SON GÜNCELLEME: 14/03/2012 |
||||||||||||||||||||||
Dış Ticaret Müsteşarlığından: İTHALATTA
HAKSIZ REKABETİN ÖNLENMESİNE İLİŞKİN
TEBLİĞ (TEBLİĞ
NO: 2011/01) BİRİNCİ
KISIM Genel Bilgi ve
İşlemler Soruşturma MADDE 1- (1) Cam Elyaf Sanayii A.Ş. (Cam
Elyaf) tarafından yapılan başvuru üzerine,
Çin Halk Cumhuriyeti (ÇHC) menşeli “cam elyafı takviye malzemeleri” için 22/01/2010
tarih ve 27470 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan İthalatta Haksız Rekabetin
Önlenmesine İlişkin 2010/3 sayılı Tebliğ ile başlatılan damping soruşturması
Dış Ticaret Müsteşarlığı (Müsteşarlık) İthalat Genel Müdürlüğü tarafından
yürütülerek tamamlanmıştır. (2) 27648 sayılı
Resmi Gazete’de yayımlanan İthalatta Haksız Rekabetin Önlenmesine
İlişkin 2010/19 sayılı Tebliğ ile 21/07/2010 tarihinde geçici önlem
alınmıştır. Kapsam MADDE 2- (1) Bu Tebliğ; 4412 sayılı Kanun’la değişik 3577 sayılı
İthalatta Haksız Rekabetin Önlenmesi Hakkında
Kanun (Kanun), 20/10/1999 tarihli ve 99/13482 sayılı İthalatta Haksız Rekabetin Önlenmesi Hakkında Karar ve
30/10/1999 tarihli ve 23861 sayılı Resmi
Gazete’de yayımlanan İthalatta Haksız Rekabetin Önlenmesi Hakkında Yönetmelik (Yönetmelik) ile 02/05/2002 tarihli ve 24743
sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan
İthalatta Haksız Rekabetin Önlenmesi Hakkında Yönetmeliğe Ek Madde Eklenmesine
Dair Yönetmelik hükümleri çerçevesinde yürütülen damping soruşturması sonuçlarını içermektedir. Yerli üretim dalının temsil
niteliği MADDE 3-
(1) Yönetmelik’in 20 nci
maddesi uyarınca şikayet yerli üretim dalı adına yapılmış ve bu bağlamda şikayetçi üreticinin yerli üretim dalını
temsil ettiği anlaşılmıştır. İlgili
tarafların bilgilendirilmesi ve bilgilerin değerlendirilmesi MADDE 4- (1) Soruşturma açılmasını
müteakip, soruşturma konusu ürünün Müsteşarlıkça tespit edilen ithalatçılarına,
ÇHC’de yerleşik bilinen ihracatçılarına ve diğer bütün ihracatçıların da bilgilendirilmesi için
ÇHC Ankara Büyükelçiliği’ne ilgili soru formları, başvurunun gizli olmayan özeti ve soruşturma açılış
Tebliğine ulaşmalarını temin etmek için soruşturma açılışına ilişkin
bildirimde bulunulmuştur. (2) Tarafların
soru formlarını yanıtlamaları için posta süresi dahil 37 gün süre tanınmıştır.
Tarafların süre uzatımı yönündeki makul talepleri karşılanmıştır. (3) Yerli üretim dalı, soruşturma
sırasında Müsteşarlığımızla işbirliği içinde olmuş ve gerektiğinde talep
edilen ilave bilgi ve belgeleri temin etmiştir. (4) ÇHC’de yerleşik üreticilerden Chongqing
Polycomp International Corporation (CPIC),
Jushi Group Company Limited (Jushi) ve Taishan Fiberglass Incorporation (Taishan) ile ihracatçılardan China
National Building Materials and Equipment Import and Export Corporation (CNBM)
soru formlarına cevap vermişlerdir. Ayrıca, Çin İnşaat Malzemeleri Endüstrisi Federasyonu, soruşturmaya
ilişkin görüşlerini Müsteşarlığımıza yazılı
olarak iletmiştir. (5) Taishan
firması, soru formuna verdiği yanıtta Sinoma Jingjing Fiberglass Co., Ltd. (SJFG), PPG Sinoma Jingjing Fiber Glass Co., Ltd. (PPGSJFG), Taishan Fiberglas Zoucheng Co.. Ltd. ve Shandong
Taishan-PDO Glass Fiber Products Co., Ltd. firmalarının
kendisinin bağlı veya ilgili şirketleri olduğunu belirtmiş ve soru
formunu bu firmalar adına da
yanıtlamıştır. (6) İthalatçı
soru formunu doldurmaları için kendilerine soruşturma açılışına ilişkin
bildirimde bulunulan ithalatçı firmaların 26 adedinden yanıt alınmıştır. (7) Soruşturma
sonucunda alınacak karara esas teşkil edecek nitelikteki bilgi ve bulguları içeren “Nihai Bildirim Raporu” ilgili
tarafların bilgisine sunulmuştur. Nihai Bildirim Raporu’na ilişkin 2
üretici/ihracatçı ve 12 ithalatçı firmadan görüş gelmiştir. Ayrıca,
soruşturma esnasında ilgili taraf olarak kabul edilen iki dernek de Nihai
Bildirim Raporu’na ilişkin
görüşlerini sunmuşlardır. (8) Soruşturma sırasında ilgili taraflardan gelen dinleme
toplantısı talepleri karşılanmıştır. Bu çerçevede, hem üretici/ihracatçı
firmalar özelinde hem de diğer ilgili tarafların
katılımıyla bir kamu dinleme toplantısı düzenlenmiştir. Bu şekilde, tüm
ilgili taraflara soruşturma ile ilgili konularda görüş ve
iddialarını sözlü olarak da sunma fırsatı tanınmıştır. (9) Tarafların soruşturma boyunca ortaya koyduğu tüm bilgi,
belge ve görüşler incelenmiş,
mezkûr görüşlerden mevzuat kapsamında değerlendirilebilecek olanlarına bu Tebliğ’in ilgili bölümlerinde değinilmiştir. Ayrıca,
ilgili taraflardan alınan bilgi ve belgelerin gizli olmayan nüshaları talep eden bütün ilgili tarafların bilgisine
sunulmak üzere hazır tutulmuştur. Yerinde
doğrulama soruşturması MADDE 5- (1) Yönetmelik’in 21 inci
maddesi çerçevesinde yerli üretici Cam Elyaf
firmasının Gebze’de bulunan üretim ve idari tesislerinde yerinde doğrulama soruşturması yapılmıştır. Soruşturma dönemi MADDE 6-
(1) Damping belirlemesi için 01/01/2009-31/12/2009 tarihleri arası soruşturma
dönemi (SD) olarak kabul edilmiştir. Zarar belirlemesinde ise, veri toplama
ve analiz için 01/01/2007-31/12/2009 arasındaki dönem esas alınmıştır. İKİNCİKISIM Soruşturma Konusu Ürün ve Benzer Ürün Soruşturma
