Gümrük.com.tr

TEBLİĞ

EK-1

ÖNLEME KONU ÜRÜN KARŞILIĞI GTİP VE EŞYA TANIMLARI

 

GTİP

EŞYA TANIMI

7208.10.00.10.00

Ağırlık itibariyle %0,6 veya daha fazla karbon içerenler

7208.10.00.90.00

Diğerleri

7208.25.00.10.00

Ağırlık itibariyle %0,6 veya daha fazla karbon içerenler

7208.25.00.90.00

 Diğerleri

7208.26.00.10.00

Ağırlık itibariyle %0,6 veya daha fazla karbon içerenler

7208.26.00.90.00

Diğerleri

7208.27.00.10.00

Ağırlık itibariyle %0,6 veya daha fazla karbon içerenler

7208.27.00.90.00

Diğerleri

7208.36.00.10.00

Ağırlık itibariyle %0,6 veya daha fazla karbon içerenler

7208.36.00.90.00

Diğerleri

7208.37.00.10.11

Yeniden haddelemeye mahsus olanlar

7208.37.00.10.19

Diğerleri

7208.37.00.90.18

Diğerleri

7208.37.00.90.19

Diğerleri

7208.38.00.10.11

Yeniden haddelemeye mahsus olanlar

7208.38.00.10.19

Diğerleri

7208.38.00.90.18

Diğerleri

7208.38.00.90.19

Diğerleri

7208.39.00.10.11

Yeniden haddelemeye mahsus olanlar

7208.39.00.10.19

Diğerleri

7208.39.00.90.18

Diğerleri

7208.39.00.90.19

Diğerleri

7208.40.00.10.11

Kalınlıkları 2 mm. veya daha fazla olanlar

7208.40.00.10.19

Diğerleri

7208.40.00.90.11

Kalınlıkları 2 mm. veya daha fazla olanlar

7208.40.00.90.19

Diğerleri

7208.52.10.10.00

Ağırlık itibariyle % 0,6 veya daha fazla karbon içerenler

7208.52.10.90.00

Diğerleri

7208.52.99.10.00

Ağırlık itibariyle % 0,6 veya daha fazla karbon içerenler (Levha haddehanesinde haddelenmiş levha saclar hariç)

7208.52.99.90.00

Diğerleri (Levha haddehanesinde haddelenmiş levha saclar hariç)

7208.53.10.10.00

Ağırlık itibariyle % 0,6 veya daha fazla karbon içerenler

7208.53.10.90.00

Diğerleri

7208.53.90.10.00

Ağırlık itibariyle % 0,6 veya daha fazla karbon içerenler

7208.53.90.90.00

Diğerleri

7208.54.00.10.11

Kalınlığı 2 mm.veya daha fazla olanlar

7208.54.00.10.19

Diğerleri

7208.54.00.90.11

Kalınlığı 2 mm. veya daha fazla olanlar

7208.54.00.90.19

Diğerleri

7211.13.00.11.00

Ağırlık itibariyle % 0,6 veya daha fazla karbon içerenler

7211.13.00.19.00

Diğerleri

7211.13.00.29.00

Diğerleri

7211.14.00.10.00

Rulo halinde sac taslakları (ağırlık itibariyle % 0,6 veya daha fazla karbon içerenler hariç)

7211.14.00.21.11

Genişliği 500 mm.yi geçenler

7211.14.00.21.12

Genişliği 500 mm.yi geçmeyenler

7211.14.00.29.11

Genişliği 500 mm.yi geçenler

7211.14.00.29.12

Genişliği 500 mm.yi geçmeyenler

7211.14.00.31.00

Ağırlık itibariyle % 0,6 veya daha fazla karbon içerenler

7211.14.00.39.00

Diğerleri

7211.14.00.41.00

Ağırlık itibariyle % 0,6 veya daha fazla karbon içerenler

7211.14.00.49.00

Diğerleri

7211.14.00.50.00

Yassı çubuklar (ağırlık itibariyle % 0,6 veya daha fazla karbon içerenler hariç)

7211.19.00.10.00

Rulo halinde sac taslakları (ağırlık itibariyle % 0,6 veya daha fazla karbon içerenler hariç)

7211.19.00.21.00

Ağırlık itibariyle % 0,6 veya daha fazla karbon içerenler

7211.19.00.29.00

Diğerleri

7211.19.00.31.00

Ağırlık itibariyle % 0,6 veya daha fazla karbon içerenler

7211.19.00.39.00

Diğerleri

7211.19.00.50.00

Yassı çubuklar (ağırlık itibariyle % 0,6 veya daha fazla karbon içerenler hariç)

7212.60.00.11.11

Genişliği 500 mm.yi geçenler

7212.60.00.11.21

Sıcak haddelenmiş (sadece plakaj yapılmış)

7212.60.00.11.29

Diğerleri

7212.60.00.19.11

Genişliği 500 mm.yi geçenler

7212.60.00.19.21

Sıcak haddelenmiş (sadece plakaj yapılmış)

7212.60.00.19.29

Diğerleri

7212.60.00.21.11

Genişliği 500 mm.yi geçenler

7212.60.00.21.12

Genişliği 500 mm.yi geçmeyenler

7212.60.00.29.11

Genişliği 500 mm.yi geçenler

7212.60.00.29.12

Genişliği 500 mm.yi geçmeyenler

7225.19.10.00.11

Vat kayıbı itibariyle 0,75 vat ve daha az vat kayıbı olanlar

7225.19.10.00.19

Diğerleri

7225.30.90.00.11

Asitlenmiş olanlar (%0,006 veya daha az karbon içerenler hariç)

7225.30.90.00.19

Diğerleri (%0,006 veya daha az karbon içerenler hariç)

7225.40.90.00.00

Kalınlığı 4,75 mm. den az olanlar (Levha haddehanesinde haddelenmiş levha saclar hariç)

7226.91.91.00.00

Kalınlığı 4,75 mm. veya daha fazla olanlar

7226.91.99.00.00

Kalınlığı 4,75 mm.'den az olanlar

 

 

 

 

 

 

EK-2

İTHALATTA HAKSIZ REKABETİN ÖNLENMESİNE İLİŞKİN TEBLİĞ (TEBLİĞ NO: 2022/21)’E DAİR BİLGİLENDİRME RAPORU

1.    GENEL BİLGİ VE İŞLEMLER

1.1 Kapsam ve Yasal Dayanak

(1) Bu rapor, 14/6/1989 tarihli ve 3577 sayılı İthalatta Haksız Rekabetin Önlenmesi Hakkında Kanun (Kanun), 20/10/1999 tarihli ve 99/13482 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ile yürürlüğe konulan İthalatta Haksız Rekabetin Önlenmesi Hakkında Karar (Karar) ve 30/10/1999 tarihli ve 23861 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan İthalatta Haksız Rekabetin Önlenmesi Hakkında Yönetmelikten (Yönetmelik) oluşan ithalatta haksız rekabetin önlenmesi hakkında mevzuat (Mevzuat) hükümlerine dayanılarak hazırlanmıştır.

1.2 Soruşturma

(1) Ticaret Bakanlığı (Bakanlık) İthalat Genel Müdürlüğü (Genel Müdürlük) tarafından yapılan inceleme sonucu AB ve Güney Kore menşeli 7208.10.00, 7208.25.00, 7208.26.00, 7208.27.00, 7208.36.00, 7208.37.00, 7208.38.00, 7208.39.00, 7208.40.00, 7208.52.10, 7208.52.99, 7208.53.10, 7208.53.90, 7208.54.00, 7211.13.00, 7211.14.00, 7211.19.00, 7212.60.00, 7225.19.10, 7225.30.10, 7225.30.30, 7225.30.90, 7225.40.15, 7225.40.90, 7226.91.20, 7226.91.91, 7226.91.99 gümrük tarife pozisyonları altında yer alan “Alaşımlı veya alaşımsız, (plakaj hariç) herhangi bir kaplama işlemine tabi tutulmamış sıcak haddelenmiş yassı çelik” ithalatına yönelik olarak 9/1/2021 tarihli ve 31359 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan İthalatta Haksız Rekabetin Önlenmesine İlişkin Tebliğ (Tebliğ No:2021/4) ile başlatılan damping soruşturması tamamlanmıştır.

1.3 Yerli Üretim Dalı Tanımı ve Temsil Niteliği

(1) İşbu raporun 2.1 inci paragrafında detaylarına yer verildiği üzere, soruşturma konusu ürün hurdadan yahut demir cevherinden üretilebilmekte, üretimin sıcak haddeleme aşaması sonrasında ürüne asitleme/yağlama uygulanabilmekte veya yüzeyine desen verilebilmektedir. Başvuru sahibi ve başvuruyu destekleyen firmalar ürünü demir cevheri veya hurdadan başlayarak üretiyor olmakla birlikte, ürün üretimindeki değer zincirine yalnız asitleme/yağlama veya desen verme aşamasında dâhil olduğu tespit edilen firmalar1 da bulunmakta olup; bu firmalardan biri hariç diğerlerinin dampinge konu olduğu iddia edilen malın aynı zamanda ithalatçısı olduğu ve/veya ihracatçı veya ithalatçılarla ilişkili bulunduğu anlaşılmıştır.

(2) Bu koşullarda yerli üretim dalı, (bahse konu firmaların değer zincirindeki konumu ve payı da dikkate alınarak) üreticilerin geri kalan bölümü üzerinden tanımlanmıştır. Buna göre başvurunun temsil oranı %90’ın üzerindedir.

