GÜNCEL: 31/10/2010 |
|||||||||||||||
Dış Ticaret Müsteşarlığından: İTHALATTA HAKSIZ REKABETİN ÖNLENMESİNE
İLİŞKİN TEBLİĞ (TEBLİĞ NO: 2010/28) BİRİNCİ KISIM MADDE 1- (1) Çin Halk Cumhuriyeti (ÇHC) menşeli 5903.20.10.10.00,
5903.20.10.90.00, 5903.20.90.10.00, 5903.20.90.90.00 gümrük tarife
istatistik pozisyonları (GTP) altında yer alan “mensucat, poliüretanla
emdirilmiş, sıvanmış, kaplanmış veya lamine edilmiş- deri taklidi/ diğerleri” (Suni Deri) için
05/02/2005 tarihli ve 25718 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan İthalatta Haksız Rekabetin Önlenmesine
İlişkin 2005/2 Sayılı Tebliğ (2005/2 sayılı Tebliğ) ile dampinge karşı kesin
önlem yürürlüğe konulmuştur. (2) ÇHC menşeli bahse konu suni deriye
yönelik meri önlemin yürürlük süresinin bitiminden önce, 20/06/2010 tarih ve
27264 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan İthalatta Haksız Rekabetin
Önlenmesine İlişkin 2009/19 sayılı Tebliğ ile yerli üretim dalının önleme
konu ürün ve ülke kapsamında bir nihai gözden geçirme soruşturması açılması
talebinde bulunabileceği ilan edilmiştir. (3) Yerli üretim dalını temsilen Depar
Deri- Plastik Sanayi ve Ticaret Anonim Şirketi (Depar A.Ş.) bir nihai gözden
geçirme soruşturması açılması için başvuruda bulunmuş olup, bu başvuru Doğuş
Suni Deri Kösele Sanayi ve Ticaret A.Ş. ile Flokser Tekstil Sanayi ve Ticaret
A.Ş. tarafından desteklenmiştir. 22/01/2010 tarih ve 27470 sayılı Resmi
Gazete’de yayımlanan İthalatta Haksız Rekabetin Önlenmesine İlişkin 2010/5
sayılı Tebliğ ile açılan nihai gözden geçirme soruşturması, Dış Ticaret
Müsteşarlığı (Müsteşarlık) İthalat Genel Müdürlüğü (Genel Müdürlük)
tarafından yürütülerek tamamlanmıştır. MADDE 2- (1) Bu Tebliğ; 4412 sayılı Kanun’la
değişik 3577 sayılı İthalatta Haksız Rekabetin Önlenmesi Hakkında Kanun
(Kanun), 20/10/1999 tarihli ve 99/13482 sayılı İthalatta Haksız Rekabetin
Önlenmesi Hakkında Karar (Karar) ve 30/10/1999 tarihli ve 23861 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan
İthalatta Haksız Rekabetin Önlenmesi Hakkında Yönetmelik (Yönetmelik) hükümleri
çerçevesinde yürütülen nihai gözden geçirme soruşturmasının sonuçlarını
içermektedir. Yerli
üretim dalının temsil niteliği MADDE 3- (1)
Yönetmelik’in 20 nci maddesi uyarınca, şikayet yerli üretim dalı adına
yapıldığı ve bu bağlamda şikayetçi üreticilerin yerli üretim dalını temsil
ettiği anlaşılmıştır. Soruşturma esnasında da bu tespiti değiştirecek
herhangi bir somut bilgi alınmamıştır. İlgili tarafların bilgilendirilmesi ve
bilgilerin değerlendirilmesi MADDE 4-
(1) Soruşturma açılmasını müteakip, söz konusu ürünün yerli üreticilerine,
Müsteşarlıkça tespit edilen ithalatçılarına, ÇHC’de yerleşik ürünün bilinen
ihracatçılarına ve diğer bütün ihracatçıların da bilgilendirilmesi için ÇHC
Ankara Büyükelçiliğine ilgili soru formları, başvurunun gizli olmayan özeti
ve soruşturma açılış Tebliği’ne ulaşmalarını temin etmek için soruşturma
açılışına ilişkin bildirimde bulunulmuştur. (2)
Tarafların
soru formunu yanıtlamaları için posta süresi dâhil 37 gün süre tanınmıştır.
