülmektedir. Bu çerçevede, 2003 yılında bir önceki yıla göre
kârlılığın düşmesinin yatırım hasılasındaki bozulmada etkili olduğu
anlaşılmaktadır. Diğer
taraftan, soruşturmaya konu üründe ÇHC’nin önemli
oranda damping yaptığı, soruşturma döneminde genel ithalat içindeki payının
%86,8 olarak gerçekleştiği tespit edilmiştir. ÇHC’den yapılan
ithalatın soruşturma döneminde yerli üretim dalı üzerindeki ekonomik etkisi
incelendiğinde, yurtiçi birim satış fiyatları, stoklar, işçi ücretleri, pazar
payına ilişkin göstergelerin olumsuz etkilendiği, damping marjının önemli
oranlarda olması ve yüksek oranlı fiyat kırılması dikkate alındığında, yerli
üretim dalının dampingli ithalat ile fiyat rekabetine girmesinin mümkün
bulunmadığı tespit edilmiştir. ÜÇÜNCÜ BÖLÜM Dampingli İthalat ile Zarar
Arasındaki Nedensellik Bağı Dampingli
ithalatın etkisi Madde
20 — Zarar
inceleme döneminde soruşturma konusu ürünün ÇHC’den dampingli
ithalatının, 2001 yılına göre SD’de mutlak
ve nisbi olarak önemli ölçüde arttığı,
yerli üretim dalının büyüyen pazara rağmen piyasa kaybına uğradığı, yerli
üretim dalının stok, yurtiçi birim satış fiyatları, yatırım hasılatı gibi
ekonomik faktörlerinde olumsuz gelişmelerin varlığı ve dampingli ithalatın
fiyatlarının yerli üretim dalının fiyatlarını önemli ölçüde kırdığı tespit
edilmiştir. Soruşturma
konusu ürün tüketiminde SD’de bir önceki
yıla oranla %62 oranında bir artış görülmektedir. Buna karşılık dampingli
ithalatın aynı dönemde tüketimde görülen artışın üzerinde, %80 oranında
yükseldiği, pazar payını artırdığı ve üçüncü ülkeler ile yerli üretim dalı
aleyhine pazar payını genişlettiği görülmüştür. Dampingli
ithalatın fiyatlarının yerli üretim dalının fiyatlarını kırması ve dampingli
ithalattaki artış eğilimi ile yerli üretim dalında görülen olumsuz
gelişmelerin eş zamanlı olarak ortaya çıkması nedeniyle dampingli ithalat ile
yerli üretim dalı üzerinde oluşan zarar arasında illiyet bağı olduğu sonucuna
varılmıştır. Üçüncü
ülkelerden ithalat Madde
21 — Üçüncü
ülkelerden yapılan ithalatın genel ithalat içindeki payının 2001 yılı-SD arasındaki
dönemde bir miktar artış göstermesine rağmen birim fiyatlarının ÇHC ithalat
fiyatlarının çok üstünde olduğu görülmektedir. Bu
çerçevede, diğer ülkeler menşeli ithalatla kıyaslandığında oldukça düşük
fiyatlı olan ÇHC menşeli ürünlerin genel ithalatın içinde önemli bir pay
aldığı, 2003 yılında 2001 yılına göre diğer ülkelerin genel ithalata oranı ve
pazar payındaki artış oranlarının ise sırasıyla %1,34 ve %1,79 olduğu
görülmektedir. Ayrıca SD’de bir önceki
yıla göre diğer ülkelerin genel ithalata oranında % 4,25, pazar payında da %
2,93 oranında bir azalma görülmektedir. Sonuç
olarak, diğer ülkeler kaynaklı soruşturma konusu ithalat, gerek miktarı ve
piyasa payındaki eğilimi, gerekse fiyatları itibariyle bu aşamada yerli
üretime zarar verebilecek boyutta görülmemektedir. Diğer