(3) Öte yandan, soruşturma aşamasında, başvuru sahibi firmalara ilave olarak, İskenderun Demir ve Çelik A.Ş.’nin zarar inceleme dönemindeki ekonomik verileri talep edilmiş ve bu suretle söz konusu firma zarar incelemesine dâhil edilmiştir.2

(4) Bu çerçevede, Ereğli Demir ve Çelik Fabrikaları T.A.Ş., İskenderun Demir ve Çelik A.Ş., Çolakoğlu Metalurji A.Ş., Habaş Sınai ve Tıbbi Gazlar İstihsal Endüstrisi A.Ş. ve Tosçelik Profil ve Saç Endüstrisi A.Ş. yerli üretim dalı olarak tanımlanmış olup, bu raporun ilgili bölümlerinde yerli üretim dalı olarak anılacaktır.

1.4 Soruşturma Dönemi ve Zarar İnceleme Dönemi

(1) Damping belirlemesi için 1/10/2019-30/09/2020 dönemi soruşturma dönemi (SD) olarak kabul edilmiştir.

(2) Soruşturmada zarar belirlemelerinde veri toplama ve değerlendirme için 1/1/2018-30/09/2020 dönemi zarar inceleme dönemi olarak kabul edilmiştir.

(3) Kimi ilgili taraflar soruşturma dönemi ile zarar inceleme dönemine ilişkin itirazda bulunmuş olup, zarar incelemesinin 3 yıldan az olmaması gerektiği yönünde ilgili DTÖ Komitesi’nin tavsiye kararı bulunduğu, 2019’un son çeyreğinin analizde iki kez yer aldığı ve bu durumun tutarsızlık yaratacağı iddia edilmiştir.

(4) Zarar inceleme ve soruşturma dönemleri damping ve buna bağlı zararın etkisini gösterdiği iddia edilen dönemler ile şikayet başvurusu/başvuru inceleme/soruşturma açılış süreci zamanlaması dikkate alınarak belirlenmektedir. Bu kapsamda, 2018 yılı sonrasında etkisini gösterdiği iddia edilen zararın incelemesi 2018 yılından itibaren başlatılmış, soruşturma açılış süreci zamanlaması nedeniyle de inceleme dönemi çeyreklik bazda mevcut en güncel verilere göre ve belirlenen inceleme döneminde eşit sürelerin esas alınmasını sağlayacak şekilde belirlenmiştir.

(5) İlgili taraflarca nihai bildirim sonrasında konuya ilişkin görüş ve iddialar yinelenmiş, öngörülen zarar inceleme döneminin öncesi ve sonrasındaki gelişmelere atıfla, daha uzun süreli bir inceleme döneminin alınması gerektiği, bu durumda zararın görülmeyeceği iddia edilmiştir.

(6) Dampinge karşı önlem alınabilmesi damping ve zarar unsurlarının mevcudiyeti yanında ikisi arasında illiyet bağı bulunması koşuluna bağlıdır. Bu itibarla, seçilen zarar inceleme döneminde ortaya çıkan zararda, zarar üzerinde etkisi olabilecek diğer unsurların da dikkate alınması ve ayrıştırılması kaçınılmaz bir gerekliliktir. Nitekim, raporun 1.4 (4) nolu paragrafında belirtilen gerekçeyle seçilen zarar inceleme döneminde diğer unsurların zarar üzerindeki olası etkisi raporun 5.2 nolu bölümünde kapsamlı şekilde tartışılmış ve bu unsurların damping ile zarar arasındaki illiyet bağına etki edici mahiyette olmadığı sonucuna varılmıştır. Bu açıdan asıl olan, (şikâyetçi taraf dâhil) ilgili tarafların zarar inceleme döneminin ne olması gerektiği yönündeki görüşü değil, seçilen zarar inceleme döneminde damping, zarar ve ikisi arasında illiyet bağı bulunup bulunmadığı yönündeki tespittir. Zarar inceleme dönemi sonrasında yaşanan gelişmelerin yerli üretim dalı üzerindeki olası etkisi ile bunun süreklilik arz edip etmeyeceği hususu (ilgili mevzuatta belirtilen koşulları taşıması şartıyla) ancak gözden geçirme soruşturmalarına konu edilebilir.

(7) Öte yandan bir ilgili taraf, farklı bir soruşturmada zarar inceleme döneminin son 1-2 ayında dampingli ithalatın miktar olarak hızlı bir artış fiyat olarak ise hızlı bir düşüş eğilimi gösterdiğinin tespiti üzerine zarar inceleme döneminin 6 ay uzatıldığını, benzer bir durumun bu soruşturma kapsamında da geçerli olabileceği iddiasında bulunmuştur. Aynı mütalaanın bu soruşturmada da değerlendirmeye alınabilmesi için benzer koşulların söz konusu olması gerektiği açık olup, iddia sahibi ilgili tarafça bu yönde nesnel yahut veriye dayalı herhangi bir gerekçe sunulmamıştır. Nitekim yapılan incelemede, atıfta bulunulan soruşturmanın aksine, zarar inceleme döneminin son aylarında dampingli ithalatın dalgalı bir seyir izlediği ve herhangi bir revizyonu gerektirecek boyutta bir sapma yaşanmadığı görülmektedir.

(8) Aynı ilgili taraf, bunun dışında farklı geçmiş soruşturmalara da atıfta bulunmuş olmakla birlikte, bahse konu soruşturmalardaki koşullar ile mevcut soruşturma koşulları arasında yine önemli farklılıklar bulunmaktadır.

(9) Diğer taraftan, yine bir ilgi taraf, soruşturma döneminin, zarar inceleme dönemi olan 2019 senesinin son üç ayını da içine alacak şekilde belirlendiğini ve bu dönemin 2019 senesinin verileri ile ayrıca karşılaştırılmış olmasının etkilerinin nasıl bertaraf edildiğinin nihai bildirim raporu içeriğinden belirli olmadığını, hem ithalat miktarının arttığı hem de kârlılığın en düşük seviyede olduğu 2019 yılı dördüncü çeyrek etkilerinin hesaplamalara mükerrer şekilde dâhil edilmesinin zarar analizi ve ithalat verileri bağlamında ulaşılan sonuçları da etkilediğini iddia etmiştir.

(10) 2019 yılı son çeyreğinin soruşturma dönemi ile zarar inceleme döneminin son 12 aylık diliminde tekraren dikkate alınması trend analizinin eşit dönemler itibarıyla yapılabilmesi ve damping ile zararın eş zamanlı ortaya çıkıp çıkmadığının tespiti açısından bir gereklilik niteliğinde olup; şikâyet başvurusu/başvuru inceleme/soruşturma açılış süreci zamanlamasının gerektirdiği durumlarda soruşturma otoritelerince yaygın şekilde başvurulan bir yöntemdir. Kaldı ki, 2019 yılı son çeyreğinde hem ithalat miktarının arttığı hem de kârlılığın en düşük seviyede olduğu yönündeki iddiaya dair iddia sahibi ilgili tarafça ispata dönük veriye dayalı herhangi bir analiz de sunulmamıştır. Nitekim çeyreklik veriler incelendiğinde, soruşturma döneminde soruşturma konusu ülkelerden ithalatın ve bu ithalatın pazar payının en yüksek olduğu dönemin 2019 yılının dördüncü çeyreği olmadığı görülmektedir.

1.5 İlgili Tarafların Bilgilendirilmesi, Dinlenmesi ve Bilgilerin Değerlendirilmesi

(1) Soruşturma açılmasını müteakip, soruşturma konusu ürünün Bakanlık tarafından tespit edilen AB ve Güney Kore’de yerleşik üreticilerine/ihracatçılarına, Türkiye’de yerleşik ithalatçılarına ve ayrıca AB ve Güney Kore’de yerleşik diğer üreticilere/ihracatçılara iletilebilmesini teminen anılan ülkelerin Ankara’daki temsilciliklerine soruşturmanın açılışına ilişkin bildirimde bulunulmuştur.

(2) Bildirimde, soruşturma açılış Tebliğine, başvurunun gizli olmayan özetine ve soru formlarına nereden erişilebileceği hususunda bilgi verilmiştir.

(3) Taraflara görüş bildirme ve soru formunu yanıtlamaları için posta süresi dâhil 37 gün süre tanınmıştır. Ayrıca ilgili tarafların süre uzatımı yönündeki makul talepleri karşılanmıştır.

(4) Yerli üretim dalı, soruşturma süresi boyunca Bakanlık ile işbirliği içinde olmuş ve gerektiğinde talep edilen ilave bilgileri temin etmiştir.

(5) Soruşturma döneminde soruşturma konusu üründe ithalat gerçekleştirdiği tespit edilen ve kendilerine bildirimde bulunulan firmalardan 41 ithalatçı firma soru formunu öngörülen süreler dahilinde yanıtlayarak Bakanlığa iletmiştir.

(6) Soruşturma döneminde, Türkiye’ye AB ve Güney Kore menşeli soruşturma konusu ürünün ihracatını gerçekleştirdiği tespit edilen üretici/ihracatçı firmalara soruşturma açılışına ilişkin bildirim gönderilmiştir. Bu kapsamda, AB’de yerleşik ArcelorMittal S.A. (ArcelorMittal), Tata Steel Ijmuiden BV (Tata Steel), Liberty Steel Group (Liberty Steel), ThyssenKrupp AG (ThyssenKrupp) ile Güney Kore’de yerleşik Posco ve Hyundai Steel Company (Hyundai Steel) firmaları soru formuna cevap vermiştir.

(7) Ayrıca, soruşturma kapsamında Güney Kore’de yerleşik Posco International Corporation (PIC) ile Hyundai Corporation firmaları, Güney Kore menşeli soruşturma konusu ürünün ihracatçısı olarak, tacir soru formunu yanıtlayarak Genel Müdürlüğe iletmiştir.

(8) Bunların yanı sıra, Avrupa Birliği Türkiye Delegasyonu, Güney Kore Ankara Büyükelçiliği ve Bulgaristan Ekonomi Bakanlığı soruşturma açılışını müteakip, soruşturmaya ilişkin görüşlerini yazılı olarak Genel Müdürlüğe iletmiştir. İlgili mevzuat hükümleri uyarınca, anılan resmî makamlar soruşturma kapsamında ilgili taraf konumundadır.