konusu ürün ve benzer ürün MADDE 7- (1) Soruşturma konusu ürün, normal olarak 7019.11, 7019.12,
7019.19,
7019.31, 7019.90.91.00.00, 7019.90.99.10.00 gümrük tarife pozisyon numaraları
(GTİP) altında yer alan “cam elyafı
takviye malzemeleri (cam elyafı)”dir. Bahse konu GTİP’ler, yalnızca bilgi amaçlı verilmiş olup, bağlayıcı
mahiyette değildir. (2) Soruşturma
kapsamında yapılan incelemelerde soruşturma konusu maddenin yukarıda
belirtilen GTİP’ler dışında bir sınıflandırma
altında ithal edildiğine ilişkin herhangi bir
bulgu edinilmemiştir. Soruşturma konusu eşya ile ilgili açıklamalar ise genel
içerikli olup uygulamaya esas olan GTİP ve karşılığı eşya tanımıdır. Bununla
beraber, soruşturma konusu eşyanın
Türk Gümrük Tarife Cetveli’nde yer alan tarife pozisyonunda ve/veya tanımında
yapılacak değişiklikler, uygulamaya halel getirmemektedir. (3) Cam elyafı,
silika, kolemanit, alüminyum oksit, soda, magnezyum oksit, bor gibi geleneksel cam üretim hammaddelerinden
üretilmektedir. Üretim şekli özetle şu şekildedir: Hammadde
bileşimi, çok ince öğütülerek, homojen bir karışım elde etmek üzere karıştırılır ve yaklaşık 1.550 C sıcaklıkta
çalışan bir ergitme fırınına beslenir. Fırın içinde, karışım yavaşça sıvı hale getirilir. Ergimiş
cam, elektrikle ısıtılan platin/rodyum alaşımından yapılmış 1.250 C’de kontrol edilen kovanlara iletilir ve kendi ağırlığı
ile kovanlardaki 1 ila 2 mm çapındaki yüzlerce delikten serbest akış ile
yüksek hızlarda akmaya başlar. Kovanlardan akan fılamentlerin ısı değeri su ve hava ile
soğutularak düşürülür. Sıcaklığı düşürülen cam filamentleri korunma amacıyla kimyasal bir bağlayıcı ile kaplanır. Filamentlerin bir araya getirilmesiyle demet elde edilir. (4) Cam elyafı temel olarak tek uçlu
fitiller, çok uçlu fitiller, kırpılmış demetler ve kırpılmış demetlerden keçeler olmak üzere dört ürün tipine ayrılabilir.
Tek uçlu fitiller, demetlerin doğrudan sarılarak R/F fırınlarında
kurutulmasıyla elde edilen ürünlerdir. Direkt sarma fitiller olarak da adlandırılan tek uçlu fitiller, silo, depo
veya boru gibi silindirik ürünlerin
sarma tekniği ile üretiminde, her türlü içi boş ve/veya dolu profilin devamlı
çekme (pultruzyon)
yöntemiyle üretiminde ve dokunmamış çok açılı kumaşların üretiminde kullanılmaktadırlar. (5) Çok uçlu
fitiller, demet gruplarının birbirine paralel olarak bükülmeden sarılması yöntemiyle üretilmektedirler. Sarma işlemi
bir makine aracılığı ile yapılmakta olup statik
elektrik kontrolü de sarım işlemi sırasında icra edilmektedir. Çok uçlu
fitiller, talebe göre farklı tekslerde üretilip pazara sunulmaktadırlar. Teks sayısı, 1000 metre uzunluğundaki bir demetin gram cinsinden ağırlığını ifade etmektedir.
Akrilik küvet üretimi, ışık geçirgen panel üretimi, CTP
(Cam Elyaf Takviyeli Plastik) boru ve otomobil tavanı üretimi çok uçlu fitillerin başlıca kullanım alanlarını oluşturmaktadır.
Ayrıca sıcak baskı kalıplama ve santrifüj kalıplama (savurma döküm) tekniklerinde
de çok uçlu fitil kullanılabilmektedir. (6) Kırpılmış
demet üretiminde, öncelikle kimyasal bağlayıcı ile kaplanan demetler, kırpma makinesinin arkasına dizilmektedir.
Makineye dizilen demetler kırpma ünitesinde
istenilen uzunluklarda (3-4, 5-6, 12-24 mm) kırpılmakta ve kırpılan demetler kullanılacak ürüne göre fırınlanarak kademeli ve
vibrasyonlu elekten geçirilerek ambalajlanmaktadırlar.
Kırpılmış demetler, sıcak baskı kalıplamalarında; otomotiv, elektrik/elektronik, beyaz eşya ve mühendislik ürünlerinin
plastiklerinin, termoplastik granüllerin, debriyaj
ve fren balatalarının üretiminde ve su tabanlı dağılım (dispersiyon) uygulamalarında kullanılmaktadırlar. (7) Kırpılmış demetlerden keçe (keçe)
üretiminde, özel olarak hazırlanmış demetler, kırpıcı bölümüne yerleştirilmekte
ve 50 mm uzunlukta kırpılarak yürüyen bir bant üzerine tesadüfi görünümde dağıtılmaktadırlar. Bant üzerindeki bu
demetler reçine esaslı toz veya
sıvı bağlayıcı ile bir arada tutulurken, toz bağlayıcının erimesi ve sıvı
bağlayıcının ortamdaki suyunun
giderilmesi için demetler fırınlar içerisinden geçirilmektedirler. Fırından
geçirilen demetler soğurken, rulolar arasından geçirilerek düzleştirilmekte
ve bu şekilde keçe üretimi
tamamlanmaktadır. Keçeler; genellikle birim alan ağırlığı ile ifade
edilmektedir. Örneğin; 300-450
gr./m2 keçenin birim alan ağırlığı 300-450 gr. olacaktır. Diğer farklılıklar
keçeyi bir arada tutan bağlayıcının miktarı ve türüne göre ifade
edilmektedir. Keçeler, tekne üretiminde; otomotiv yedek parça ve aksesuarlarının
üretiminde; yapı elemanları, yalıtım malzemeleri,
çatı ve cephe kaplamaları için levha üretiminde; sandviç yapıdaki kamyon kasaları
ile jelkotlu laminat
üretiminde kullanılmaktadırlar. (8) Soruşturma
esnasında bazı ithalatçılar, yerli üreticinin ürün kompozisyonunu çeşitlendiremediğini, son teknolojik gelişmelere ve
gelişen alt kullanıcı pazarlarına ayak uyduramadığını,
özellikle kimyasal dayanım gerektiren ürünlerde kullanılan ECR tipi cam elyafı üretemediğini, gıda sektöründe kullanılan ürünlerde
gıdaya uygunluk sertifikasının olmadığını
ve bu nedenlerden dolayı ithalata mecbur kaldıklarını iddia etmişlerdir.