Tarafların süre uzatımı yönündeki makul talepleri karşılanmıştır. (3) Yerli üretim dalı, soruşturma
süresi boyunca Müsteşarlığımız ile işbirliği içinde olmuş ve gerektiğinde
talep edilen ilave bilgileri temin etmiştir. İthalatçı soru formunu
doldurmaları için kendilerine soruşturma açılışına ilişkin bildirimde
bulunulan 7 ithalatçı firmanın 1’inden yanıt alınmıştır. Öte yandan soruşturmaya tabi ülkelerdeki
yerleşik üretici/ihracatçı firmalardan soru formlarına yönelik herhangi bir
yanıt alınmamıştır. (4) Soruşturma sonucunda alınacak karara esas
teşkil edecek nitelikteki bilgi ve bulguları içeren “Nihai Bildirim” ilgili
tarafların bilgisine sunulmuştur. Öngörülen süre zarfında Nihai Bildirim’e
yönelik herhangi bir görüş alınmamıştır. (5) Tarafların soruşturma boyunca ortaya
koyduğu tüm bilgi, belge ve görüşler incelenmiş, mezkûr görüşlerden mevzuat
kapsamında değerlendirilebilecek olanlara bu Tebliğin ilgili bölümlerinde
değinilmiştir. Yerinde
doğrulama soruşturması MADDE
5-
(1) Yönetmelik’in 21’inci maddesi çerçevesinde, yerli üretici Depar A.Ş.
nezdinde yerinde doğrulama soruşturması gerçekleştirilmiştir. MADDE
6-
(1) Önlemin yürürlükten kalkması durumunda, dampingin ve zararın devamı veya
yeniden meydana gelmesinin muhtemel olup olmadığının değerlendirilmesine esas
teşkil etmek üzere, 01.01.2007 - 31.12.2009 tarihleri arası, gözden geçirme
dönemi olarak alınmıştır. Bununla birlikte, önlemin etkisini daha sağlıklı
görebilmek amacıyla, ithalat verileri incelenirken önlemin yürürlüğe girdiği
2005 yılını kapsayan 2005-2009 dönemi de dikkate alınmıştır. İKİNCİ KISIM Soruşturma
Konusu Ürün ve Benzer Ürün Soruşturma
konusu ürün ve benzer ürün MADDE
7-
(1) Soruşturma konusu ürün, ÇHC menşeli, 5903.20.10.10.00, 5903.20.10.90.00,
5903.20.90.10.00, 5903.20.90.90.00 gümrük tarife istatistik pozisyonları
(GTİP) altında yer alan poliüretan
(PÜ) suni deridir. (2) Bu ürün, sıhhi ve ekolojik bir
ürün olup, nefes alabilirlik, yumuşaklık, teknik değerler ve görünüm bakımından
doğal deriye çok yakın özellikler taşımaktadır. PÜ suni deri, ev ve ofis
döşeme, giyim, ayakkabı vb. üretiminde kullanılmaktadır. (3) PÜ suni deri üretiminde, öncelikle
üretilecek ürünün kalitesine bağlı olarak uygun formülasyonda karışım kazanlarda
hazırlanmakta ve yine üretilecek ürünün kalitesi ve kullanım yerine göre
uygun bez, keçe, tela veya dokumamış (nonwoven) kumaş seçilmektedir. (4) Koagüle makinesinde bu taşıyıcı
zeminlerin üzerine hazırlanan karışım sıvama veya daldırma yöntemi ile temas
ettirilmekte, sonrasında üzeri hamurlu taşıyıcı zemin koagüle banyosuna
alınarak, burada hamurun taşıyıcı zemin üzerinde pıhtılaşması sağlanmaktadır.