(9) Diğer taraftan, AB’de yerleşik üretici/ihracatçılardan oluşan EUROFER yazılı olarak ilgili taraf olma talebinde bulunmuş olup, Yönetmeliğin 23 üncü maddesi uyarınca anılan Birlik ilgili taraf statüsünü haizdir.

(10) Kimi ilgili taraflarca şikâyet başvurusunun gizli olmayan nüshasının bilgilerin özünün makul ölçüde anlaşılmasına olanak sağlayacak ayrıntıda olmadığı iddiasında bulunulmuş olup, makul görülen iddiaların karşılanmasını teminen şikâyetçi taraftan revize bir metin hazırlaması talep edilmiştir. Bu çerçevede, başvurunun revize edilen gizli olmayan nüshası kamu dosyasına dâhil edilmiş ve ilgili tarafların görüşüne sunulmuştur. Revize metin soruşturma açılışı öncesinde şikâyetçi tarafın sunduğu başvurunun gizli nüshasına dayanmakta olup, metinde gizli nüshanın ötesine geçen herhangi bir bilgi yer almamaktadır.

(11) Aynı şekilde şikâyetçi taraf, işbirliğine gelen kimi ihracatçıların soru formu cevapları gizli olmayan nüshalarının ciddi eksiklikler içerdiği iddiasında bulunmuş olup, söz konusu ihracatçılardan makul görülen taleplerin karşılanmasını teminen gizlilik kaydıyla verilen cevaplarına ilişkin ilave bilgiler sağlamaları talep edilmiştir. İlave bilgiler aynı şekilde kamu dosyasına dâhil edilerek ilgili taraflarla paylaşılmıştır.

(12) Nihai bildirim sonrasında bir ilgili taraf, soruşturma sırasında şeffaflıkla ilgili iki büyük sorun ortaya çıktığını,

- İlk olarak, özellikle Haziran 2021 ve Kasım 2021'de olmak üzere, 2021'de taraflara bir kaç durumda dosyaya erişim sağlandığını, özellikle ikinci kez dosyaya erişimin, soruşturma makamının iddialarını dayandırdığı argümanlara tarafların gereken şekilde erişim hakkı bakımından, soruşturmada oldukça geç bir aşamada sağlandığını;

- İkinci olarak, Nihai Raporun ve başvurunun gizli olmayan versiyonunun eksik olduğunu, pazar payı, yurtiçi satışlar ve tüm zarar göstergeleri gibi verilerin sadece endeksli formatta verildiğini, damping hesaplamaları ya da fiyat kırılması hesaplamaları için herhangi bir özet sunulmadığını,

- Ayrıca iç tüketime ilişkin olarak, Nihai Raporun, yalnızca yerli sanayinin, söz konusu ithalatın ve diğer ithalatın pazar paylarındaki artışları sunduğunu, ancak toplam tüketimde ne kadarlık bir oranı temsil ettiklerini açıklamadığını, bu olmadan yapılan bir analizin taraflı olacağını iddia etmiştir.

(13) Söz konusu iddialara ilişkin değerlendirmeler aşağıda maruzdur:

- Yönetmeliğin 25’inci maddesi hükmü gereğince ilgili taraflara, yazılı olarak başvurmaları ve uygulanabilir olması kaydıyla, soruşturma ile ilgili olarak kendi haklarını savunmalarına yardımcı olabilecek gizli olmayan bilgileri görme olanağı sağlanmaktadır. Bu kapsamda kamu dosyasına soruşturmanın farklı evrelerinde iki kez erişim imkânı sağlanarak tarafların bu yöndeki talepleri karşılanmış olup, söz konusu iki erişim dışında dosyaya ilave erişim talebi vuku bulmamış, dosyaya erişim kısıtlanmamış, ilgili tarafların takdirine bırakılmıştır. Öte yandan, dosyaya ikinci erişim ile nihai bildirimin yayımlanması arasında yaklaşık 4 aylık bir süre bulunması nedeniyle, “soruşturma makamının iddialarını dayandırdığı argümanlara tarafların gereken şekilde erişim hakkı bakımından, ikinci kez dosyaya erişimin soruşturmada oldukça geç bir aşamada sağlandığı” yönündeki iddia mesnetsizdir.

- Zarara ilişkin göstergelerin endekslenmiş olarak verilmesi gizlilik ilkesinin gözetilmesi gereğinden kaynaklanmış olup, endekslenmiş bilgilerin esas bilginin makul ölçüde anlaşılmasına olanak sağlayacak ayrıntıda olduğu açıktır. Bu noktada, kimi ilgili tarafların, birden çok firmanın verilerinin konsolidasyonu halinde endekslenmeye ihtiyaç olmaması gerektiği yönündeki görüşü de hüküm ifade etmekten uzaktır. Zira aksi durum, ülkemiz piyasasında rekabet içinde olan yerli üreticilerle üretici/ihracatçıların soruşturma konusu ürüne ilişkin operasyon sonuçlarının tek taraflı olarak paylaşılması anlamına gelecektir. Nitekim, üretici/ihracatçı operasyon sonuçları (konsolide halde olsun olmasın) soruşturma kapsamında açıklanmamaktadır. Ayrıca, açık verilerin paylaşılması, entegre tesislerin elektrik ark ocaklı (EAO) firmaların operasyon sonuçlarına tek taraflı vakıf olması gibi yerli üreticilerin kendi aralarındaki rekabeti açısından da olumsuz sonuçlara yol açabilecektir.

- İddianın aksine damping hesaplamaları ve fiyat kırılması hesabına ilişkin bilgilere nihai bildirim ve/veya firma özel bildirimlerinde yer verilmiştir.

- Pazar payı gelişimlerine ilişkin detaylı bilgi raporun 4.11 (c) paragrafında yer almaktadır.

(14) Öte yandan, yine bazı ilgili taraflarca başvuruda makul kârın %15 düzeyinde olduğunun bildirildiği, oysa bu oranın yüksek olduğu iddia edilmiş, ayrıca başvurudaki zarar delillerinin yeterli vasıfta olmadığı ileri sürülmüştür. Yapılan incelemede, ilgili taraflarca olması gerektiği iddia edilen kâr oranlarının ve karşı zarar bildirimlerinin damping/zarar ve illiyet bağına ilişkin başvuruda yer alması gereken yeterli delillere halel getirecek yahut bunları aksi yönde değiştirici nitelikte olmadığı görülmüştür.

(15) Tarafların soruşturma boyunca ortaya koyduğu tüm bilgi, belge ve görüşler incelenmiş olup, işbu raporda yer alan tespit ve değerlendirmelerle ilgili olabileceği mülahaza edilenlere raporun ilgili kısımlarında yer verilmiştir.

1.6 Yerinde Doğrulama Soruşturmaları

(1) Yönetmeliğin 21 inci maddesi çerçevesinde yerli üretim dalı ile üretici/ihracatçı firmalardan ArcelorMittal, Tata Steel, Posco, Hyundai Steel ve tacir PIC ve Hyundai Corporation firmaları nezdinde çevrimiçi ve/veya yerinde doğrulama soruşturmaları gerçekleştirilmiştir.

2.    SORUŞTURMA KONUSU ÜRÜN VE BENZER ÜRÜN

2.1 Soruşturma Konusu Ürün

(1) Soruşturma konusu ürün, 7208.10.00, 7208.25.00, 7208.26.00, 7208.27.00, 7208.36.00, 7208.37.00, 7208.38.00, 7208.39.00, 7208.40.00, 7208.52.10, 7208.52.99, 7208.53.10, 7208.53.90, 7208.54.00, 7211.13.00, 7211.14.00, 7211.19.00, 7212.60.00, 7225.19.10, 7225.30.10, 7225.30.30, 7225.30.90, 7225.40.15, 7225.40.90, 7226.91.20, 7226.91.91, 7226.91.99 gümrük tarife pozisyonları (GTP) altında yer alan “Alaşımlı veya alaşımsız, (plakaj hariç) herhangi bir kaplama işlemine tabi tutulmamış sıcak haddelenmiş yassı çelik” tir.

(2) Ülkemizde soruşturma konusu ürün demir cevherinden ve hurdadan olmak üzere temelde iki yöntemle üretilmektedir. Cevherden üretimde, demir cevheri ve kok karışımları, yüksek fırınlarda sıvı ham demir (sıcak metal) haline getirilmektedir. Sonrasında çelikhane tesisinde, bazik oksijen fırını (BOF) yöntemi kullanılarak çeşitli aşamalardan geçmek suretiyle sıvı çelik haline getirilmekte; tüm özelliklerini kazanmış sıvı çelik ise sürekli döküm tesislerinde katılaştırılarak slab halini almaktadır. Hurdadan üretimde ise, üretim süreci hurdaların elektrik ark ocaklarında (EAO) eritilmesi suretiyle başlamakta olup, demir cevheri yerine temel girdi hurdadır.

(3) Sıcak haddelenmiş yassı çelik ürünler; sürekli döküm yöntemiyle üretilen dikdörtgen kesitli yarı ürünün (Slab), belirli bir sıcaklığa ısıtılarak haddelenmesi ile elde edilen yassı çelik ürünlerdir. Haddeleme işlemi, metal malzemenin merdaneler arasından geçirilmesi suretiyle ezilmesi, bu suretle biçim verilmesi ve mekanik özelliklerinin geliştirilmesi sürecidir. Sıcak haddelenmiş yassı çelik müteakip aşamada kullanım amacına bağlı olarak asitleme/yağlama işlemine tabi tutulabilmekte yahut üzerine kabartma motifler (desen) işlenebilmektedir.