unsurların etkisi Madde
22 — Yönetmelik’in 17 nci maddesi
hükümleri uyarınca, soruşturma konusu ülke menşeli dampingli ithalattaki
gelişim ile söz konusu ithalatın fiyatlarının yerli üretim dalı üzerindeki
etkisinin yanısıra yerli üretim dalında
zarara yol açabilecek diğer olası unsurlar konusunda ÇHC’de yerleşik
firma ve meslek kuruluşu temsilcilerinin iddiaları incelenmiştir. Bu
çerçevede, ilk iddia olarak sektör üzerinde oluştuğu iddia edilen zararın
2001 krizi nedeniyle oluştuğu, bu zararın dampingli ithalata atfedilmemesi
gerektiği anılan temsilcilerce belirtilmiştir. Yapılan
inceleme sonucunda, 2001 yılında görülen ekonomik krizin söz konusu ürünün
tüketimi üzerindeki muhtemel etkisinin SD’de ülke
ekonomisinde görülen genel iyileşmeye paralel olarak ortadan kalktığı ve
soruşturma konusu maddenin tüketiminde 2001 yılına göre ciddi oranda artış
kaydedildiği anlaşılmıştır. ÇHC’den yapılan
ithalattaki artış aynı dönemde tüketimdeki artışın üstünde
gerçekleşmiştir. Dampingli ithalatın SD’de pazar
payını arttırdığı ve üçüncü ülkeler ile yerli üretim dalının pazar payı
aleyhine genişlettiği görülmüştür. Ekonomik
krizin yerli üretim dalı üzerindeki en büyük etkisi tüm diğer sektörlerde de
görüldüğü üzere ithalatın pahalılaşması ve ihracatın ucuzlaması yoluyla
olmuştur. Bu kapsamda, krizin hemen sonrası fermuar dış satımında bir artış
izlenmesi, ithalatında bir düşüş görülmesi olağan karşılanacak bir durumdur.
Anılan yılda dış satım sonraki yıllara oranla yüksek görünmesine rağmen, 2001
yılında bir önceki yıla göre ithalatta da bir artış görülerek genel ithalat
içinde ÇHC’nin payı %88 olarak
gerçekleşmiştir. Diğer taraftan, krizin yaşandığı 2001 yılında
yurtiçinde görülen muhtemel talep darlığının, SD’de dahil
olmak üzere sonraki yıllarda, soruşturma konusu ürünün girdi olarak
kullanıldığı ihraç edilen ürünler için talep edilmesi gibi unsurlar nedeniyle
aşılarak piyasanın normal seyrine döndüğü ve satışların bu çerçevede artış
gösterdiği değerlendirilmektedir. Birlik
temsilcisi ortaya koyduğu diğer bir iddiada endekslenmiş ekonomik göstergeler
tablosundaki yurtiçi ve yurtdışı satış rakamları ve miktarları bağlamında,
yurtiçi satışların miktar ve değer olarak artarken, birim fiyat
olarak azaldığını, yurtdışı satışlarda da tersi bir durumun izlendiğini
belirterek, bu durumu yerli üretim dalının yurtdışı piyasalarda gerilediğinin
göstergesi olarak değerlendirmiş, nedeninin ise 2003 yılında Türk lirasının
diğer para birimleri karşısında değerli hale gelmesi sonucu yerli
üreticilerin artan talep karşısında zorlanması olduğunu belirtmiştir. Esasen,
2001 yılı krizi sonrası TL’deki ciddi değer kaybının ithalatı zorlaştırarak
ihracatı uluslararası piyasalarda cazip hale getirdiği hususuna yukarıda
değinilmiştir. Böyle bir durumda bile ÇHC’den ithalatın
2001-2003 yılları arasında ciddi miktarlarda artmış olması dikkate değerdir.