Yapılan incelemeler neticesinde, yerli üretim dalının ürün
kompozisyonun işbirliğine gelen ihracatçılara
göre daha dar olduğu, ECR tipi cam elyafı üretmediği, ancak gıda uygunluğu gerektiren ürünlerinin gıda uygunluk
sertifikalarının bulunduğu tespit edilmiştir. Yerli üretim dalı ise ürün kompozisyonun temel
ürünleri içerdiğini, ürün çeşitliliğini artırmak amacıyla yeni yatırım yapmalarının içinde
bulundukları maddi zarar durumu nedeniyle zor olduğunu ancak maddi zararın giderilmesi durumunda yatırım kararları
alabileceklerini ifade etmiştir.
ECR tipi cam elyafı üretimine ilerleyen yıllarda başlanabileceğini ifade eden
yerli üretici, ayrıca, kompozit ürünlerde
kimyasal maddelerle temas eden kısmın polyester reçine olduğunu ve cam elyafın kimyasal dayanım
gerektirmediğini, dolayısıyla E tipi cam elyafı ürününün ECR tipi cam
elyafı ile ikame edilebileceğini ifade etmiştir. (9) Bazı ithalatçılar, soruşturma
konusu ülkeden zımpara taşı imalatında kullanılan cam elyaftan örülmüş disk ithal ettiklerini ve söz konusu ürünün
soruşturma konusu ürünle benzer ürün olarak addedilemeyeceğini iddia
etmişlerdir. Yapılan incelemeler sonucu, yerli üreticinin disk üretmediği,
ancak diskin bir önceki girdisi olan cam elyaftan fitili üreterek iç piyasaya
verdiği ve iç piyasadaki üreticilerin ise disk üretimi yaptığı anlaşılmıştır. (10) Bazı
ithalatçı firmalar, cam elyaftan salmastraların üretiminde kullanılan çapı 11
mikrondan daha dar olan cam elyaftan tekstürize
edilmiş fitilleri ithal ettiklerini ve söz konusu ürünün soruşturma konusu ürünle benzer ürün kabul edilemeyeceğini
iddia etmişlerdir. Soruşturma esnasında yapılan incelemeler
sonucu yerli üretim dalının cam elyafın
tiplerinden olan söz konusu ürünün fitillerini tekstürize
edilmemiş halde üretme kabiliyetinin olduğunu ancak ekonomik
nedenlerden dolayı şu an 12 mikrondan küçük çapta fitil üretmediği tespit edilmiştir. Yine bazı ithalatçılar yerli üretim
dalının 100 gr/m2 alan ağırlığında keçe üretmediğini ve bu yüzden ithalata
mecbur kaldıklarını ifade etmişlerdir. Ancak yerli üretim
dalının söz konusu alan ağırlığında keçeyi üretebildiği fakat ekonomik gerekçeler
nedeniyle şu an üretmediği anlaşılmıştır. (11) Bazı
ithalatçı firmalar, geçici önlem alındıktan sonra yerli üreticiden yeterli miktarda mal alınamadığını ve yerli üreticinin
fiyatları aşırı yükselttiğini iddia etmişlerdir. Yerli üretici ise izabe sanayisinde üretimin belirli
planlara tabi olduğunu, dolayısıyla satışların kontratla
yapılabildiğini, geçici önlem sonrası bir anda büyük miktarda ürün talep eden firmaların taleplerini mümkün olduğu ölçüde
karşılamaya çalıştığını, dampingli ithalattan
kaynaklanan fiyat baskısı nedeniyle artan maliyetlerine rağmen fiyatlarını artıramadıkları, geçici önlem sonrası fiyatların
daha rekabetçi hale gelmesi sonucu fiyat artırımına gidildiğini ve
bunun normal karşılanması gerektiğini ifade etmiştir. (12) Bir ithalatçı firma, yerli üretim
dalının 1980’li yıllardaki uygulamalarına geri dönerek kullanıcılara cam elyafın yanında tamamlayıcı maddesi olan
polyester reçineyi de satmak
istediğini ve piyasadaki hakim durumunu kullanmaya çalıştığını, alınacak bir damping önleminin yerli üretim dalının tekel
durumunu güçlendireceğini iddia etmiştir. Yerli üretim dalı ise cam elyaf piyasasına girmenin veya piyasadan
çıkmanın önünde herhangi bir engel
olmadığını ancak üretimin ciddi yatırım gerektirmesi sebebiyle bugüne kadar Türkiye’de sadece Cam Elyaf firmasının bu
sektörde var olduğunu, Cam Elyaf firmasının
tekel olmadığını ve hem dampingli ithalatla hem de diğer ithalatla iç pazarda
rekabet halinde olduğunu, cam elyafın yanında polyester reçine satmak
gibi bir taleplerinin ise hiç olmadığını
ifade etmiştir. (13) Yapılan belirlemeler sonucunda, Yönetmelik’in 4 üncü maddesi çerçevesinde, yerli
üreticiler tarafından üretilen ürünler ile soruşturma konusu ülkeden ithal
edilen ürünler arasında teknik ve
fiziksel özellikleri, kullanım alanları, dağıtım kanalları ve birbirini ikame
edebilmeleri açısından bir fark
bulunmadığı, ÇHC’den ithal edilen soruşturma konusu
madde ile yerli üretim dalı
tarafından üretilen soruşturma konusu maddenin benzer ürün olarak kabul edilebileceği anlaşılmıştır. ÜÇÜNCÜ KISIM Dampinge İlişkin
Belirlemeler Genel MADDE 8- (1) Soru
formlarına cevap veren ÇHC’de yerleşik
üretici/ihracatçı firmaların piyasa
ekonomisi ve bireysel muameleye ilişkin iddia ve talepleri aşağıda yer almaktadır. (2) CPIC firması
piyasa ekonomisi koşullarında faaliyet gösterdiğini iddia etmiştir. Jushi ve Taishan firmaları ise
bireysel muamele talebinde bulunmuşlardır. Piyasa
ekonomisi iddiaları ve bireysel muamele taleplerinin değerlendirilmesi MADDE 9- (1) Piyasa ekonomisi koşullarında faaliyet gösterdiğini
iddia eden ÇHC’de
yerleşik üretici/ihracatçıların, soruşturma konusu ürünün üretiminde ve
satışında Yönetmelik Ek Madde l’de belirtilen
ölçütler çerçevesinde piyasa ekonomisi koşullarının geçerli olduğunu yeterli deliler ile ortaya koymaları gerekmektedir.