(4) Soruşturma kapsamında yapılan değerlendirmeler neticesinde,

(a)  7208.52.99 ve 7225.40.90 GTP’leri içinde yer alan levha haddehanesinde haddelenmiş levha sacların,

(b)  Yüksek hız çeliği ile takım çeliği ürünlerini içeren 7225.30.10, 7225.30.30, 7225.40.15 ve 7226.91.20 GTP’lerinin,

(c)  %0,006 veya daha az karbon içeren çeliklerin (IF çeliği) sınıflandırıldığı 7208.37.00.90.12, 7208.38.00.90.12, 7208.39.00.90.12 GTİP’lerinin ve

(d) 7225.30.90 GTP’si içinde yer alan IF çeliklerinin kapsam dışına alınması öngörülmüştür.

2.2 Benzer Ürün

(1) Soruşturma sırasında, soruşturma konusu ürün ile yerli üretim dalı tarafından üretilen ve Türkiye piyasasında satılan ürününün teknik ve fiziki özellikleri ile temel kullanım alanları itibariyle benzer özelliklere sahip olduğu anlaşılmış olup, bu çerçevede söz konusu ürünlerin Yönetmeliğin 4 üncü maddesi kapsamında “benzer ürün” niteliğinde olduğu değerlendirilmiştir.

(2) Soruşturma konusu ürün ve benzer ürüne ile ilgili açıklamalar genel nitelikli olup bilgilendirme amacını taşımaktadır.

(3) Kimi ilgili taraflarca bazı ürün tiplerinde yerli üretim dalının üretiminin bulunmadığı, bu durumun bizzat şikâyet başvurusunda da belirtildiği, dolayısıyla ithal ürünler ile yerli ürünlerin benzer ürün olmadığı iddia edilmiştir. Damping soruşturmalarında ithal edilen ürünlerin tamamının ve/veya birebir aynısının yerli üretim dalınca üretiliyor olması gibi bir önkoşul bulunmamakta olup; aksi durumun, ithalatta haksız rekabete karşı önlem alınabilmesini çoğu soruşturmada imkânsız hale getireceği açıktır. Soruşturma döneminde üretim/satışı yapılan ithal ürün tipleri ile yerli üretim dalı ürün tipleri incelendiğinde, ürünlerin büyük kısmının temel özellikleri ve kullanım alanları bazında birebir örtüştüğü görülmüştür. Kaldı ki, benzer ürünün mevzuatta birebir aynı ürün olarak değil “aynı veya benzer nitelikteki ürün” olarak tanımlandığı da bilinmektedir. Bu açıdan, söz konusu münferit nitelikteki kimi ürün tiplerinin yerli üretim dalınca tedarik edilmiyor olmasının soruşturma geneli için geçerli benzer ürün tespitine halel getirmeyeceği sabittir.

(4) Öte yandan, yerli üretim dalından tedarik edilemediği iddia edilen ürünlere ilişkin keyfiyet soruşturma otoritelerince soruşturma sürecinde ayrıca değerlendirilmekte ve sonuca bağlanmakta olup, işbu soruşturma süresince ilgili tarafların bu yöndeki görüşleri kapsamlı şekilde değerlendirilmiş, dikkate alınmış ve bu doğrultuda kapsama ilişkin 2.1 (4) nolu paragrafta yer alan düzenlemeler yapılmıştır.

(5) Bir ilgili taraf otomotiv sektörüne dönük asitlenmiş ve yağlanmış (PO) ürünlerin ülkemizdeki entegre tesislerde üretilemediğini belirterek firma ürün kataloglarının da bunu teyit ettiğini iddia etmiştir. Soruşturma sürecinde yapılan değerlendirmelerde, aynı ilgili tarafın ürünün yurtiçinden tedarik edilmesi girişiminde hiç bulunmadığı; yerli üretim dalının ise talep gelmediğini teyit ederek talep edilmesi durumunda inceleneceğini ve üretilebileceğini beyan ettiği görülmüştür.

(6) Yine boru sektöründe kullanılan API 70 ve üzeri kalitelere ilişkin şikâyet başvuru formunda yer alan ifadelerin de hilafına, bu kalitede yerli üretim bulunduğu ve bilhassa bir yerli üreticinin devam etmekte olan yeni yatırımı devreye girdiğinde bu üretimin artarak çeşitleneceği anlaşılmıştır.

(7) Öte yandan, nihai bildirim sonrasında yerli üretim dalını temsilen TÇÜD, levha haddehanesinde üretilmeyen ürünlerin ithalatında 7225.40.60 nolu GTP’nin kullanılmasını engellemek amacıyla bu GTP’nin de soruşturma konusu ürün olarak kabul edilmesi talebinde bulunmuştur. Soruşturma açılışı sonrasında soruşturma sırasında yapılan tespitler neticesinde kamu yararı gözetilerek kapsamın daraltılması söz konusu olabilmekte ancak kapsamın genişletilmesine imkân bulunmamaktadır.

2.3 Ürünün İthalinde Uygulanan Gümrük Vergisi ve Diğer Yükümlülükler

(1) Soruşturma konusu ürün için meri İthalat Rejimi Kararı çerçevesinde belirlenen gümrük vergileri aşağıda yer almaktadır. Buna göre, başvuru konusu ürünün AB ve Güney Kore menşeli olanları için AB-Türkiye Gümrük Birliği nedeniyle %0 gümrük vergisi uygulanmaktadır.

 

[1] Ağır Haddecilik A.Ş., Atakaş Çelik Sanayi ve Ticaret A.Ş., Borçelik Çelik San.Tic. A.Ş., Gazi Metal Mamülleri Sanayi ve Ticaret A.Ş., Kale Sac Ürünleri İmalat Sanayi Tic. Ltd. Şti., MMK Metalürji Sanayi Ticaret ve Liman İşletmeciliği A.Ş., Mutaş Demir Çelik San. A.Ş., Tatmetal Çelik Sanayi ve Ticaret A.Ş., Tezcan Galvanizli Yapı Elemanları San.ve Tic.A.Ş., Tosyalı Toyo Çelik A.Ş., Yıldız Demir Çelik San. A.Ş.

2 Başvuru aşamasında şikâyeti pasif olarak destekleyen konumunda olması nedeniyle, pazar büyüklüğü ve temsil oranının tespiti için kullanılanlar dışındaki İskenderun Demir ve Çelik A.Ş.’ye ait veriler açılış aşamasında değerlendirmede yer almamıştır.

 

GTİP

KDV
(%)

GÜMRÜK VERGİSİ ORANI (%)

1

2

3

4

GTS ÜLKELERİ

8

Dipnot

5

6

7

7208.10.00.10.00  

18

0

1,4

0

5,2

13

13

13

13

7208.10.00.90.00  

18

0

1,4

0

5,2

13

13

13

13

7208.25.00.10.00  

18

0

1

0

3,6

9

9

9

9

7208.25.00.90.00  

18

0

1

0

3,6

9

9

9

9

7208.26.00.10.00  

18

0

1

0

3,6

9

9

9

9

7208.26.00.90.00  

18

0

1

0

3,6

9

9

9

9

7208.27.00.10.00  

18

0

1

0

3,6

9

9

9

9

7208.27.00.90.00  

18

0

1

0

3,6

9

9

9

9

7208.36.00.10.00  

18

0

1

0

3,6

9

9

9

9

7208.36.00.90.00  

18

0

1

0

3,6

9

9

9

9

7208.37.00.10.11  

18

0

1

0

3,6

9

9

9

9

7208.37.00.10.19  

18

0

1

0

3,6

9

9

9

9

7208.37.00.90.18  

18

0

1

0

3,6

9

9

9

9

A

7208.37.00.90.19  

18

0

1

0

3,6

9

9

9

9

7208.38.00.10.11  

18

0

1

0

3,6

9

9

9

9

7208.38.00.10.19  

18

0

1

0

3,6

9

9

9

9

7208.38.00.90.18  

18

0

1

0

3,6

9

9

9

9

A

7208.38.00.90.19  

18

0

1

0

3,6

9

9

9

9

B

7208.39.00.10.11  

18

0

1

0

3,6

9

9

9

9

7208.39.00.10.19  

18

0

1

0

3,6

9

9

9

9

7208.39.00.90.18  

18

0

1

0

3,6

9

9

9

9

A

7208.39.00.90.19  

18

0

1

0

3,6

9

9

9

9

B

7208.40.00.10.11  

18

0

1,4

0

5,2

13

13

13

13

7208.40.00.10.19  

18

0

1,4

0

5,2

13

13

13

13

7208.40.00.90.11  

18

0

1,4

0

5,2

13

13

13

13

7208.40.00.90.19  

18

0

1,4

0

5,2

13

13

13

13

7208.52.10.10.00  

18

0

1

0

3,6

9

9

9

9

7208.52.10.90.00  

18

0

1

0

3,6

9

9

9

9

7208.52.99.10.00  

18

0

1

0

3,6

9

9

9

9

7208.52.99.90.00  

18

0

1

0

3,6

9

9

9

9

7208.53.10.10.00  

18

0

1

0

3,6

9

9

9

9

7208.53.10.90.00  

18

0

1

0

3,6

9

9

9

9

7208.53.90.10.00  

18

0

1

0

3,6

9

9

9

9

7208.53.90.90.00  

18

0

1

0

3,6

9

9

9

9

7208.54.00.10.11  

18

0

1

0

3,6

9

9

9

9

7208.54.00.10.19  

18

0

1

0

3,6

9

9

9

9

7208.54.00.90.11  

18

0

1

0

3,6

9

9

9

9

7208.54.00.90.19  

18

0

1

0

3,6

9

9

9

9

7211.13.00.11.00  

18

0

1,7

0

6

15

15

15

15

C

7211.13.00.19.00  

18

0

1,7

0

6

15

15

15

15

C

7211.13.00.29.00  

18

0

1,7

0

6

15

15

15

15

 