Sonraki aşamada, pıhtılaşma ile oluşan cildin yıkama banyolarında iyice
yıkanarak içerdiği solventten arınması söz konusudur. Ürün kuruduktan sonra,
istenen görünümü elde etmek için zımpara ve emprime gibi çeşitli süreçlerden
de geçebilmektedir. (5)
Yerli üretim dalı tarafından imal edilen suni deri ile soruşturma konusu ülke
menşeli suni derinin benzer ürün olduğu tespiti mevcut önleme esas
soruşturmada (esas soruşturma) yapılmıştır. Bu soruşturmada ise, fiziksel
özellikler, ürün çeşitliliği, kullanım alanları, tüketici algılaması ve
dağıtım kanalları bakımından yerli üretici tarafından üretilen ürün ile soruşturmaya
konu ülke menşeli ürün arasında “benzer ürün” tanımı açısından ayrım yaratan
herhangi bir farklılığın ortaya çıktığına ilişkin yeni bir bilgiye
ulaşılmamıştır. Bu itibarla, 2005/2 sayılı Tebliğ’de soruşturma konusu ürün
ve benzer ürüne yönelik tespitleri değiştirecek herhangi bir bilgi mevcut
olmadığından anılan belirlemeler geçerliliğini sürdürmektedir. (6)
Soruşturma kapsamında yapılan incelemelerde soruşturma konusu maddenin
yukarıda belirtilen GTP dışında bir sınıflandırma altında ithal edildiğine
ilişkin herhangi bir bulgu edinilmemiştir. Öte yandan, soruşturma konusu
madde haricinde bir maddenin mezkûr GTİP’ler altında ithal edildiğine dair
bir itirazda da bulunulmamıştır. Bu nedenle soruşturma çerçevesindeki
değerlendirmeler bahsi geçen GTİP’ler altında gerçekleştirilen ithalatın
tamamını kapsamaktadır. (7)
Soruşturma konusu eşya ile ilgili açıklamalar genel içerikli olup uygulamaya
esas olan GTİP ve karşılığı eşya tanımıdır. Bununla beraber, soruşturma
konusu eşyanın Türk Gümrük Tarife Cetveli’nde yer alan tarife pozisyonunda
ve/veya tanımında yapılacak değişiklikler, bu Tebliğ hükümlerinin
uygulanmasına halel getirmez. ÜÇÜNCÜ KISIM Dampingin Varlığı ve
Devamı Genel MADDE 8- (1)
Yönetmelik’in 35 inci maddesi çerçevesinde önlemin yürürlükte olduğu dönemde dampingin devam edip
etmediği incelenmiş ve 2009 yılına ilişkin gösterge niteliği taşıyan damping
marjı hesaplanmıştır. (2) Bu kapsamda, Yönetmelik’in 7 inci
maddesi uyarınca, ÇHC’nin piyasa ekonomisi uygulamayan ülke kabul edilmesi ve
ÇHC’de yerleşik firmaların işbirliğinde bulunmamaları nedeniyle piyasa
ekonomisi şartlarının mevcut olduğu Türkiye emsal ülke olarak alınmıştır. MADDE 9-
(1) Normal değer hesabında, yerli üretim dalının yerinde doğrulama
çalışmaları çerçevesinde teyit edilen direkt ilk madde ve malzeme
giderlerine, direkt işçilik, genel üretim giderleri, faaliyet ve finansman
giderleri eklenmiş ve birim ticari maliyet bulunmuştur. Elde edilen birim
ticari maliyete ise makul bir kar eklenerek fabrika çıkış aşamasında oluşan
fiyat bulunmuştur. Bulunan bu değer oluşturulmuş normal değer olarak kabul
edilmiştir. MADDE 10-
(1) İhraç fiyatının belirlenmesinde, soruşturma konusu ülkeden
gerçekleştirilen ithalatın birim fiyatına ilişkin 2009 yılına ait TÜİK ithalat
istatistikleri esas alınmıştır. İstatistikler temelinde saptanan CIF fiyat,