Bu takdirde, söz konusu üretici/ihracatçılar için normal değerin
belirlenmesinde Yönetmelik’in 5 inci maddesi esas
alınmakta, aksi durumda ise 7 nci maddesi
uygulanmaktadır. (2) Buna göre,
CPIC firmasının piyasa ekonomisi koşullarında faaliyet gösterdiğine ilişkin
iddiaları ile Jushi ve Taishan
firmalarının bireysel muamele talepleri Yönetmelik hükümleri çerçevesinde incelenmiştir. Her bir firma için yapılan
belirlemeler aşağıda yer almaktadır. a) CPIC (1) ÇHC’de
yapılan reformlarla birlikte bir miktar gevşemeye rağmen uygulanmakta olan daimi ikamet izin sisteminin (hukuo sistemi) üretimin temel girdilerinden biri olan işgücünün serbest dolaşımını kısıtladığı ve
işçi ücretlerinin piyasa koşullarında oluşmasını
engellediği, (2) ÇHC’de
soruşturma konusu ürünün üretildiği bölge sınırlan içinde hiç bir arazi parçası için özel mülkiyetin söz konusu olmadığı,
arazi tahsisinin merkezi otoritenin yönlendirdiği
yerel makamlar tarafından ancak geçici olarak yapıldığı, firmanın varlıkları arasında da arazinin görünmediği bunun yerine
arazi kullanıra hakkının bulunduğu, dolayısıyla
üretimin bir diğer temel girdisi olan arazinin de merkezi veya yerel
makamların kontrolü altında olduğu, (3) Firmanın
çoğunluk hissesinin devlete ait bir şirkette olduğu, yönetim kurulunun çoğunluğunun devlet temsilcilerinden oluştuğu, yönetim
kurulundaki devlet temsilcilerinin onayı olmadan hiçbir
kararın alınamayacağı değerlendirilmiştir. (4) Bu
değerlendirmeler ışığında, CPIC firmasının piyasa ekonomisi koşullarında faaliyet gösterdiği iddiası kabul edilmemiş, ancak firmanın
Türkiye’ye satış verileri kullanılarak
bireysel muamele yapılmış, bu çerçevede firma için ayrı bir damping marjı hesaplanmıştır. b) Jushi (1) Firmanın
bireysel muamele yapılması talebi uygun bulunmuş ve Türkiye’ye satış
verileri kullanılarak firma için ayrı bir damping marjı hesaplanmıştır. c) Taishan (1) Firmanın
bireysel muamele yapılması talebi uygun bulunmuş ve Türkiye’ye satış
verileri kullanılarak firma için ayrı bir damping marjı hesaplanmıştır. (2) Ayrıca,
yapılan inceleme sonucu, Taishan firması haricinde,
firmanın bağlı şirketlerinden olan SJFG ve PPGSJFG
firmalarının da SD’de Türkiye’ye satışı olduğu
tespit edilmiştir. Bu firmalardan SJFG’nin
Türkiye’ye soruşturma konusu ürün kapsamı dışında bir ürünü ihraç ettiği, PPGSJFG firmasının ise soruşturma konusu ürün
kapsamındaki ürünleri ihraç ettiği
anlaşılmıştır. Bu çerçevede, sadece PPGSJFG firmasının Türkiye’ye satış
verileri Taishan firmasının Türkiye’ye satış
verileri ile birleştirilmiş ve bu veriler Taishan
firmasının damping marjı hesabında kullanılmıştır. Normal
değerin belirlenmesi MADDE 10- (1) 9 uncu maddede yapılan
değerlendirmeler neticesinde, ÇHC’de mukim
soruşturma konusu firmalar piyasa ekonomisinde faaliyet gösteriyor olarak
kabul edilmediğinden, normal değer, Yönetmelik’in 7 inci maddesi çerçevesinde, Türkiye’de benzer malın birim imalat maliyetine genel,
idari ve satış giderleri ile makul bir karın eklenmesiyle oluşturulmuştur. (2) Emsal ülke seçimiyle ilgili süresi
içinde taraflardan bazı itirazlar gelmiştir. Bu bağlamda, Çin İnşaat Malzemeleri Endüstrisi Federasyonu emsal ülkenin
Hindistan olarak belirlenmesini istemiştir. Ancak söz konusu
Federasyon, Hindistan’daki cam elyafı üreticilerinin
üretim maliyetlerine ilişkin herhangi bir veri sunmamıştır. Diğer itiraz eden
firmalar da konu hakkında bilgi ve
belge sunmamışlardır. Bu nedenle, emsal ülkenin Türkiye olarak seçilmesine ilişkin kararda herhangi bir
değişikliğe gidilmemiştir. Ancak, normal değerin tespitinde Türkiye’deki veriler olduğu gibi alınmamış,
uluslararası piyasa koşullan göz önüne alınarak ilgili kalemlerde
gerekli ayarlamalar yapılmıştır. (3) Taishan
firması, Yönetmelik’in 7 inci maddesine atıfta
bulunarak normal değer hesabında
Türkiye’de benzer mal için fiilen ödenmiş veya ödenmesi gereken fiyatın kullanılması gerektiğini ifade etmiştir. Ancak,
yapılan değerlendirmeler neticesinde yerli üretim dalının dampingli
ithalattan kaynaklanan fiyat baskısı sonucu fiyatlarını maliyetlerinin
altında belirlediği ve oluşan fiyatların normal işlemler altında
belirlenmediği tespit edilmiştir. Dolayısıyla normal değer hesabında oluşturulmuş
normal değer yöntemine gidilmiştir. İhraç fiyatı MADDE 11- (1) İhraç fiyatı, üretici/ihracatçı firmaların cevaplarında
sunduğu bilgiler üzerinden belirlenmiştir.