7211.14.00.10.00  

18

0

1,7

0

6

15

15

15

15

 

7211.14.00.21.11  

18

0

1,7

0

6

15

15

15

15

 

7211.14.00.21.12  

18

0

0

0

4

10

10

10

10

C

7211.14.00.29.11  

18

0

1,7

0

6

15

15

15

15

C

7211.14.00.29.12  

18

0

0

0

4

10

10

10

10

C

7211.14.00.31.00  

18

0

1,7

0

6

15

15

15

15

 

7211.14.00.39.00  

18

0

1,7

0

6

15

15

15

15

 

7211.14.00.41.00  

18

0

1,7

0

6

15

15

15

15

 

7211.14.00.49.00  

18

0

1,7

0

6

15

15

15

15

 

7211.14.00.50.00  

18

0

1,7

0

6

15

15

15

15

 

7211.19.00.10.00  

18

0

1,7

0

6

15

15

15

15

 

7211.19.00.21.00  

18

0

1,7

0

6

15

15

15

15

 

7211.19.00.29.00  

18

0

1,7

0

6

15

15

15

15

 

7211.19.00.31.00  

18

0

1,7

0

6

15

15

15

15

 

7211.19.00.39.00  

18

0

1,7

0

6

15

15

15

15

 

7211.19.00.50.00  

18

0

1,7

0

6

15

15

15

15

 

7212.60.00.11.11  

18

0

1,7

0

6

15

15

15

15

 

7212.60.00.11.21  

18

0

1,7

0

6

15

15

15

15

 

7212.60.00.11.29  

18

0

0

0

0

0

0

0

0

 

7212.60.00.19.11  

18

0

1,7

0

6

15

15

15

15

 

7212.60.00.19.21  

18

0

1,7

0

6

15

15

15

15

 

7212.60.00.19.29  

18

0

0

0

0

0

0

0

0

 

7212.60.00.21.11  

18

0

0

0

0

0

0

0

0

 

7212.60.00.21.12  

18

0

0

0

0

0

0

0

0

 

7212.60.00.29.11  

18

0

0

0

0

0

0

0

0

 

7212.60.00.29.12  

18

0

0

0

0

0

0

0

0

 

7225.19.10.00.11  

18

0

0

0

2,4

6

6

6

6

 

7225.19.10.00.19  

18

0

0

0

2,4

6

6

6

6

 

7225.30.90.00.11  

18

0

0

0

2,4

6

6

6

6

 

7225.30.90.00.19  

18

0

0

0

2,4

6

6

6

6

 

7225.40.90.00.00  

18

0

0

0

2,4

6

6

6

6

 

7226.91.91.00.00  

18

0

0

0

0

6

6

6

6

 

7226.91.99.00.00  

18

0

0

0

0

6

6

6

6

 

 

Kaynak: İthalat Rejimi 2022

1: AB ve STA Ülkeleri, 2: Malezya, 3: Singapur, 4: Venezuela, 5: En Az Gelişmiş Ülkeler, 6: Özel Teşvik Düzenlemelerinden Yararlanacak Ülkeler, 7:Gelişme Yolundaki Ülkeler, 8: Diğer Ülkeler

DİPNOTLAR:

A. Sıcak haddelenmiş sacdan soğuk haddelenmiş sac üreten tesislerin doğrudan ithalatında gümrük vergisi geçici bir süre %6 uygulanır ve bu halde gümrük mevzuatının nihai kullanıma ilişkin hükümlerine tabi olur.

B. Sıcak haddelenmiş sacdan dikişli boru üreten tesislerin doğrudan ithalatında gümrük vergisi geçici bir süre %6 uygulanır ve bu halde gümrük mevzuatının nihai kullanıma ilişkin hükümlerine tabi olur.

C. Bu GTİP’lerde Çin Halk Cumhuriyeti menşeli kalınlıkları 15 mm ve daha fazla olan kalın levhalara damping vergisi uygulanmaktadır.

 

 

 

3.    DAMPİNGE İLİŞKİN BELİRLEMELER

3.1 Genel

(1) Soruşturma kapsamında, üretici/ihracatçı, üretim merkezi, ithalatçı, ürün çeşidi ve işlemlerin sayısının aşırı yük oluşturarak soruşturmanın zamanında tamamlanmasına engel olacak kadar fazla olması nedeniyle Yönetmeliğin 27 nci maddesi uyarınca (AB menşeli ihracat için) örneklemeye gidilmesi kararlaştırılmıştır. Bu kapsamda, AB için incelemenin SD’de ülkemize en çok ihracat yapan iki firma ile sınırlandırılması, söz konusu iki firmadan ArcelorMittal Grubunun ise ülkemize ihracatta ilk 5 sırada yer alan grup şirketlerinin incelenmesi öngörülmüştür.

(2) Bu suretle, örneklemeye dâhil edilmeyen AB’de yerleşik diğer üretici/ihracatçı firmalar için damping marjının, örneklemeye dâhil edilen firmaların inceleme sonuçlarına göre belirlenmesi ve hiçbir koşulda örneklemeye dâhil edilen firmaların ağırlıklı ortalama damping marjını geçmemesi öngörülmüştür. Örneklemeye dâhil edilen AB’de yerleşik üretici/ihracatçı firmaların SD’de ülkemize yapılan ihracattaki payı toplam ihracatın büyük çoğunluğunu teşkil etmesi dolayısıyla istatistiksel olarak yüksek oranda temsil niteliğini haizdir.

(3) Keyfiyete ilişkin ilgili ihracatçıların görüşleri alınmış olup; örnekleme yapılmaması yönündeki talepler, çok sayıda ihracatçı ve üretici bulunması ve ayrı ayrı inceleme yapmanın gereksiz bir yük oluşturarak soruşturmanın zamanında tamamlanmasını engelleyecek olması nedeniyle karşılanamamıştır.

(4) Öte yandan, örneklemeye dâhil edilemeyen bir ihracatçının AB’de yerleşik üretim merkezlerinden biri, soruşturma konusu ürünlerin üreticisi olmasına rağmen soruşturma döneminde Türkiye’ye soruşturma konusu ürün tedarik etmediğini beyan ederek Türkiye’deki yerli üreticilere zarar vermiş olan bir üretici olarak değerlendirilemeyeceğini iddia etmiştir. Yönetmeliğin 36’ncı maddesine göre soruşturma döneminde önleme konu malı Türkiye’ye ihraç etmemiş olan ihracatçılar veya üreticiler kendileri için yeni ihracatçı gözden geçirme soruşturması açılmasını talep edebilecek olmakla birlikte, bu ihracatçıların dampinge karşı vergiye konu malın ihraç ülkesinde bulunan ihracatçı veya üreticileriyle bağlantılı olmadığını kanıtlaması gerekmektedir. İddia sahibi ihracatçı soruşturma kapsamındaki üretici/ihracatçılardan biri ile ilişkili firma konumundadır.

(5) Bu raporun 1.4 üncü paragrafında de belirtildiği üzere, damping belirlemesi için 1/10/2019-30/09/2020 dönemi soruşturma dönemi olarak kabul edilmiştir.

(6) Nihai bildirim sonrasında, kimi üretici/ihracatçı firmalar tarafından damping marjı hesaplamalarında kullanılan formüller ve dikkate alınan tüm değerlere ilişkin birtakım verilerin açıkça belirtilmediği ifade edilmiştir. Nihai bildirim ve firma özel bildirimleri aracılığıyla paylaşılan bilgi ve verilerin, hesaplamaların ve hesaplamalara temel teşkil eden hususların anlaşılmasına imkân verecek detayda olduğu noktasında tereddüt bulunmamaktadır.

3.2 Normal Ticari İşlem Testi

(1) Yönetmeliğin 5 inci maddesi hükümleri gereğince, işbirliğine gelen üretici/ihracatçı firmaların menşe ülkelerdeki iç piyasa satışlarının normal değer tespitinde kullanılıp kullanılmayacağının belirlenmesi için ürün tipleri bazında normal ticari işlem testi uygulanmıştır.

(2) Buna göre normal değer;

a) Benzer ürünün tip bazında ağırlıklı ortalama net satış fiyatının ağırlıklı ortalama birim maliyetinin üzerinde olduğu durumlarda;

1) Birim maliyetin üzerindeki satış miktarının ürün tipinin toplam satış miktarının %80’ini veya daha fazlasını oluşturması halinde, soruşturma dönemi boyunca gerçekleşen tüm iç piyasa satış işlemlerinin (kârlı ya da kârsız) ağırlıklı ortalaması esasında,

2) Birim maliyetin üzerindeki satış miktarının ürün tipinin toplam satış miktarının %80’inden daha azını oluşturması halinde ise soruşturma dönemi boyunca gerçekleşen yalnızca kârlı iç piyasa satış işlemlerinin ağırlıklı ortalaması esasında belirlenmiştir.

b) Benzer ürünün tip bazında ağırlıklı ortalama net satış fiyatının, ağırlıklı ortalama birim maliyetinin altında olması halinde, soruşturma dönemi boyunca kârlı iç piyasa satış işlemlerinin ağırlıklı ortalaması esasında belirlenmiştir.

c) Benzer ürünün tip bazında kârlı satış işlemi olmaması halinde, oluşturulmuş normal değer esasında belirlenmiştir.

3.3 Temsil Testi

(1) Yönetmeliğin 5 inci maddesi hükmü gereğince, işbirliğine gelen üretici/ihracatçı firmaların menşe ülkelerdeki iç piyasa satışlarının normal değer tespitinde kullanılıp kullanılmayacağının belirlenmesi için genel ve ürün tipleri bazında temsil testi uygulanmıştır. Buna göre, normal ticari işlemler çerçevesindeki benzer mal satışlarının miktar bazında Türkiye’ye satışlarının %5’ini veya daha fazlasını oluşturması halinde normal değer, normal ticari işlem çerçevesinde kabul edilen iç piyasa satışları esasında, aksi halde oluşturulmuş normal değer esasında belirlenmiştir.