navlun ve sigorta masraflarına ilişkin somut ve doğrulanabilir verilere
ulaşılamadığından ihracatçılar lehine fabrika çıkış aşamasındaki değer olarak
kabul edilmiştir. Fiyat karşılaştırması ve damping
marjı MADDE
11-
(1) Damping marjı hesabında, ağırlıklı ortalama normal değer ile ağırlıklı
ortalama ihraç fiyatı aynı ticari aşamada yani fabrika çıkış aşamasında
karşılaştırılmıştır. (2) Yapılan hesaplamalara göre, ÇHC
menşeli suni deri için bulunan damping marjı, mutlak olarak 2,15 $/Kg, nispi
olarak ise CIF ihraç fiyatının %24’ü düzeyindedir. Maddi Zararın
Varlığı ve Devamı Maddenin genel ithalatı MADDE 12- (1) Soruşturma
konusu maddenin tüm ülkelerden gerçekleşen ithalatına ilişkin rakamlar
incelendiğinde, 2005 yılında (2)
2005–2009 döneminde soruşturma konusu GTİP’lerden gerçekleşen toplam
ithalatın miktar temelinde %33 oranında, değer temelinde ise %10 oranında
düşüş gösterdiği tespit edilmiştir. Söz konusu düşüşün 2008 yılının son çeyreğinde
ortaya çıkan ancak sonuçları 2009 yılında daha yoğun hissedilen küresel
ekonomik krizin piyasa üzerindeki etkisinden kaynaklandığı
düşünülmektedir. Maddenin
soruşturma konusu ülkeden ithalatı MADDE 13- (1) Mezkur
maddenin ÇHC’den gerçekleşen ithalatı incelendiğinde; 2005 yılında Soruşturma
konusu ürünün ithalatının tüketime göre değişimi MADDE
14-
(1) Soruşturma konusu ithalatın nispi olarak değişimini görebilmek amacıyla,
söz konusu ithalatın toplam Türkiye tüketimi içindeki payı incelenmiştir.
Soruşturma konusu ürünün Türkiye toplam tüketimi hesaplanırken, 2006- 2009
yıllarına ait, metre bazında yerli üretim dalı yurtiçi satış miktarları ile
ilgili yıla ait genel ithalat toplanmıştır. Bu çerçevede, 2007 yılında 100
olan tüketim endeksinin 2008 ve 2009 yıllarında sırasıyla 93 ve 72 olduğu
görülmüştür. (2) Soruşturma konusu ülkenin
Türkiye pazarından aldığı payın endeks incelendiğinde, 2007 yılında 100 iken
2008’de 118 çıktığı 2009 yılında ise 93’e gerilediği görülmektedir. Soruşturma konusu ürünün fiyatlarının
gelişimi MADDE
15-
(1) Tüm ülkelerden gerçekleşen ithalatın ortalama birim fiyatı 2005 yılında
5,57 $/m iken bu fiyat 2006–2009 döneminde sırasıyla 4,29 $/m, 4,11 $/m, 4,97
$/m, ve 6,18 $/m olarak gerçekleşmiştir. (2) ÇHC menşeli soruşturma konusu
ürünün birim fiyatının ise 2005–2009 yılları arasında sırasıyla 3,49 $/m,
3,51$/m, 3,50 $/m, 3,64 $/m, ve 5,92 $/m olduğu tespit edilmiştir. Soruşturma
konusu ürünün iç piyasa satış fiyatları üzerindeki etkisi MADDE 16-
(1) Soruşturmaya konu ülkeden gerçekleşen ithalatın Türkiye piyasasında
oluşan fiyatlarının yerli üretim dalının yurtiçi satış fiyatları üzerinde
yarattığı etkiyi tespit edebilmek amacıyla, fiyat kırılmasına bakılmıştır. Bu
çerçevede, 2009 yılına ilişkin olarak ithalatçı faturaları temelinde
gerçekleştirilen çalışma neticesinde soruşturma konusu ülkeden gerçekleşen
ithalatın birim fiyatlarına gümrük vergisi ve gümrük masrafları eklenerek
soruşturma konusu ürünün Türkiye piyasasına giriş fiyatı saptanmıştır.