İhraç fiyatı hesabında, normal değer belirlemesinde kullanılan ürün tipleri ile aynı özelliği taşıyan
tipteki ürünler dikkate alınmış, ihracatçılardan alınan bilgiler çerçevesinde navlun, sigorta ve diğer
satış giderleri düşülmek suretiyle ayarlama
yapılmış ve böylece ihraç fiyatı mümkün olduğu ölçüde fabrika çıkış aşamasına
getirilmiştir. (2) CNBM firması, Jushi
firmasının mallarını tacir sıfatıyla Türkiye’ye ihraç etmiş olduğundan, söz
konusu firmanın sağlamış olduğu veriler Jushi
firmasının ihraç fiyatı hesaplamasında dikkate alınmıştır. Fiyat karşılaştırması ve damping
marjı MADDE 12- (1) Damping marjı hesabında aynı ticari aşamada
karşılaştırılmayı teminen
fabrika çıkış aşaması ihraç fiyatı ile fabrika çıkış aşamasında oluşan normal
değer karşılaştırılmıştır. Damping marjı, ağırlıklı ortalama normal değer ile
ağırlıklı ortalama ihraç fiyatının karşılaştırılması suretiyle
hesaplanmıştır. Taishan firması ile Türkiye’ye soruşturma
kapsamında satışı olan bağlı veya ilgili firmaları damping marjı
hesaplamasında birlikte ele alınmışlardır. (2) Bazı firmalar, cam elyafın dört
ana ürün tipinin ayrı ayrı değerlendirilmesini ve her biri için ayrı damping marjı hesaplanmasını
talep etmişlerdir. Yapılan damping marjı hesabında her ürün tipinin mümkün olduğunca farklı alt grupları için
ayrı normal değer hesaplanmış ve
işlem bazında ayrı damping tutarları bulunmuştur. Daha sonra bu damping tutarları ağırlıklandırılmış,
firma bazında soruşturma konusu ürün olan cam elyafı için damping
marjı oranına ulaşılmıştır. (3) Buna göre, soru formuna cevap
veren ihracatçı/üretici firmalar için CIF bedelin yüzdesi olarak hesaplanan
damping marjları aşağıda yer almaktadır: Chongqing Polycomp International Corporation
……………………………… : %24,5 Jushi Group Company
Limited ………………………………………………...
: %53,6 Taishan Fiberglass Incorporation ………………………………………………
: %42,7 DÖRDÜNCÜ KISIM Zarar ve Nedenselliğe İlişkin
Belirlemeler BİRİNCİ BÖLÜM Dampingli
İthalatın Gelişimi ve Benzer Mal Fiyatları Üzerindeki Etkisi Genel açıklama MADDE 13- (1) Yönetmelik’in 17 nci maddesi çerçevesinde, soruşturma konusu ülke menşeli
ithalatın hacminde mutlak anlamda ya da Türkiye tüketimine oranla önemli
ölçüde bir artış olup olmadığı ile bu ithalatın iç piyasadaki benzer mal
fiyatları üzerindeki etkisi
incelenmiştir. Maddenin
genel ithalatı MADDE 14- (1) 2007 yılında 30.525.125 Kilogram (Kg) olan
soruşturma konusu ürünün genel
ithalatı 2008 yılında 28.588.381 Kg’a, SD’de ise 26.243.579 Kg’a
düşmüştür. Dampingli
ithalatın miktar ve fiyatlarının gelişimi MADDE 15- (1) Soruşturma konusu maddenin ÇHC’den
ithalatı 2007 yılında 13.657.567 Kg
iken, 2008 yılında 19.665.152 Kg’a çıkmış, SD’de ise 19.453.038 Kg seviyesinde
gerçekleşmiştir. (2) Soruşturma
konusu maddenin ÇHC’den ithalatının ağırlıklı ortalama
birim fiyatlarına bakıldığında ise 2007 yılında 1,25 ABD Doları/Kg olan birim
fiyatın, 2008’de 1,40’a çıktığı, SD’de ise 1,12’ye
düştüğü tespit edilmiştir. Dampingli
ithalatın yurt içi tüketime göre değişimi MADDE 16- (1) Soruşturma konusu maddenin yurtiçi tüketimi, yerli
üretim dalının yurtiçi satışları ile genel ithalatın
toplanması suretiyle hesaplanmıştır. (2)Bu çerçevede
belirlenen toplam tüketim endeksi 2007 yılında 100 iken, 2008 yılında 95’e ve
SD’de 91’e düşmüştür. (3) Dampingli ithalatın tüketim
içindeki payına endeks olarak bakıldığında ise 2007 yılında 100 olan endeksin, 2008’de 151’e, SD’de
ise 157’ye çıktığı görülmektedir. Dampingli
ithalatın yerli üretim dalının fiyatları üzerindeki etkisi MADDE 17- (1) Dampingli ithalatın yerli üretim dalının fiyatları
üzerindeki etkisini görebilmek amacıyla
fiyat kırılması, fiyat baskısı, fiyat yıpranması ve fiyat bastırılması hesaplan yapılmıştır. (2) Fiyat
kırılması, soruşturma konusu ürünün Türkiye pazarına giriş fiyatlarının (CIF ithal fiyatı + gümrük vergisi ve masrafları) yerli
üretim dalının iç piyasa satış fiyatlarının
altında olup olmadığını göstermektedir. Buna göre, ÇHC menşeli ithalatın
yerli üretim dalının fiyatlarını 2007 yılında %9, 2008 yılında %5 ve SD’de %-4 oranında kırdığı tespit edilmiştir. (3) Fiyat baskısı
ise yerli üretim dalının fiyatlarının dampingli ithalat sebebiyle baskı altında bulunması ve fiyatlarını makul kar elde
edecek şekilde belirleyememesi durumunda,
soruşturma konusu ürünün Türkiye pazarına giriş fiyatı ile yerli üreticinin maliyetlerine makul bir kar oranı ekleyerek bulunan
olması gereken fiyatın karşılaştırılmasıdır.