Buna rağmen, yurtiçi satışların artmakta olduğu değerlendirmesi yapılırken
ürünün niteliğinin gözönüne alınması
gereği bulunmaktadır. Çünkü; özellikle tekstil ve konfeksiyon ürünlerinde
kullanılan bir aramal olan fermuarın,
konfeksiyon ürünleri ihracatının da cazip hale gelmesi nedeniyle yurtiçinde
ihracat amaçlı imal edilen nihai ürünler için talep edilir hale geldiği,
yerli üretim dalının yurtiçi satışlarının bu nedenle belirli bir seviyede
gerçekleştiği değerlendirilmektedir. Bu değerlendirmeyi Türkiye’den serbest
bölgelere yapılan ihracattaki artış da desteklemektedir. Özellikle 2001-2002
yılları arasında serbest bölgelere yapılan ihracatın toplam ihracata oranında
önemli artış görülmektedir. Diğer
taraftan, maliyet ve gider yapısını ifade eden sınai ve ticari maliyet ile
faaliyet giderlerinde değer olarak artış izlenmesinin rekabet gücünün
düşmesiyle ilgili olduğu iddia edilmektedir. 2003 yılında 2001 yılına göre
bahse konu faktörlerin birim değerlerinde iyileşme görülmektedir. Bu nedenle
iddia nesnel olmaktan çıkmaktadır. Öte yandan, finansman giderlerinde ciddi
bir düşüş gözlenmektedir. Ayrıca, tevsi yatırımlarındaki artışın da büyüyen
pazardan pay almak ve mamul madde üretimini tamamlamak için gerekli yarı
mamul üretimine yönelik olduğu gözlenmiştir. Nihai
bildirim sonrası birlik temsilcisi ilettiği görüşlerinde, diğer hususlara
ilişkin ortaya koyduğu üçüncü iddiada, fermuar üreticilerinin zararlarının iç
piyasa rekabetinin sonucu olduğunu belirterek piyasanın bir eksik rekabet
piyasası olduğunu iddia etmiştir. İddia
sahibi taraf, soruşturma konusu ürüne ve sektörün özelliklerine ilişkin
herhangi bir kanıt ya da açıklama getirmeden sektörde eksik
rekabetin varlığı konusunda iddiada bulunmuştur. Eksik rekabet, piyasada yer alan
firmanın ya da firmaların fiyat, arz, üretim ve dağıtım gibi unsurlar
üzerinde birtakım kontrollere sahip olduğu durumları ifade etmektedir. Bu tür
piyasalarda, piyasanın türüne bağlı olarak firma veya firmalar, üretim
miktarlarıyla satış fiyatlarını belirlemektedirler. Eksik rekabet
piyasalarının türlerine göre (tekel, tekelci rekabet, oligopol) firmaların
uyguladıkları ekonomik kararları değişiklik göstermektedir. Eksik
rekabet iddiasından hareketle, yerli üreticilerin başvuruda bulunmalarını,
kendilerine piyasada yüksek fiyatlarla satış yapabildikleri bir yer açma
kaygısına bağlayarak bu durumun anti-damping ile anti-tröstün kesiştiği noktalardan
biri olduğunu, bu hususun gerek AB gerekse ABD uygulamalarında zarar tespiti
yapılırken dikkate alındığını belirterek AB tarafından yürütülen 407/80
sayılı SSCB Sodyum Karbonat soruşturması Tebliğ’ini örnek olarak
vermişlerdir. Söz konusu soruşturmada, Konsey’in zarar olmadığına ilişkin
kararını topluluk üreticileri ile müşterileri arasındaki ticari ilişkilerin
rekabete aykırı olduğu gerekçesine dayandırdığını ifade etmişlerdir. Söz
konusu soruşturma AB uygulaması olup, ülkemiz uygulaması için emsal teşkil
etmemekle beraber, SSCB menşeli sodyum karbonat ithalatına kesin önlem getiren