(2) Nihai bildirim sonrasında iki üretici/ihracatçı tarafından %5 temsil testine ilişkin görüşler iletilmiştir. Bu kapsamda, nihai bildirim raporunda ve firma özel bildirimlerinde paylaşıldığı üzere, normal değer tespiti Anti-Damping Anlaşması’nın 2.2 nci maddesi ve İthalatta Haksız Rekabetin Önlenmesi Hakkında Yönetmeliğin 5 inci maddesi çerçevesinde yapılmıştır.

3.4 İç Piyasa Satışlarına Dayanan Normal Değer

(1) İşbirliğine gelen üretici/ihracatçı firmalar için Yönetmeliğin 5 inci maddesi hükmü gereğince iç piyasa satışlarının esas alındığı hallerde normal değer, menşe ülkelerin iç pazarında benzer ürün için normal ticari işlemler çerçevesinde bağımsız alıcılar tarafından ödenmiş olan veya ödenmesi gereken fiyatlar esasında belirlenmiştir.

3.5 Oluşturulmuş Normal Değer

(1) Oluşturulmuş normal değer, ilgili firmadan temin edilen benzer ürünün üretim maliyeti ile satış, genel ve idari giderler ve finansman giderine, Yönetmeliğin 6 ncı maddesi hükmüne göre, normal ticari işlemler çerçevesinde benzer ürün satışlarından elde edilen ağırlıklı ortalama kâr oranının eklenmesi suretiyle hesaplanmıştır.

(2) İlişkili firmalardan hammadde/girdi alımlarının emsallerine uygun şekilde fiyatlanmış olması gereği DTÖ’nün yerleşik içtihatlarındandır. Aksi durumda ilişkili firmadan girdi tedarik eden üretici/ihracatçının alım fiyatları dikkate alınmayabilmektedir. Hal böyle iken, girdi tedarikçisi ilişkili firmanın faaliyet sonuçlarının alıcı firmanın maliyetlerinden düşürülmesi gibi bir uygulamanın kabulüne imkân bulunmadığı izahtan varestedir.

(3) Öte yandan, nihai bildirim sonrasında Güney Kore’de yerleşik bir üretici/ihracatçı firma oluşturulmuş normal değer hesabında kendi kâr marjının kullanılmadığını ifade etmiştir. Anılan firmanın kâr marjının, piyasa koşulları ve sektör yapısı gibi etkenler dikkate alındığında soruşturma konusu ürün için makul olmadığı değerlendirilmiş, Anti Damping Anlaşmasının 2.2.2 nci maddesinin (iii) paragrafı ile Yönetmeliğin 6.3 üncü maddesinin (c) bendi çerçevesinde, Güney Kore’de yerleşik diğer üretici/ ihracatçıların soruşturma konusu ürün üretiminden elde ettikleri kâr marjını geçmeyen makul bir yöntemle elde edilen kâr oranı kullanılmıştır. Bununla birlikte, anılan firma için kullanılan kâr marjı, firmanın kendi verileri dikkate alınarak yapılan gerekli ayarlamalar çerçevesinde hesaplanmıştır.

3.6 İhraç Fiyatının Belirlenmesi

(1) Yönetmeliğin 9 uncu maddesi uyarınca, ihraç fiyatı, ihraç amacıyla satılan mal için fiilen ödenmiş veya ödenmesi gereken fiyat temelinde tespit edilmiştir.

(2) Yönetmeliğin 9 uncu maddesinin 2 nci fıkrası kapsamında, örneklemeye dâhil AB’de yerleşik en büyük üretici/ihracatçının ülkemizde yerleşik ilişkili ithalatçısından, söz konusu ihracatçı/üreticiden yapılan alışların yeniden ve/veya işlenerek satış ve maliyetlerine ilişkin bilgi talep edilmiş, ancak müteaddit girişimlere karşın ilişkili ithalatçı firma “satışı yapılan ürünlerin tedarikçisinin takibinin mümkün olmadığı” gerekçesiyle gerekli bilgileri ihtiyaç duyulan format ve içerikte sağlamamıştır. Bunun üzerine, Yönetmeliğin 26 ncı maddesinin 2 nci fıkrasına atıfla bu kez gerekli veriler bahse konu ihracatçı/üreticiden doğrudan talep edilmiş ancak temin edilememiştir. Bu koşullarda, söz konusu üretici/ihracatçının bahse konu ilişkili ithalatçısına yaptığı satışlara ilişkin ihraç fiyatı, Yönetmeliğin 27 nci maddesinin son cümlesi kapsamında, Yönetmeliğin 26 ncı maddesi hükmü doğrultusunda hesaplanmıştır.

(3) Nihai bildirim sonrasında bahse konu üretici/ihracatçı ilettiği görüşlerinde sair nedenlerle uygulamanın Anti-Damping Anlaşmasına aykırı olduğu iddiasında bulunmuş; söz konusu ilişkili ithalatçı firma ise soruşturma dönemine ilişkin ürün alış ve satışlarını paylaştığını ifadeyle, tedarik edilen ürünlerin menşei ve üreticisi bazında takibi yapılmadığı iddiasını yinelemiş, kanunen tutulması zorunlu olmayan bir veri yüzünden ilave marj getirilmemesi gerektiği görüşünde olduğunu belirtmiştir.

(4) Damping soruşturmalarında ihraç fiyatının güvenirliliği, ihracatçı ve ithalatçının ortaklık ilişkisinin kapsamı, niteliği ve içeriği dikkate alınarak, bağımsız alıcıya (işleyerek ve/veya olduğu şekilde) yeniden satış fiyatları üzerinden tespit edilebilmekte, güvenilir olmadığı durumlarda ihraç fiyatının bağımsız ilk alıcıya yeniden satış fiyatı esas alınarak oluşturulması söz konusu olabilmektedir. Bahse konu uygulama ihtiyari olmanın ötesinde çoğu soruşturmada bir ihtiyaç ve gereklilik niteliği taşımaktadır. Söz konusu incelemenin yapılmaması yahut gerek ihracatçı gerek ilişkili ithalatçı tarafından sair nedenle gerekli verilerin temin edilemediği iddiasının peşinen kabulü, olası gizli dampingin ortaya çıkarılamaması, başka deyişle ithalatta haksız rekabetin önlenmesi mevzuatının etkisiz kılınması anlamına gelebilecektir. Bu koşullarda, ihtiyaç duyulan verilerin herhangi bir gerekçeye bağlı olarak temin edilmemesi halinde, iddia edilen gerekçelerin her somut olayın kendi özellikleri dikkate alınarak değerlendirilmesi ve bu değerlendirme sonuçlarına göre işlem tesisi gerekir.

(5) Mevcut soruşturmada ortaklık ilişkisinin vasfı dikkate alınarak üretici/ihracatçı ile ilişkili iki ithalatçıdan 3.6 (2) nolu paragrafta belirtilen bilgiler talep edilmiş; bir ithalatçı gerekli bilgileri tam ve eksiksiz olarak temin ederken, diğeri (aynı paragrafta belirtilen gerekçeyi ileri sürerek) gerekli bilgileri ihtiyaç duyulan format ve içerikte sağlamamıştır. İşbirliğine gelen ilişkili ithalatçının verileri üzerinde yapılan incelemede ihraç fiyatının güvenirliliği üzerinde şüphe yaratabilecek bir bulguya rastlanmamış; işbirliğine gelmeyen ilişkili ithalatçıya satışlar açısından ise Yönetmeliğin 26 ncı maddesi hükmünün işletilip işletilmeyeceğinin tespiti üç sualin cevabını gerektirmiş olup, buna ilişkin değerlendirmeler aşağıda maruzdur:

a)     “Satışı yapılan ürünlerin tedarikçisinin takibinin mümkün olmadığı” iddiasının geçerli olup olmadığı

Sektör gerçekleri ve uygulamalarının bu takibi zorunlu kılması ile firma ortakları, ölçeği ve buna bağlı imkânları dikkate alındığında iddianın hayatın olağan akışına aykırı olduğu açıktır. Üstelik firma herhangi bir işleme tabi tutulmadan yalnız ticareti yapılan ürünler için dahi tedarikçi bilgisi sağlamamıştır.

b)   İthalatçı tarafından sunulan verilerin ihraç fiyatının güvenirliğinin tespiti açısından yeterliliği

İlişkili ithalatçı tarafından sunulan ve tedarikçi detayını içermeyen alış ve satış verileri temel özellikler bakımından dahi olsa eşleştirmeye imkân vermeyecek formattadır. Oysa en az tedarikçi detayı bazında takip olmadığı iddiası kadar temel ürün tipi bilgilerinin bulunmaması da sektör gerçekleri ve hayatın olağan akışına aykırı nitelik taşır. Alış ve satışa konu olan önemli miktardaki ürün tipi için verilen bilgi detayı “rulo” veya “muhtelif rulo” ifadesiyle sınırlıdır. Kaldı ki tedarikçi detayının yokluğu iddiası, iletilen verilerin içeriğinden bağımsız olarak tek başına ihraç fiyatının güvenirliliğinin tespitini neredeyse imkânsız hale getirmektedir.

c)    Üretici/ihracatçının gerekli bilgileri ilişkili ithalatçıdan temin edip edemeyeceği

Kamuya açık kaynaklarda da yer alan bilgilere göre, ilişkili ithalatçı üretici/ihracatçının münhasırlık anlaşması ile bağlanmış dağıtım kanalı konumundadır. Yine aleni vasıftaki ticaret sicili kayıtlarına göre, üretici/ihracatçı şirket ilişkili ithalatçıda %50 nispetinde A grubu hisse sahibi olup, şirket sözleşmesi ihracatçı/üretici grup şirketleri ile kurulacak ticari ilişkilerde yönetim kurulu kararı aranmayacağına ilişkin istisnai bir hüküm içermektedir. Bu koşullarda, firma tarafından gizlilik kaydıyla sunulan Ortak Girişim Sözleşmesi ilgili hükümleri ve firma ölçekleri de dikkate alındığında üretici/ihracatçının talep edilen verileri ilişkili ithalatçıdan temin edememesi gibi bir durumun hayatın olağan akışına aykırı olacağı açıktır.

