GÜNCEL: 15/05/2015

Ekonomi Bakanlığından:

İTHALATTA HAKSIZ REKABETİN ÖNLENMESİNE İLİŞKİN TEBLİĞ

(TEBLİĞ NO: 2015/19)

 

Dayanak ve başvuru

MADDE 1 ‒ (1) Bu Tebliğ, 14/6/1989 tarihli ve 3577 sayılı İthalatta Haksız Rekabetin Önlenmesi Hakkında Kanun, 20/10/1999 tarihli ve 99/13482 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ile yürürlüğe konulan İthalatta Haksız Rekabetin Önlenmesi Hakkında Karar (Karar) ve 30/10/1999 tarihli ve 23861 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan İthalatta Haksız Rekabetin Önlenmesi Hakkında Yönetmelikten (Yönetmelik)  oluşan ithalatta haksız rekabetin önlenmesi hakkında mevzuat hükümleri çerçevesinde yapılan damping ve sübvansiyon soruşturması başvurusu ile bu başvuruya ilişkin olarak söz konusu mevzuat kapsamında yapılan değerlendirmenin sonuçlarını içermektedir.

(2) Sardoğan Endüstri ve Ticaret tarafından yapılan başvuruda Çin Halk Cumhuriyeti (ÇHC) menşeli “demir (dökme demir hariç) ve çelikten dikişsiz çekme borular” maddesinin Türkiye’ye dampingli ve sübvansiyonlu fiyatlarla ihraç edildiği ve bu durumun yerli üretim dalında zarara neden olduğu iddiasıyla anılan ülke menşeli söz konusu madde ithalatına karşı önlem alınması talep edilmektedir.

 

Başvuru konusu ürün

MADDE 2 ‒ (1) Başvuru konusu ürün, 7304 gümrük tarife pozisyonu altında yer alan ve tam listesi Ek’te verilen “demir (dökme demir hariç) ve çelikten dikişsiz çekme borular”dır.

(2)  Bahse konu gümrük tarife istatistik pozisyonları, bilgi amaçlı verilmiş olup bağlayıcı mahiyette değildir.

(3) Başvuru konusu ürünün Türk Gümrük Tarife Cetvelinde yer alan tarife pozisyonunda ve/veya eşya tanımında yapılacak değişiklikler bu Tebliğ hükümlerinin uygulanmasına halel getirmez.

 

Başvurunun temsil niteliği

MADDE 3 ‒ (1) Başvuru aşamasında sunulan delillerden, başvurunun Yönetmeliğin 20 nci maddesi çerçevesinde yerli üretim dalını temsil niteliğini haiz olduğu anlaşılmıştır.

 

Damping iddiası

MADDE 4 ‒ (1) ÇHC’nin piyasa ekonomisi uygulamayan bir ülke olarak değerlendirilmesi nedeniyle, normal değerin tespitinde Yönetmeliğin 7 nci maddesi hükümleri çerçevesinde şikâyetçi yerli üreticinin maliyetlerinden yola çıkılarak oluşturulmuş normal değer belirlenmiştir. Bu bağlamda, yerli üretim dalının fiili üretim maliyeti, satış, genel, idari giderleri ile finansman giderleri esas alınarak hesaplanan yerli üretim dalının birim ticari maliyetine makul kâr marjı eklenerek normal değer oluşturulmuş ve bulunan değerin fabrika çıkış aşamasında olduğu kabul edilmiştir.

(2) Şikâyet konusu ülkeden, Türkiye’ye gerçekleştirilen satışların ihraç fiyatının belirlenmesinde, şikâyet konusu ürünün normal değerinin hesaplamasında kullanılan döneme ilişkin Türkiye İstatistik Kurumunun (TÜİK) verilerinden elde edilen ticarete en çok konu olan gümrük tarife istatistik pozisyonunun ağırlıklı ortalama birim FOB ihraç fiyatı esas alınmıştır. Söz konusu fiyatın fabrika çıkış aşamasında olduğu kabul edilmiştir.