Fiyat baskısı hesaplarına göre, ÇHC menşeli ithalatın yerli üretim dalının olması gereken fiyatlarını 2007 yılında %15,
2008 yılında %27 ve SD’de %38 oranında baskı altında tuttuğu tespit edilmiştir. (4) Fiyat
yıpranması (depression) yerli üretim dalının birim
fiyatlarında yaşanan reel gerilemedir.
Yerli üretim dalının yurt içi birim satış fiyatları 2007 yılında enflasyon etkisinden arındırılmış halde 100 olarak kabul edildiğinde,
birim fiyatların 2008 yılında 96’ya, SD’de ise 83’e kadar gerilediği görülmüştür. (5) Fiyat bastırması (supression)
ise, yerli üretim dalının dampingli ithalat sebebiyle maliyet artışlarını fiyatına
yansıtamaması veya düşen maliyetlerden daha fazla oranda fiyatlarını
düşürmesi sebebiyle kar oranının azalması veya maliyet-satış oranının yükselmesidir. Yerli üretim dalının soruşturma konusu
üründeki birim kar oranının endeks değeri 2007 yılında 100 iken 2008 yılında
zarara dönüşerek -950 olmuştur. SD’de zarar durumu daha da kötüleşmiş ve söz konusu endeks -2.210
oranında gerçekleşmiştir. Yerli üretim
dalının birim ticari maliyet-birim yurt içi satış fiyatı oranının endeks
değerine bakıldığında ise, 2007 yılında 100 olan endeksin 2008 yılında 113’e
ve SD’de ise 133’e yükseldiği tespit edilmiştir. Söz konusu verilerden görüleceği üzere
dampingli ithalat sebebiyle yerli üretim dalı soruşturma
konusu ürünü ciddi oranda zararına satmaktadır. İKİNCİ BÖLÜM Yerli Üretim
Dalının Durumu Dampingli ithalatın yerli üretim
dalı üzerindeki etkisi MADDE 18- (1) Yerli üretim dalının ekonomik göstergeleri, Cam
Elyaf firmasının 2007-2009
dönemine ilişkin verilerinin esas alınması suretiyle incelenmiştir. Eğilimin sağlıklı
bir şekilde incelenmesi amacıyla Türk Lirası bazındaki veriler için yıllık
ortalama Üretici Fiyat Endeksi (ÜFE)
kullanılarak enflasyondan arındırılmış reel değerler kullanılmıştır. a) Üretim, kapasite ve kapasite kullanım oranı (KKO) (1) Yerli üretim dalının soruşturma
konusu ürün için 2007 yılında 100 olan üretim miktar endeksi, 2008 yılında 95’e, SD’de ise
76’ya düşmüştür. Söz konusu dönemde soruşturma konusu üründe yerli
üretim dalının kapasitesi 100’den 111’e çıkmış, ancak KKO endeksi aynı dönemde 100’den 68’e düşmüştür. b) Yurtiçi
satışlar ve ihracat (1) Yerli üretim
dalının soruşturma konusu ürün için 2007 yılında 100 olan yurtiçi satış
miktar endeksi 2008 yılında 97’ye gerilemiş, SD’de
ise yine 97 olarak gerçekleşmiştir. Aynı
dönemde yurtiçi satış hasılası ise 2007’de 100 iken, 2008’de 93’e, SD’de ise 80’e düşmüştür. (2) Yerli üretim
dalının soruşturma konusu ürün için 2007 yılında 100 olan ihracat miktar endeksi 2008’de 96’ya, SD’de
ise 81’e düşmüştür. c) Yurtiçi satış fiyatları (1) Yerli üretim
dalının soruşturma konusu üründe ağırlıklı ortalama yurtiçi satış fiyatı
2007 yılında reel bazda 100 iken sürekli olarak azalarak 2008’de 96’ya, SD’de ise 83’e gerilemiştir. ç) Pazar payı (1) Yerli üretim
dalının yurtiçi pazar payı endeksi 2007 yılında 100 iken 2008 yılında 102’ye, SD’de ise
107’ye çıkmıştır. d) Maliyetler
ve kârlılık (1) Yerli üretim
dalının soruşturma konusu ürün için 2007 yılında reel olarak 100 olan
ağırlıklı ortalama birim ticari maliyeti, 2008’de 108’e, SD’de
ise 110’a çıkmıştır. (2) Yerli üretim
dalının soruşturma konusu ürünün yurt içi satışlarından elde ettiği birim
reel kar 2007 yılında 100 iken, 2008 yılında -1.022’ye düşerek zarara dönmüş,
SD’de ise zarar artarak -2.434’e ulaşmıştır. e) Stoklar (1) Yerli üretim dalının soruşturma konusu üründe 2007
yılında 100 olan stok miktar endeksi, 2008 yılında 137’ye
çıkmış, SD’de ise 80’e düşmüştür. Stok çevrim
hızına (satış/stok) bakıldığında ise 2007
yılında 100 olan endeksin 2008’de 70’e düştüğü ancak SD’de tekrar artarak 111’e çıktığı tespit edilmiştir. f) İstihdam (1) Yerli üretim
dalının soruşturma konusu üründe 2007 yılında 100 olan direkt işçi sayısı endeksi, 2008’de 96’ya, SD’de
ise 91’e gerilemiştir. g) Ücretler (1) Üretimde
çalışan işçilerin aylık brüt ücretleri reel olarak 2007 yılında 100 iken, 2008’de 91’e gerilemiş, SD’de
ise 95’e çıkmıştır. h) Verimlilik (1) Üretimde
çalışan işçi başına verimlilik endeksi 2007 yılında 100 iken, 2008’de 99’a, SD’de ise 84’e düşmüştür. ı) Nakit Akışı (1) Yerli üretim
dalının soruşturma konusu ürünün üretim ve satışı ile sağladığı reel nakit
akışı (kâr+amortisman) 2007 yılında 100 iken, 2008’de -114’e (nakit çıkışı), SD’de ise -349’a (nakit çıkışı) düşmüştür. i) Büyüme (1) Yerli üretim dalının bütün
faaliyetlerini kapsayan aktif büyüklüğü reel olarak 2007 yılında 100 iken, 2008’de 102’ye yükselmiş, SD’de
ise 94’e düşmüştür. j) Sermaye veya
yatırımları arttırma yeteneği (1) Yerli üretim
dalının sermaye arttırma yeteneğini görebilmek için özsermayesine
bakılmıştır. Buna göre, 2007 yılında 100 olan öz
sermayesi, 2008 yılında 68’e, SD’de ise 37’ye
düşmüştür. (2) Yerli üretim
dalının bütün faaliyetlerine ilişkin tevsi ve yenileme yatırımları toplamı 2007 yılında 100 iken, 2008’de 61’e, SD’de ise 21’e düşmüştür. k) Yatırımların
geri dönüş oranı (1) Yerli üretim
dalının bütün faaliyetlerine ilişkin yatırım hasılatı (kâr/öz kaynak) oranı endeks olarak 2007 yılında -100 iken, 2008’de
-449, SD’de ise -1.227 olarak gerçekleşmiştir. 1) Damping marjının büyüklüğü (1) Yapılan
hesaplamalar sonucunda, ÇHC menşeli soruşturma konusu üründe önemli oranlarda damping marjı tespit edilmiştir. Yerli
üretim dalının ekonomik göstergelerinin değerlendirilmesi MADDE 19- (l)Yerli üretim dalı çalışır
halde bulunan bir fırınını 2009 yılında kapatmıştır.