Söz konusu değerlendirmeler ışığında, ilişkili ithalatçıya satışlara Yönetmeliğin 26 ncı maddesi hükmünün işletilmesi gerektiği mülahaza edilmiş olmakla birlikte, telafi amacı ve kastını aşan mahiyette aşırı damping marjlarının oluşmasına mahal vermemek adına eldeki en makul veri ve yöntem kullanılmıştır.

(6) Öte yandan, Güney Kore’de yerleşik bir üretici/ihracatçı firma tarafından nihai bildirim sonrasında iletilen görüşlerde, tacir firmanın verilerinin doğrulanmış olmasına rağmen hesaplamalara dâhil edilmediği ifade edilmiştir. Bununla birlikte, yerli üretim dalı adına TÇÜD tarafından iletilen görüşlerde ise ilişkili tacir firma üzerinden yapılan satışlara ilişkin kâr ve genel yönetim giderlerine ilişkin bir ayarlama yapılması gerektiği bildirilmiştir. İlgili üretici/ihracatçı ile ilişkili tacir arasındaki fiyatların emsallerine uygun olduğu değerlendirilmiş ve tüm tacir firmaların verileri CIF ihraç fiyatına ulaşmak için kullanılmıştır.

3.7 Fiyat Karşılaştırması

(1) Adil bir karşılaştırmanın yapılabilmesini teminen, oluşturulmuş normal değer de dâhil olmak üzere normal değer ile ihraç fiyatı mümkün olduğu ölçüde fabrika çıkış aşamasına getirilerek aynı ticari aşamada karşılaştırılmıştır.

(2) Yönetmeliğin 10 uncu maddesi hükmü gereğince, işbirliğine gelen üretici/ihracatçı firmalar tarafınca fiyat karşılaştırmasını etkilediği ileri sürülen hususlar değerlendirilmiş ve belgelendirilen, uygulanabilir ve haklı görülen ayarlamalar yapılmıştır.

(3) AB’de yerleşik en büyük üretici/ihracatçının damping marjı hesabına ilişkin yukarıda yer verilmeyen düzenleme / görüş ve değerlendirmeler aşağıda maruzdur:

(a)      Firma ilk soru formu cevabında, otomotiv ve endüstriyel ürün satış kanallarındaki durumun hesapta dikkate alınması ve maliyetlerdeki dalgalanmalar nedeniyle hesabın çeyreklik bazda yapılmasının daha uygun olabileceği iddiasında bulunmuştur. Kullanılan ürün kontrol numarası (Product Control Number-PCN) detayı otomotiv/endüstriyel ürün satış kanalı ayrımının da dikkate alınmasına imkân vermiş olup, aynı PCN altında her iki grup ürünün de yer aldığı istisnai durumlarda ise gerek fiyat gelişimi gerek bu PCN için tek maliyet bulunması nedeniyle ilave işlem yapılmamıştır. Çeyreklik bazda damping hesabına ilişkin ise iddia edilen dalgalanmanın mevcudiyeti ve olası etkisine ilişkin hiçbir analiz sunulmadığından görüş dikkate alınamamıştır. İlk soru formu cevabı sonrasında konuya ilişkin firmadan ilave görüş yahut talep de alınmamıştır.

(b)     Damping marjı hesabında oluşturulmuş normal değerin kullanıldığı işlemlerde (kendi özel koşulları nedeniyle) karşılaştırmaya esas normal değerlerde sapma yaratabileceği görüldüğünden; maliyetlerde kullanılan PCN’e nihai bildirim sonrasında birinci kalite /ikinci kalite detayı ilave edilmiştir. Damping marjına etkisi ihmal edilebilecek düzeyde olsa da, bu ayrımın yapılması hesaplamada daha doğru sonucu verecek olması nedeniyle makul görülmüştür.

(c)      Aynı üretici/ihracatçının üretim merkezlerinden birinin satışlarına ilişkin tacir ayarlamasında ihtiyaç duyulduğu anlaşıldığından kısmi bir değişiklik yapılmıştır. Söz konusu değişikliğin sonuca etkisi yine ihmal edilebilecek düzeydedir.

(d)     Söz konusu üretici/ihracatçının, belirli bir ürün tipi satışlarının %80’inden fazlası kârlı olduğunda kârlı olan satışların hesaba katılmadığı, kullanılan PCN’in yapay olarak oluşturulmuş normal değer kullanımını artırdığı, aracı tüccar ayarlama/düzeltmelerinin iç satışlarda uygun olmayan şekilde tatbik edildiği, oluşturulmuş normal değerin Anti-Damping Anlaşması Madde 2.2’deki standartlara aykırı olarak hesaplandığı ve oluşturulmuş normal değere banka maliyetlerinin yansıtılmadığı iddiaları aşağıda yer alan gerekçelerle mesnetsizdir.

 

-          Belirli bir ürün tipi satışlarının %80’inden fazlası kârlı olduğunda kârlı olan satışlar iddianın aksine hesaba katılmıştır.

-          Ürün tipleri arasında fiyat farklılığına yol açan ürün özelliklerinin PCN oluşumunda dikkate alınması gereği açıktır. Aksi durumda, firmanın yurtiçi ve ihraç satışlarındaki dikkate alınmayan özellik bazında yaşanan ağırlık farkının marj hesabında aşağı yahut yukarı yönlü sapmaya yol açması kaçınılmazdır. Misalen, PCN’de çelik kalitelerinin gruplandırılmış halde yer alması, aynı grup içinde yer almakla birlikte daha yüksek fiyata sahip ürün iç piyasada daha fazla satılmakta ise damping marjının gerçekte olduğundan daha yüksek çıkmasına yol açacaktır. Bu durum, ürünün fiyatına kayda değer ölçüde etki eden tüm unsurlar açısından geçerlilik taşır.

-          Aracı tüccar ayarlama/düzeltmeleri iç satışlarda uygun şekilde tatbik edilmiş olup, gerek firma özel bildiriminde gerek firma dinleme toplantısında konuya ilişkin kapsamlı bilgi verilmiştir.

-          Oluşturulmuş normal değer hesabında kullanılan satış ve genel idari giderler Anti-Damping Anlaşması Madde 2.2 hükmü ile tam uyumlu şekilde belirlenmiş olup, hesap detayına ilişkin bilgiler firma özel bildiriminde yer almaktadır. Firma iddiasının aksine ihraç satışlarına ilişkin satış ve genel idari giderler oluşturulmuş normal değer hesabında hiçbir şekilde dikkate alınmamıştır. Ürüne ilişkin iç piyasada normal ticari işlemler çerçevesinde satış bulunmamakta ise Anti-Damping Anlaşması Madde 2.2.2 (i) hükmü gereğince işlem yapılmıştır.

-          Firmaya daha evvel bildirildiği üzere, oluşturulmuş normal değerin fabrika çıkış aşamasına getirilmesi için ürün tipi bazında gerekli tüm ayarlamalar yapılmıştır. Tacir ayarlamasının maliyetten düşülmesi yerine doğrudan fabrika çıkış aşamasına getirilmiş fiyata uygulanması ise detaylarına firma özel bildiriminde yer verilen tacir ayarlaması metodolojisi nedeniyledir.

(4) Nihai bildirim sonrasında, Güney Kore’de yerleşik iki üretici/ihracatçı firma tarafından dikkate alınmayan bazı ayarlamaların ve maliyet içinde yer alan gider/gelir kalemlerinin hesaplamalara dâhil edilmesi gerektiği ifade edilmiştir. Ancak, anılan hususların tamamı çevrimiçi doğrulama esnasında firmalar ile mutabık kalınarak değerlendirilmiş ve dikkate alınmamıştır.

3.8 Damping Marjı

(1) Yönetmeliğin 11 inci maddesi çerçevesinde damping marjı, normal değer ile ihraç fiyatının ağırlıklı ortalamasının karşılaştırılması suretiyle hesaplanmıştır. Damping marjının belirlenmesinde kullanılan yöntem ile yapılan hesaplamalar, firma özel nihai bildirimlerinde kapsamlı ve ayrıntılı olarak açıklanmıştır.

(2) Buna göre soruşturma kapsamında AB’de yerleşik ArcelorMittal, Tata Steel ile Güney Kore’de yerleşik Posco ve Hyundai Steel firmaları için hesaplanan damping marjları aşağıda yer almaktadır.

 

Menşe Ülke

Firma

Damping Marjı

(CIF %)

AB

ArcelorMittal3

39,654

Tata Steel

30,64

Liberty Steel

23,475

ThyssenKrupp

23,475

Diğerleri

49,70

Güney Kore

Posco

14,62

Hyundai Steel

14,08

Diğerleri

18,59

 

3 Belirlenen damping marjı ArcelorMittal Grubunun AB’de yerleşik tüm üretim merkezleri için caridir. 2021 yılı Nisan ayında ArcelorMittal Italy S.P.A.’nın firma ismi Acciaierie d’Italia S.P.A olarak değişmiştir.

4 İşbu raporun 3.6 (2) nci paragrafında atıf yapılan ilişkili ithalatçıya yapılan satışlar hariç tutulduğunda hesaplanan marj %21,70, ArcelorMittal tarafından sunulduğu şekliyle hesaplamaya dâhil edildiğinde ise %28,32’dir.