(3) Normal değer ile Türkiye’ye ihraç fiyatlarının mümkün olduğu ölçüde aynı ticari aşamada (fabrika çıkış aşaması) karşılaştırılması yoluyla şikayet konusu ürün için hesaplanan damping marjının, şikayete konu ülke için ihmal edilebilir oranın üzerinde olduğu görülmüştür.

 

Sübvansiyon iddiası

MADDE 5 – (1) Yapılan başvuru ile ÇHC’de yerleşik üretici/ihracatçıların ÇHC merkezi ve yerel idareleri tarafından verilen çok sayıda sübvansiyondan yararlandığı iddia edilmiştir. Şikayete konu olan sübvansiyon programları şunlardır:

(i) dikişsiz boru üreticilerine yönelik politikalar kapsamında verilen krediler,

(ii) dikişsiz boru üreticilerine yönelik politikalar kapsamında verilen ihracat kredileri,

(iii) devlet tarafından bazı firmaların borçlarının, kredilerinin ya da faizlerinin affı,

(iv) çelik kütüklerin makul olandan daha düşük bir bedelle temin edilmesi,

(v) elektriğin makul olandan daha düşük bir bedelle temin edilmesi,

(vi) desteklenen endüstrilerde ithal ekipman kullanan yabancı yatırımların ve belirli yerel işletmelerin ithalat vergileri ve KDV’den muaf tutulması.

(2) Başvuruda, yukarıda sayılan programların, programlardan yararlanan üretici/ihracatçılar için fayda doğuran mali bir katkı teşkil etmesi nedeniyle sübvansiyon olarak değerlendirilmesi gerektiği ifade edilmekte, programların bir kısmının ihracat performansına dayalı olması ve bazılarının da bölgesel nitelik taşıması nedeniyle de özgül ve önlem alınabilir sübvansiyonlar olduğu öne sürülmektedir.

(3) Yapılan ilk incelemelerde, başvuruda değinilen programlara dayanak teşkil eden ÇHC mevzuatının halen yürürlükte olduğu anlaşılmıştır.

 

Zarar ve nedensellik iddiası

MADDE 6 ‒ (1) ÇHC menşeli şikayet konusu ithalat, 2012-2014 döneminde mutlak ve nispi olarak artmıştır. Dolayısıyla, bahse konu ithalatın Türkiye piyasasındaki pazar payı da aynı dönemde ciddi oranda artış göstermiştir.

(2) ÇHC menşeli ithalatın YÜD’ün fiyatlarını 2012-2014 yılları arasında ciddi oranlarda kırdığı ve baskı altında tuttuğu tespit edilmiştir.

(3) Yerli üretim dalı, şikayet konusu ürün üretimini 2012-2014 döneminde artırmış olmasına rağmen, üretimdeki artışı yaşanan fiyat baskısı nedeniyle iç piyasa satışlarına yansıtamamış, şikayet konusu üründen kâr elde edememiş ve nakit kaybetmiştir. Bahse konu dönemde yaşanan fiyat baskısı ve kârlılıkta görülen olumsuz durum nedeniyle yeterli kapasite olmasına rağmen yerli üretim dalı üretimini istenilen seviyelere yükseltememiş ve atıl kapasite sorunu yaşamıştır.

(4) Başvuru aşamasında sunulan deliller ve ithalata ilişkin resmî istatistikler esas alınarak yapılan tespitler ışığında, dampingli ve sübvansiyonlu olduğu iddia edilen ithalatın yerli üretim dalının ekonomik göstergelerinde zarara yol açtığı değerlendirilmiştir.

 

Karar ve işlemler

MADDE 7 ‒ (1) Yapılan inceleme sonucunda; başvurunun yeterli bilgi, belge ve delilleri içerdiği anlaşıldığından, İthalatta Haksız Rekabeti Değerlendirme Kurulunca, ÇHC menşeli söz konusu madde için, Yönetmeliğin 20 nci maddesi çerçevesinde damping ve sübvansiyon soruşturmaları açılmasına karar verilmiştir.