Dolayısıyla SD’deki üretim ve kapasite kullanımı
ciddi anlamda düşüş göstermiştir.
Stoklarda ise 2008 yılında ciddi bir artış yaşanmış ancak SD’de,
kapatılan fırının da etkisiyle stoklar az da olsa eritilmiştir. Genel
anlamda bakıldığında yerli üretim dalının
maliyetlerinin reel olarak arttığı buna mukabil satış fiyatlarının reel
olarak ciddi oranda gerilediği
görülmektedir. Bu durumun neticesi olarak, yerli üretim dalının zarar inceleme
döneminde soruşturma konusu üründeki zararının ciddi boyutlara ulaştığı
tespit edilmiştir. Yurtiçinde pazarını
kaybetmek istemeyen yerli üretim dalı, zararına satış yapmayı göze alır hale gelmiştir. Bunun sonucu olarak
yerli üretim dalının yurtiçi satışları son iki yılda azalmamış, dolayısıyla düşen toplam tüketimle birlikte yerli
üreticinin yurtiçi tüketimden
aldığı payın endeksi 7 puan artmıştır. Yerli üretim dalının yurtiçi pazar
payı zarar inceleme döneminde
artmasına rağmen istihdamı aynı dönemde yaklaşık %10 oranında azalmıştır.
Ayrıca, zarar durumunun ciddiyetinden dolayı ürün nakit akışında ve firmanın
öz sermayesinde önemli sayılabilecek
bozulmalar meydana gelmiştir. Zira SD’de yerli
üretim dalı öz sermayesinin ciddi sayılabilecek bir oranı kadar zarar
etmiştir. Yatırımların geri dönüşünde
yaşanan olumsuzluklarla koşut olarak toplam yatırımlar da zarar inceleme döneminde
önemli ölçüde azalmıştır. (2) Yukarıdaki veriler, zarar inceleme
döneminde yerli üretim dalının ekonomik göstergelerinde ciddi olumsuzlukların
ortaya çıktığını göstermektedir. ÜÇÜNCÜ BÖLÜM Nedenselliğe
İlişkin Değerlendirmeler Dampingli ithalatın etkisi MADDE 20- (1) Zarar inceleme döneminde ÇHC’den
yapılan soruşturma konusu ürün
ithalatının mutlak ve nispi olarak arttığı görülmektedir. Ayrıca, söz konusu
ithalatın birim fiyatlarının %10 seviyelerinde azaldığı ve
bu fiyatların yerli üretim dalının fiyatlarını önemli ölçüde baskı altında
tuttuğu tespit edilmiştir. Yine söz konusu dönemde yerli üretim dalının pazar
payı endeksinin 7 puan artmış olmasına karşılık, ÇHC menşeli ithalatın pazar
payı endeksinin 57 puan arttığı tespit edilmiştir. Aynı dönemde, tüketim
endeksinin 9 puan düştüğü göz önüne alındığında, ÇHC menşeli ithalatın,
daralan pazarda yerli üretime oranla pazar payını daha fazla artırdığı
anlaşılmaktadır. (2) Yerli üretim dalının dampingli
ithalat nedeniyle artan maliyetlerini fiyatlarına yansıtamaması, hatta fiyatlarını reel olarak düşürmek zorunda kalması
nedeniyle fiyatlarının bastırılması ve yıpranması, dampingli ithalatın
mutlak ve nispi olarak artış eğilimi ile yerli üretim dalının ekonomik göstergelerinde görülen olumsuz gelişmelerin
eş zamanlı olarak ortaya çıkması dikkate alınarak dampingli ithalat
ile yerli üretim dalı üzerinde oluşan maddi zarar durumu arasında illiyet
bağının olduğu sonucuna varılmıştır. Üçüncü ülkelerden ithalat MADDE 21- (1) Zarar inceleme döneminde,
üçüncü ülkelerden yapılan ithalatın önemli oranda gerilediği görülmektedir.