Dampinge karşı önlemin söz konusu olmadığı bir ortamda fiyatların hangi
düzeyde olacağına ilişkin değerlendirmeyi mümkün kılmak amacıyla anılan
miktara dampinge karşı önlem eklenmemiştir. Bu şekilde elde edilen soruşturma
konusu ürünün Türkiye piyasasındaki ağırlıklı ortalama fiyatı yerli üretim
dalının ağırlıklı ortalama satış fiyatıyla mukayese edilmiştir. (2) Yapılan karşılaştırma neticesinde, ÇHC menşeli
ithalatın yerli üreticilerin fiyatlarını 2007 yılında %103, 2008 yılında %97,
2009 yılında ise %10 oranında kırdığı tespit edilmiştir. Yerli
üretim dalının ekonomik göstergeleri MADDE
17-
(1) Soruşturma konusu ithalatın yerli üretim dalı üzerindeki etkisinin
belirlenmesinde gözden geçirme dönemine ait DEPAR firmasının verileri dikkate
alınmıştır. (2)
Eğilimin sağlıklı bir şekilde incelenmesi amacıyla, Türk Lirası bazındaki
veriler için yıllık ortalama Üretici Fiyat Endeksi (ÜFE) kullanılarak
enflasyondan arındırılmış reel değerler esas alınmıştır. (a) Üretim,
kapasite ve kapasite kullanım oranı (KKO) (1) 2007 yılı endeksi 100 kabul edildiğinde,
soruşturma konusu maddenin üretim miktarı endeksi 2008 ve 2009 yıllarında
azalarak, sırasıyla 93 ve 52’ye gerilemiştir. (2) Yerli üretim dalı bakımından 2007
yılında 100 olan kapasite endeksi, 2008 yılında artarak 150 olmuş, 2009’da da
aynı seviyesini sürdürmüştür. KKO incelendiğinde ise, 2007 yılında 100 olan
kapasite kullanım oranı endeksi 2008 yılında 62’ye 2009 yılında ise 35’e
gerilemiştir. (b) Yurt içi satışlar ve ihracat (1) Yurt içi satışlarda miktar temelinde
2007 yılında 100 olan endeks, 2008 ve 2009 yıllarında önemli ölçüde azalarak
sırasıyla 95 ve 56 seviyesine gerilemiştir. (2) Yurt dışı satışların miktarı
incelendiğinde ise, 2007 yılında 100 olan miktar endeksi de azalarak 2008 ve
2009 yıllarında sırasıyla 86 ve 33 seviyesine düşmüştür. (c)
Yurt içi fiyatlar (1) Yerli üretim dalının 2007 yılında metre
bazında 100 olan yurt içi birim satış fiyatı endeksi, 2008’de 89’a düşmüş 2009 yılında ise
toparlanarak 99’a yükselmiştir. (d)
Maliyetler ve karlılık (1)
Yerli üretim dalının gözden geçirme döneminde birim ticari maliyetleri göz
önüne alındığında, 2007 yılında 100 olan birim ticari maliyet endeksinin
artarak 2008 yılında 104’e, 2009 yılında ise 117’ye yükseldiği görülmektedir.
(2)
Yerli üretim dalı birim karının 2007 yılında 100 olan endeksinin 2008 yılında
zarara dönüşerek (-)162 olduğu, 2009
yılında ise (-) 46 olduğu tespit edilmiştir. (e)
Stoklar (1)
Yerli üretim dalının üretimini satışların seviyesine paralel olarak belirlediği ve ciddi sayılabilecek seviyede
stok tutmadığı anlaşılmaktadır. Bu çerçevede stok seviyesi incelendiğinde,
2007 yılında 100 olan stok miktar endeksinin 2008 yılında 0 (sıfır), 2009
yılında ise 17 olarak gerçekleştiği
tespit edilmiştir. (f) Pazar payı (1) Yerli üretim dalının pazar
payı endeksi ise 2007 yılında 100 iken, 2008’de 102’ye çıkmakla birlikte,
2009’da hızlı bir düşüşle 78’e gerilemiştir.