(2) Soruşturmalar, Ekonomi Bakanlığı İthalat Genel Müdürlüğü (Genel Müdürlük) tarafından yürütülecektir. 

 

Piyasa ekonomisinin uygulandığı üçüncü ülkenin seçimi

MADDE 8 ‒ (1) ÇHC’de soruşturmaya tabi üretici veya üreticilerin soruşturma konusu ürünün üretiminde ve satışında Yönetmeliğin Ek 1 inci maddesindeki ölçütler çerçevesinde piyasa ekonomisi koşullarının geçerli olduğunu bu Tebliğin 10 uncu maddesinde belirtilen süreler içinde yeterli deliller ile ispat etmesi durumunda bu üretici veya üreticiler için normal değerin tespitinde Yönetmeliğin 5 inci maddesi, aksi takdirde Yönetmeliğin 7 nci maddesi hükümleri uygulanır. Yönetmeliğin 7 nci maddesi hükümlerinin tatbiki halinde adı geçen ülke için piyasa ekonomisi uygulayan emsal ülke olarak Türkiye’nin seçilmesi öngörülmektedir. 

 

Soru formları ve bilgilerin toplanması

MADDE 9 ‒ (1) Soruşturmaların açılmasını müteakip, başvuruda belirtilen ve Bakanlıkça tespit edilen soruşturmaya konu ürünün ithalatçılarına, soruşturma konusu ülkede yerleşik bilinen üretici/ihracatçılarına ve ÇHC Ankara Büyükelçiliğine soruşturmaların açılışına ilişkin bildirimde bulunulacaktır.

(2) Bildirimde, soruşturmaların açılış Tebliğine, başvurunun gizli olmayan özetine ve soru formlarına nasıl erişileceği hususunda bilgi verilecektir.

(3) Bakanlıkça tespit edilememesi nedeniyle bildirim gönderilemeyen veya kendilerine bildirim ulaşmayan diğer ilgili tarafların soru formuna Ekonomi Bakanlığına ait internet sayfasındaki ilgili bölümden erişmeleri mümkün bulunmaktadır.

(4) Soruşturmalara ilişkin yazılı ve sözlü iletişimler Türkçe yapılacaktır. İlgili tarafların soru formuna ilişkin yanıtlarını ve bu yanıtlar dışında kalan tüm bilgi, belge, görüş ve taleplerini yazılı olarak Türkçe sunmaları gerekmektedir.

(5) İlgili taraflar, soru formunda istenilen bilgiler haricinde, soruşturmalarla ilgili olduğu düşünülen diğer bilgi, belge ve görüşlerini, destekleyici deliller ile birlikte Genel Müdürlüğe 10 uncu maddenin ikinci fıkrasında belirtilen süre içerisinde sunabilirler.

(6) Soruşturmaların sonucundan etkilenebileceklerini iddia eden, ancak birinci ve üçüncü fıkralar kapsamına girmeyen diğer ilgili taraflar (ürünü girdi olarak kullanan işletmeler, bunların meslek kuruluşları, tüketici dernekleri, üretim dalındaki işçi veya işveren sendikaları gibi) görüşlerini Genel Müdürlüğe 10 uncu maddenin üçüncü fıkrasında belirtilen süre içerisinde sunabilirler.

(7) Sunumlarda ilgili tarafların isim ve unvanı, adres bilgileri, elektronik posta adresi, telefon ve faks numaraları yazılı olarak belirtilir.