Ayrıca, üçüncü ülkeler kaynaklı ithalatın ortalama birim fiyatları soruşturma
konusu ülke menşeli ithalatın birim fiyatlarının oldukça üzerinde seyretmektedir. (2) Sonuç olarak, diğer ülkeler kaynaklı
soruşturma konusu ürünün ithalatı, gerek miktar
ve piyasa payındaki eğilimi, gerekse fiyatları itibariyle bu aşamada yerli
üretime zarar verebilecek boyutta görülmemektedir. Diğer unsurların etkisi MADDE 22- (1) Yönetmelik’in 17 nci maddesi hükümleri uyarınca, dampingli ithalatın dışında yerli üretim dalının ekonomik
göstergelerinde zarara neden olabilecek başka bir unsur olup
olmadığına ilişkin yapılan incelemede, ithalatçı firmaların dampingli
ithalatı tercih etmelerindeki en önemli sebebin kendileri için rekabet
avantajı sağlayan düşük fiyat olduğu değerlendirilmiştir. (2) Bazı
ithalatçı firmalar yerli üretim dalında görülen zararın 2009 yılında yaşanan
küresel mali kriz nedeniyle gerçekleştiğini iddia etmişlerdir. Küresel mali
kriz, başta Avrupa olmak üzere tüm
dünyayı etkilemiştir. Dünya ticareti ve küresel talepte ciddi oranda gerilemeler yaşanmıştır. Cam elyafın ara malı olarak
kullanıldığı başta inşaat ve otomotiv olmak üzere birçok
sektör olumsuz etkilenmiştir. Dolayısıyla küresel cam elyaf talebi ciddi oranda azalmıştır. Talepte yaşanan düşüş
elbette ki yerli üretim dalını da etkilemiştir. Ancak, talepte yaşanan daralmaya rağmen ÇHC menşeli
ithalatın mutlak ve nispi olarak artış göstermesi ve söz konusu ithalatın
fiyatlarının yerli üretim dalının fiyatlarını önemli oranlarda baskı altında tutması, bastırması ve
yıpratması yerli üretim dalında ciddi zarara neden olmuştur. Küresel krizde yaşanan talep daralması damping ile
zarar arasındaki nedensellik
bağına halel getirmemektedir. (3) Bazı ithalatçı
firmalar ise 2007 ve 2008 yıllarında şikayetçi yerli üreticinin ÇHC’den
ciddi oranda ithalat yaptığını, dolayısıyla dampingli ithalat ile maddi zarar
arasında illiyet bağının kurulamayacağını iddia etmişlerdir.
Yerli üretim dalı ise ÇHC’den ithalatın ticari amaçlara dayandığını ve o dönemdeki
maddi zararı bertaraf etmek için yapıldığını
ifade etmiştir. ÇHC’nin dampingli fiyatlarıyla
rekabet etmekte zorlanan yerli üretim dalının
ithalata yönelmesinin, yerli üretim dalındaki zarar durumunu açıklar nitelikte
olduğu düşünülmektedir. Ayrıca, bu durumun,
ithalata rağmen üretimine zararına da olsa devam eden söz konusu Cam Elyaf firmasının yerli üretici vasfına halel
getirmediği değerlendirilmiştir. (4) Bazı ithalatçı
firmalar, yerli üretim dalının 2009 yılında kapanan fırınının ve küçülen
kapasitesinin teknik nedenlerden kaynaklandığını ve dampingli ithalatla
arasında nedensellik bağının
bulunmadığını ifade etmişlerdir. Yerli üretim dalı ise fırının teknik nedenlerden dolayı kapanmadığını, kapatmaya dampingli ithalata
bağlı talep daralmasının neden
olduğunu ifade etmiştir. (5) Bazı ithalatçılar ise kırpma ve keçe ürün tiplerinin
ithalatlarının çok cüzi olduğunu ve
dampingli ithal edilseler bile yerli üretim dalında görülen zararla söz
konusu ithalatın arasında illiyet bağının olmadığını ve dolayısıyla
bu ürünlerin soruşturma kapsamından
çıkarılması gerektiğini ifade etmişlerdir. Ancak, kırpma ve keçe ürünlerinin soruşturma
konusu ürünün tiplerinden oldukları ve ana ürün tiplerinin tümünün benzer
ürün olarak kabul edildiği işbu Tebliğ’in 7 nci
maddesinde ifade edilmiştir. Sonuç Fiyat
taahhüdü MADDE 23- (1) Çin İnşaat Malzemeleri Endüstrisi Federasyonu
(ÇİMEF), işbirliğinde bulunan üç üretici/ihracatçı
firma adına, her bir ana ürün tipine yönelik ayrı ayrı
olmak üzere minimum fiyat taahhüdü uygulaması için Müsteşarlığımıza
başvuruda bulunmuştur. (2) Kamu dinleme toplantısı esnasında da bu talep ÇİMEF’in yasal temsilcisi tarafından dile getirilmiş,
ancak bazı ithalatçılar fiyat taahhüdü uygulamasına karşı çıkmışlardır. (3) Mevzuat uyarınca fiyat taahhütlerinin kabul edilme
zorunluluğu bulunmamaktadır. Daha düşük
oranda önlem uygulama imkanının incelenmesi MADDE 24- (1) Damping soruşturması sırasında, zararın önlenmesi
için damping marjından daha düşük oranda bir kesin önlemin yeterli olup
olmadığı incelenmiş ve mümkün görüldüğü
ölçüde daha az oranlı kesin önlem uygulanması yoluna gidilmiştir. Değerlendirme MADDE 25- (1) Soruşturma sonucunda dampingin, yerli üretim
dalında zararın ve her ikisi arasında illiyet bağının mevcut olduğu tespit
edilmiş olup, İthalatta Haksız Rekabeti Değerlendirme
Kurulu’nun kararı ve Bakan’ın onayı ile ÇİMEF tarafından yapılan fiyat taahhüdü teklifi reddedilmiş ve aşağıda tanımı
ile menşei verilen eşyanın Türkiye’ye ithalatında karşısında belirtilen oranda dampinge karşı kesin önlem
yürürlüğe konulmuştur.
Geçici
önlemlerin kesin olarak tahsili MADDE 26- (1) Bu Tebliğ’in yürürlüğe girdiği tarihe kadar 2010/19
sayılı Tebliğ hükümlerine
istinaden alınmış olan teminat şeklindeki geçici önlem kesin önleme dönüştürülmüş
olup, kesinleşen dampinge karşı önlem Kanun’un 14 ve 15 inci maddeleri çerçevesinde tahsil edilir. Kesinleşen dampinge
karşı önlemin daha önce alınan geçici önlemden yüksek olduğu haller için fark tahsil edilmez, düşük olduğu
haller için ise fark geri ödenir. Uygulama MADDE 27- (1) Gümrük idareleri, Karar
maddesinde gümrük tarife istatistik pozisyon
numaraları, tanımı ve menşe ülkesi belirtilen eşyaların, diğer mevzuat
hükümleri saklı kalmak kaydıyla, serbest dolaşıma giriş rejimi
kapsamında ithalatında karşılarında gösterilen
miktarlarda dampinge karşı kesin önlemi uygular. Yürürlük MADDE 28- (1) Bu Tebliğ yayımı tarihinde yürürlüğe girer. Yürütme MADDE 29- (1) Bu Tebliğ hükümlerini Dış Ticaret Müsteşarlığımın
bağlı olduğu Bakan yürütür. 31
Aralık 2010 CUMA Resmî
Gazete Sayı
: 27802 (5. Mükerrer) |