(g)
İstihdam (1) 2007 yılında 100 olan doğrudan işçi
sayısı endeks değerinin 2008’de 103’e çıktığı, 2009’da 80 seviyesine gerilediği
tespit edilmiştir. (h)
Verimlilik (1) 2007’de 100 olan verimlilik (kişi başı
üretim) endeksinin, 2008 ve 2009 yıllarında sırasıyla 90 ve 65 olarak
gerçekleştiği tespit edilmiştir. (ı)
Ücretler (1) Üretimde çalışan işçilerin aylık
ücret endeksi 2007 yılında 100 iken, 2008’de 102, 2009’da 116 olarak gerçekleşmiştir. (i)
Nakit akışı (1)
2007 yılında 100 olan ürün nakit akışı endeksinin, karlılıkla koşut biçimde
hareket ederek, 2008 ve 2009 yıllarında (-) 53 ve 12 düzeyinde gerçekleştiği
görülmüştür. (j)
Büyüme (1) Yerli üretim dalının bütün
faaliyetlerini kapsayan aktif büyüklüğü, reel olarak 2007 yılında 100 iken
2008’de 104, 2009’da ise 101 olarak gerçekleşmiştir. (k)
Sermaye veya yatırımları arttırma yeteneği (1)
Yerli üretim dalının sermaye arttırma yeteneğini görmek için yerli üretim
dalının öz sermayesindeki eğilim incelenmiştir. Bu bağlamda, 2007 yılında 100
olan firma öz sermaye endeksi, 2008 ve 2009 yıllarında azalarak, sırasıyla 93
ve 86 olarak gerçekleşmiştir. (l)
Yatırımların geri dönüş oranı (1)
Yerli üretim dalının bütün faaliyetlerine ilişkin yatırım hasılatı (kar/öz
sermaye) endeksi azalarak, 2007 yılında 100 iken, 2008’de 64, 2009’da ise -3
olarak gerçekleşmiştir. (m)
Damping marjının büyüklüğü (1) Dampingin önlemin yürürlükte olduğu
dönemde devam edip etmediğinin tespiti için gösterge niteliğinde damping
marjı hesaplandığında, miktar bazında kg başına 2,15 ABD doları, nispi olarak
ise CIF bedelin %24’ü oranında damping marjı tespit edilmiştir. Ekonomik göstergelerin değerlendirilmesi MADDE 18- (1) Yerli üretim dalı ekonomik göstergeleri
incelendiğinde, 2007-2009 arasını kapsayan gözden geçirme döneminde, satış
miktarında ciddi azalma olduğu, buna bağlı olarak yerli üretim dalının üretim
miktarı, istihdam, verimlilik, sermaye ve yatırımları attırma yeteneği ve
yatırımların geri dönüş oranında olumsuzlukların meydana geldiği görülmektedir. (2) Ayrıca, yerli üretim
dalının artan sınai ve ticari maliyetlerini fiyatına yansıtamamış olması
nedeniyle, karlılığın 2008 yılında zarara dönüştüğü, nakit akışının da
azalara olumsuz seyir izlediği tespit edilmiştir. (3) Yukarıdaki veriler,
yürürlükteki önleme rağmen yerli üretim dalında zararın halen devam etmekte
olduğuna işaret etmektedir. BEŞİNCİ KISIM Dampingin ve Zararın Devamı veya Yeniden Meydana
Gelmesi İhtimali Genel MADDE
19- (1) Yönetmelik’in
35 inci maddesi hükümleri gereğince, bu bölümde önlemin sona ermesi halinde
dampingin ve zararın devamı veya yeniden meydana gelmesinin muhtemel olup
olmadığı değerlendirilmiştir. Soruşturma
konusu ülkedeki yerleşik kapasite ve ihracat kabiliyeti MADDE 20- (1) Soruşturma konusu suni deri maddesini de kapsayan “deri ve kürk
imalat” sanayisine ilişkin ÇHC Ulusal İstatistik Bürosu verileri
incelendiğinde, anılan iş kolunun tüm imalat sektörü bakımından önem arz
ettiği sonucuna ulaşılmaktadır. Bu çerçevede, Ocak 2010 yılına kadar bahse
konu işkoluna yönelik duran varlıklarda gerçekleştirilen yatırımın boyutunun
28 milyar Yuan seviyesine (4 milyar ABD Doları) ulaştığı bildirilmektedir. (2)
Soruşturma konusu ürüne yönelik resmi üretim rakamlarına erişim söz konusu