(8) Soruşturmalar süresince Yönetmeliğin 22 nci maddesinin ikinci ve üçüncü fıkraları çerçevesinde gizlilik kaydıyla verilen her tür bilgi, belge ve görüşün gizli olmayan bir özeti sunulur. Gizli olmayan özet, esas bilginin makul ölçüde anlaşılmasına olanak sağlayacak ayrıntıda olur. İlgili taraflar, istisnai hallerde bu bilgilerin özetlenemeyecek nitelikte olduklarını belirtebilirler. Bu gibi istisnai durumlarda, bilgilerin özetlenemeyecek nitelikte olmasının nedenlerinin belirtilmesi gerekir.

 

Süreler

MADDE 10 ‒  (1) 9 uncu maddenin birinci fıkrasında belirtilen bildirimin gönderildiği bütün ilgili taraflar için soru formunu cevaplandırma süresi, soruşturmaların açılışına ilişkin bildirimin gönderildiği tarihten itibaren posta süresi dâhil 37 gündür.

(2) 9 uncu maddenin üçüncü fıkrasında belirtilen bildirimin gönderilmediği bütün ilgili taraflar, soruşturma ile ilgili görüşlerini ve soru formuna ilişkin cevaplarını bu Tebliğin yayımı tarihinden itibaren başlayacak 37 günlük süre içerisinde sunabilirler.

(3) Soruşturmaların sonucundan etkilenebileceklerini iddia eden 9 uncu maddenin altıncı fıkrası kapsamına giren diğer ilgili taraflar, soruşturmalar ile ilgili görüşlerini bu Tebliğin yayımı tarihinden itibaren soruşturmaların akışını etkilemeyecek şekilde soruşturma süreci içerisinde sunabilirler.

 

İşbirliğine gelinmemesi

MADDE 11 ‒ (1) Yönetmeliğin 26 ncı maddesi hükmü çerçevesinde, ilgili taraflardan birinin verilen süreler dâhilinde ve istenilen biçimde gerekli bilgi ve belgeleri sağlamaması ya da bu bilgi ve belgelere erişimi reddetmesi veya soruşturmaları engellediğinin anlaşılması veya yanlış ya da yanıltıcı bilgi vermesi hallerinde söz konusu taraf işbirliğine gelmemiş sayılır. Bu gibi hallerde soruşturma kapsamındaki geçici veya nihai belirlemeler, olumlu ya da olumsuz, mevcut verilere göre yapılabilir.

(2) İlgili tarafların işbirliğine gelmemesi veya kısmen işbirliğine gelmesi halinde bahse konu taraf için soruşturmaların sonucu işbirliğine gelinmesine nazaran daha az avantajlı olabilir.

 

Geçici önlem alınması ve önlemlerin geriye dönük uygulanması

MADDE 12 ‒ (1) Kararın ilgili hükümleri uyarınca, soruşturmalar süresince geçici önlem uygulanması kararlaştırılabilir ve kesin önlem geriye dönük olarak uygulanabilir.

(2) Önlemlerin uygulanmasında başlamış işlem kavramı ve istisnası bulunmamaktadır.

 

Yetkili merci ve adresi

MADDE 13 ‒ (1) Soruşturmalarla ilgili bilgi, belge ve görüşlerin aşağıda belirtilen yetkili mercie yazılı olarak iletilmesi gerekmektedir:

T.C. Ekonomi Bakanlığı

İthalat Genel Müdürlüğü

Damping ve Sübvansiyon Araştırma Dairesi

İnönü Bulvarı No: 36, Emek/ANKARA

Faks: +90-312-204 86 33

E-posta: dms243@ekonomi.gov.tr

Soruşturmaların başlangıç tarihi

MADDE 14 ‒  (1) Soruşturmalar, bu Tebliğin yayımı tarihinde başlamış kabul edilir.

 

Yürürlük

MADDE 15 ‒ (1) Bu Tebliğ yayımı tarihinde yürürlüğe girer.

 

Yürütme

MADDE 16   (1) Bu Tebliğ hükümlerini Ekonomi Bakanı yürütür.

 

Eki için tıklayınız

15 Mayıs 2015 CUMA

Resmî Gazete

Sayı : 29356