407/80 sayılı Tebliğ’in incelenmesi sonucu, yapılan ithalatın çok cüzi bir
kısmının "yoğun sodyum karbonat" tipinde olduğunun, bu ürünün
topluluk içindeki arzının alıcılar ve satıcılar arasında sıkı sözleşmelerle
belirlenmiş olduğunun, bu anlaşmalardan bir kısmının yine Komisyon tarafından
yürütülen, piyasada rekabetin kısıtlanmasına ilişkin farklı bir soruşturmaya
konu olduğunun, bazı ihracatçı ülkelerdeki ilgili ürün üretim ve üretim
potansiyelinin yakın gelecekte topluluğa ihracatı arttıracağı yönünde bir
belirleme olmadığının anlaşılması sonucu "yoğun sodyum karbonat"
ithalatının zarara neden olmadığı sonucuna varıldığı görülmektedir. Tamamen
dosya bazında özelliklere dayalı bu tip belirlemelerin yapıldığı başka
soruşturmalara da atıfta bulunularak bir örneği yine sunulmayan Avrupa
Toplulukları İlk Derece Mahkemesi’nin bir kararına atıf yapılmıştır. Çok
sayıda yerli üreticinin bulunduğu ve düşük gümrük vergilerinin uygulandığı
soruşturma konusu ürüne ilişkin olarak yerli üreticilerin tip bazında yurtiçi
mamul satış fiyatlarında bu yönde bir fiyat birliği, piyasanın işleyişinde
tekelci veya oligopolistik yapılanmaya
ilişkin iddialar nesnel görülmemiştir. Ayrıca, nihai bildirime ilişkin
görüşlerinde, birlik temsilcisi küçük üretici olan yerli üreticilerin kâr
marjlarının düşük olduğunu ifade etmiştir. Ayrıca, markalaşmış
olan yabancı sermayeli yerli üretici şirketin ürünlerinin ÇHC ürünlerinden
çok daha yüksek fiyatla satıldığı, buna rağmen talep esnekliğinin yüksek
olmaması nedeniyle fiyat değişimlerinden satışlarının etkilenmediği, öte
yandan, emek yoğun bir ürün olan fermuar üretiminde ÇHC’nin işgücü
maliyetinin önemli olduğu, buna karşılık küçük yerli üreticilerin
satışlarında ise yüksek talep esneklikleri nedeniyle fiyat unsurunun öne
çıktığı, bu sebeple kâr marjlarının da düşük olduğu iddia edilmiştir. Talep
esnekliği ile ilişkilendirilen düşük fiyatların esasen yerli üretim dalının
fiyatlarının kırılmasına yol açan dampingli ithalat nedeniyle ortaya çıktığı
bu nedenle de zarara neden olduğu değerlendirilmiştir. Bu
çerçevede, önceki bölümlerde yer alan unsurlar ve yukarıdaki hususlar dikkate
alındığında, dampingli ithalatın yerli üretim dalına zarar verdiği ve
nedensellik bağının mevcut olduğu anlaşılmaktadır. BEŞİNCİ KISIM Sonuç Karar Madde
23 — Soruşturma
sonucunda dampingin, yerli üretim dalında zararın ve her ikisi arasında
illiyet bağının mevcut olduğu tespit edildiğinden, İthalatta Haksız Rekabeti
Değerlendirme Kurulu’nun kararı ve Bakanın onayı ile aşağıda tanımı ve menşei
belirtilen ürünlerin Türkiye'ye ithalatında karşılarında belirtilen
tutarlarda dampinge karşı önlem yürürlüğe konulmuştur.
Uygulama Madde
24 — Gümrük
idareleri, Karar maddesinde gümrük tarife pozisyon numaraları, tanımları
ve menşe ülkeleri belirtilen eşyanın ithalatında, karşılarında gösterilen
tutarlarda dampinge karşı önlemi tahsil ederler. Yürürlük Madde
25 — Bu
Tebliğ yayımı tarihinde yürürlüğe girer. Yürütme Madde
26 — Bu
Tebliğ hükümlerini Dış Ticaret Müsteşarlığı'nın bağlı olduğu Bakan yürütür. 12.03.2005 Resmi Gazete Sayısı: 25753 |