olmadığından ürünün ihracatındaki seyrin üretim miktarına ilişkin gösterge
teşkil ettiği mütalaa edilmiştir. Bu çerçevede, Uluslararası Ticaret Merkezi
(UTM- International Trade Center) verileri dikkate alındığında ÇHC’nin toplam
ihracatının 2005–2009 yılları arasında miktar temelinde %35 oranında artış
kaydettiği tespit edilmiştir. Avrupa Birliği Resmi İstatistik Birimi
(Eurostat) verileri temelinde ise soruşturma konusu üründe ÇHC’nin Avrupa
Birliği’ne (AB) ihracatının 2005–2009 yıllarında %180 oranında arttığı
görülmüştür. Bu durum, ÇHC’nin, önlemin yürürlükten kalkması halinde
Türkiye’ye yönlendirebilecek fazla kapasitesinin bulunduğunu ortaya
koymaktadır. Türkiye
pazarının önemi MADDE 21- (1) Soruşturma konusu ürünün Türkiye pazarındaki durumu incelenirken
ürünün ağırlıklı olarak kullanıldığı ayakkabı ve saraciye işkolunun durumu
dikkate alınmıştır. (2) Saraciye sektörünün çoğunluğunu KOBİ’lerin oluşturduğu
bilinmektedir. Devlet Planlama Teşkilatı (DPT) Dokuzuncu Kalkınma Planı
Tekstil, Deri ve Giyim Sanayi Özel İhtisas Komisyonu Raporu’na göre saraciye
imalatçılarının %10’u büyük ölçekli firmalar, %90’ı KOBİ ve şahıs
işletmeleridir. Üretici firmaların %90'ı ortalama 6 işçi çalıştıran küçük
şahıs işletmeleri olup, genel olarak tekstil ve suni deri karışımı malzeme
kullanmakta ve harcıalem saraciye eşyası üretmektedirler. Çoğunluğu teşkil eden
küçük işletmelerde yeterli sermayenin bulunmayışı ve üretilen mal türlerinde
iç pazarda mevcut rekabet nedeni ile bu kesimde kapasitenin %60'ı ile
çalışmaktadırlar. (3) Ayakkabı imalat işkolu incelendiğinde, İGEME 2009 Ayakkabı Sektör
Raporu’na göre sektörde yıllık üretim kapasitesinin 290 milyon çift civarında
olduğu ve son 10 yılda en fazla kapasite artışı ürün tipi bazında terliklerde
ve poliüretan tabanlı ayakkabılarda gerçekleştiği görülmektedir. Üretimin
yaklaşık % 26’sını deri ayakkabılar oluşturmaktadır. Sektörde 300.000 kişinin
çalıştığı, bunun 20.000 kişilik grubunun sanayileşmiş, kalan 280.000 kişilik
grubun ise sanayileşmemiş işletmelerde istihdam edildiği varsayılmaktadır. (4) Suni derinin ağırlıklı olarak kullanıldığı sektörlerde talebin fiyata
yönelik hassasiyeti dikkate alındığında 2010 yılında beklenmekte olan
ekonomik iyileşme çerçevesinde nihai ürünlere yönelik talepte bir
genişlemenin söz konusu olacağı düşünülmektedir. Nitekim, Economist
dergisinin Eylül 2009 sayısında yer alan Türkiye Tüketici Ürünleri ve
Perakende Satış Raporu’na göre, ABD doları temelinde 2009’a kıyasla 2010
yılında giyim ürünlerine yönelik talepte %16; ayakkabı talebinde ise % 12
oranında artış beklenmektedir. Yine aynı raporda belirtildiği üzere 2011
yılında talepteki artışın sırasıyla %11 ve
%7 olacağı düşünülmektedir. (5) Söz konusu değerlendirmeler ışığında Türkiye piyasasının soruşturma
konusu ülke bakımından pazar önemini korumaya devam edeceği ve soruşturma
konusu ürünün ağırlıklı olarak kullanıldığı alanlardaki talep artışıyla
beraber ara ürün niteliği taşıyan suni deriye olan talebin de artacağı
düşünülmektedir. Talebi
etkileyen unsurlar MADDE
22-
(1) Soruşturma kapsamındaki ithalatçı firmadan alınan yanıtların incelenmesi
çerçevesinde soruşturma konusu ürüne ilişkin talebi belirleyen temel unsurun
öncelikle fiyat, ikinci safhada kalite ve ürün/desen çeşitliliği olduğu
görülmüştür. Bu durum, önlemin ortadan kalkması halinde, talebin daha düşük
fiyatlı ithalata yönelerek yerli üretim dalında zararın tekrarlanmasının
muhtemel olduğuna işaret etmektedir. İthalatın
muhtemel seyri ve yerli üretim dalı üzerindeki etkisi MADDE 23- (1) Önlemin yürürlükten kalkması durumunda soruşturma
konusu ülkeden ithalatın artmasının muhtemel olduğu, bu durumda yerli üretim
dalının ekonomik göstergelerinden üretim ve satışlardaki gerilemenin
olacağı, azalan üretimin maliyetleri
arttırabileceği ve karlılıktaki bozulmanın tüm ekonomik göstergeleri olumsuz
etkileyeceği değerlendirilmektedir. (2) Diğer taraftan 2009 yılındaki
global krize bağlı olarak azalan talebin 2010 yılında tekrar artışa
geçmesiyle oluşacak talebin de soruşturma konusu ülkeden talebi arttıracağı
değerlendirilmektedir. Değerlendirme MADDE 24- (1) Gösterge niteliğinde damping
marjı hesabının da ortaya koyduğu üzere, yürürlükteki önleme rağmen damping
devam etmekte olup önlemin yürürlükten kalkması halinde dampingin devam
etmesi muhtemeldir. (2) ÇHC’deki soruşturma konusu ürünün de içinde bulunduğu işkolundaki
yatırımlar neticesinde, sektörde kapasite artışı olduğu görülmektedir. Bu
durum, ülkenin soruşturma konusu ürünü de kapsayan ürün kümesindeki üretim ve
ihracatındaki artış potansiyelini yansıtmaktadır. (3) Türkiye sektöründeki pazar ve talep yapısı dikkate alındığında,
kapasitedeki artışa koşut olarak üretimde ortaya çıkan artışın kolaylıkla
Türkiye’ye yönlendirilebileceği mütalaa edilmektedir. (4) ÇHC’de yerleşik firmaların Türkiye piyasasında uzun süredir
faaliyet göstermeleri nedeniyle pazarı iyi tanıdıkları ve uygun dağıtım
kanallarına sahip oldukları bilinmekte olup önlemin yürürlükten kalkması
halinde piyasaya hızlı bir biçimde nüfuz etmeleri muhtemeldir. (5) Türkiye’de soruşturma konusu ürüne yönelik talep dikkate
alındığında, ÇHC’de yerleşik üretici/ihracatçı firmalar bakımından Türkiye
piyasasının önemini korumaya devam edeceği değerlendirilmektedir. (6) Yukarıdaki veriler ışığında, önlemin yürürlükten kaldırılması
halinde dampingin ve yerli üretime yönelik zararın devam edeceği veya yeniden
tekrarlanabileceği muhtemel görünmektedir. ALTINCI KISIM Sonuç Karar MADDE 25- (1) Soruşturma sonucunda, yerli üretim dalında maddi
zararın devam ettiği ve meri önlemin yürürlükten kaldırılması durumunda
dampingin ve zararın devamın etmesinin veya yeniden meydana gelmesinin
muhtemel olduğu anlaşıldığından, uygulanmakta olan dampinge karşı önlemin,
İthalatta Haksız Rekabeti Değerlendirme Kurulu’nun kararı ve Bakan’ın onayı
ile belirtilen şekilde aynen uygulanmaya devam edilmesine karar verilmiştir.
Uygulama
MADDE
26- (1) Gümrük idareleri, Karar maddesinde gümrük
tarife istatistik pozisyon numarası, tanımı ve menşe ülkesi belirtilen
eşyanın, diğer mevzuat hükümleri saklı kalmak kaydıyla, serbest dolaşıma
giriş rejimi kapsamındaki ithalatında, karşılarında gösterilen oranda
dampinge karşı önlemi tahsil ederler. Yürürlük
MADDE
27- (1) Bu Tebliğ yayımı tarihinde yürürlüğe girer. Yürütme MADDE
28- (1) Bu Tebliğ hükümlerini Dış Ticaret
Müsteşarlığı’nın bağlı olduğu Bakan yürütür. 31 Ekim 2010
PAZAR Resmî Gazete Sayı : 27745 |