5 İşbirliğine gelmekle birlikte örneklemeye dâhil edilemeyen firmalar için hesaplanan ağırlıklı ortalama marj hesabında 4 nolu dipnotta belirtilen %21,70 oranı ile tabloda Tata Steel firması için gösterilen %30,64 oranı esas alınmıştır.

 

(3) İşbirliğine gelmiş olmakla birlikte örneklemeye dâhil edilemeyen AB’de yerleşik Liberty Steel ve ThyssenKrupp firmaları için damping marjları; (işbu raporun 3.6 (2) nci paragrafında atıf yapıldığı üzere, Yönetmeliğin 26 ncı maddesi hükmü uygulanan ihraç satışları hariç tutulmuş halde) örneklemeye dâhil edilen firmaların ağırlıklı ortalama marjı olarak belirlenmiştir. Yönetmeliğin 26 ncı maddesi hükmü uygulanan ihraç satışlarının bu hesapta hariç tutulması Anti-Damping Anlaşmasının 9.4 üncü maddesi hükmü gereğinin yerine getirilmesi amacına matuftur.

(4) Soruşturma kapsamında işbirliğine gelmeyen/gelmemiş addedilen diğer firmalar için damping marjı Yönetmeliğin 26 ncı maddesi hükmü uyarınca tespit edilmiştir. Bu kapsamda, AB ve Güney Kore’de yerleşik ve işbirliğine gelmeyen firmalara yönelik damping marjı, bireysel damping marjı hesaplanan firmalardan en yüksek damping marjına sahip firmanın damping marjından daha yüksek olacak şekilde belirlenmiştir. Bu kapsamda, işbirliğine gelmeyen firmalara yönelik damping marjı; en yüksek damping marjına sahip firmanın işlem bazında hesaplanan damping marjları arasından, bireysel damping marjı oranını %50’ye kadar geçen işlemlere ilişkin marjların ağırlıklı ortalaması olarak belirlenmiştir.

4.    ZARARA İLİŞKİN BELİRLEMELER

4.1 Genel Açıklamalar

(1) Yönetmeliğin 17 nci maddesi çerçevesinde, soruşturma konusu ülkeler menşeli dampingli ithalatın hacmi ile bu ithalatın iç piyasadaki benzer mal fiyatları ile yerli üretim dalı üzerindeki etkisine bakılmıştır. Bu çerçevede, dampingli ithalatın mutlak anlamda ve Türkiye’deki benzer ürün tüketimi içindeki payı ve gelişimi, bu ithalatın iç piyasadaki benzer ürünün fiyatları üzerindeki etkisi (fiyat kırılması) ile yerli üretim dalının ekonomik göstergeleri incelenmiştir. Söz konusu inceleme, bu raporun 2.1 inci paragrafında belirtilen soruşturma konusu ürün için 1.4 (2) nolu paragrafta belirtilen 1/1/2018-30/09/2020 tarihleri arasındaki zarar inceleme dönemi için yapılmıştır.

(2) AB ve Güney Kore’den yapılan ithalatta damping marjı ile ithalat miktarının ihmal edilebilir oranların üzerinde olması ve ithal malların gerek kendi arasında gerek yerli benzer mal ile rekabet halinde olduğu dikkate alınarak, Yönetmeliğin 17 nci maddesi çerçevesinde, AB ve Güney Kore menşeli ithalatın etkileri toplu olarak incelenmiştir.

4.2 İthalatın Hacmi ve Gelişimi

(1) Yönetmeliğin 17 nci maddesi çerçevesinde, soruşturma konusu ülkeler menşeli ithalatın hacminde mutlak ve nisbi anlamda artış olup olmadığı incelenmiştir. Söz konusu inceleme, bu raporun 1.4 üncü paragrafında belirtilen zarar inceleme dönemi için yapılmıştır.

4.3 Mutlak Genel İthalat

(1) Soruşturma konusu ürünün genel ithalatı miktar bazında incelendiğinde, 2018 yılında 4.043 bin ton olan ithalat 2019 yılında 4.369 bin tona yükselmiş, SD’de ise 4.342 bin ton olmuştur.

(2) Soruşturma konusu ürünün genel ithalatı değer bazında incelendiğinde, 2018 yılında 2.523 milyon ABD doları olarak gerçekleşen ithalat, 2019 yılında 2.337 milyon ABD doları seviyesine gerilemiş, SD’de ise 2.052 milyon ABD doları seviyesinde gerçekleşmiştir.

(3) Genel ithalatın ortalama birim fiyatları incelendiğinde ise; 2018 yılında 624 ABD doları/ton olarak gerçekleşen birim fiyatların, 2019 yılında 535 ABD doları/ton, SD’de ise 473 ABD doları/ton seviyesine gerilediği görülmektedir. 

4.4 AB Menşeli İthalat

(1) AB menşeli ithalatın gelişimi incelendiğinde, 2018 yılında 1.275 bin ton (837 milyon ABD doları) olarak gözlenen ithalat miktarının 2019 yılında 1.659 bin ton (944 milyon ABD doları) ve SD’de 1.476 bin ton (756 milyon ABD doları) olarak gerçekleştiği ve 2018 ile SD arasında %16 artış gösterdiği görülmektedir. AB menşeli ithalatın başvuru konusu ürün ithalatı içerisindeki payına bakıldığında ise; 2018 yılında %31,5 seviyesinde olan ithalat içindeki payın 2019 ve SD’de sırasıyla %38 ve %34 olarak gerçekleştiği görülmektedir.

(2) AB’den gerçekleştirilen ithalatın ortalama birim fiyatları 2018 yılında 656,5 ABD doları/ton iken, 2019 ve SD’de sırasıyla 568,7 ABD doları/ton ve 512,1 ABD doları/ton olarak kaydedilmiştir.

4.5 Güney Kore Menşeli İthalat

(1) Güney Kore menşeli ithalatın gelişimine bakıldığında, 2018 yılında 119 bin ton (90 milyon ABD doları) olarak gerçekleşen ithalat miktarının 2019 yılında 64 bin tona (36 milyon ABD doları) gerilediği, SD’de ise 247 bin tona (118 milyon ABD doları) yükseldiği ve 2018 ile SD arasında %107,4 artış gösterdiği görülmektedir. Güney Kore menşeli ithalatın başvuru konusu ürün ithalatı içerisindeki payına bakıldığında ise; 2018 yılında %3 seviyesinde olan ithalat içindeki payın 2019 ve SD’de sırasıyla %1,5 ve %5,7 olarak gerçekleştiği görülmektedir.

(2) Güney Kore’den gerçekleştirilen ithalatın ortalama birim fiyatları 2018 yılında 750,9 ABD doları/ton iken, 2019 yılı ve SD’de sırasıyla 567,7 ABD doları/ton ve 477,4 ABD doları/ton olarak kaydedilmiştir.

4.6 Soruşturmaya Konu Olan Ülkeler Menşeli İthalatın Toplu Değerlendirilmesi

(1) AB ve Güney Kore menşeli ithalat birlikte değerlendirildiğinde, 2018 yılında 1.394 bin ton olarak gözlenen ithalat miktarının 2019 yılında ve SD’de 1.723 bin ton olarak gerçekleştiği ve 2018 ile SD arasında %23,6 artış gösterdiği görülmektedir. AB ve Güney Kore menşeli ithalatın başvuru konusu ürün ithalatı içerisindeki payına bakıldığında ise; 2018 yılında %34,5 seviyesinde olan ithalat içindeki payın 2019 ve SD’de sırasıyla %39,5 ve %39,7 olarak gerçekleştiği görülmektedir.

(2) AB ve Güney Kore’den gerçekleştirilen toplam ithalatın ortalama birim fiyatları 2018 yılında 664,6 ABD doları/ton iken, 2019 ve SD’de sırasıyla 568,6 ABD doları/ton ve 507,1 ABD doları/ton olarak kaydedilmiştir.

4.7 Üçüncü Ülkeler Menşeli İthalat

(1) Üçüncü ülkeler menşeli toplam ithalata bakıldığında 2018 yılında 2.649 bin ton olarak gerçekleşen ithalat miktarının 2019 yılında 2.645 bin tona gerilediği, SD’de ise 2.619 bin ton olduğu görülmektedir. Üçüncü ülkeler menşeli ithalatın genel ithalat içerisindeki payı ise 2018 yılında %65,5 iken, 2019 yılı ve SD’de sırasıyla %60,5 ve %60,3 olarak gerçekleşmiştir.

(2) Üçüncü ülkelerden gerçekleştirilen ithalatın ortalama birim fiyatlarına bakıldığında da 2018 yılında 602,6 ABD doları/ton olan ortalama birim fiyatın 2019 yılı ve SD’de sırasıyla 512,9 ABD doları/ton ve 449,9 ABD doları/ton olduğu görülmüştür.

4.8 Nispi İthalatın Gelişimi

(1) Yönetmeliğin 17 nci maddesi çerçevesinde, soruşturma konusu ülkeler menşeli ithalatın Türkiye’deki benzer ürün tüketimi içindeki payı ve gelişimi incelenmiştir. Söz konusu inceleme, bu raporun 1.4 üncü paragrafında belirtilen zarar inceleme dönemi için yapılmıştır.

(2) Türkiye’deki benzer ürün tüketiminin hesaplanmasında yerli üretim dalının yurtiçi satışları genel ithalat miktarı ile toplanmıştır. Yerli üretim dalının yurtiçi satışlarının ve şikâyet konusu ülkelerden gerçekleştirilen ithalatın toplam tüketime oranlanmasıyla pazar payları hesaplanmıştır. İncelenen veriler 2018 yılı 100 olacak şekilde endekslenmiştir.

(3) Buna göre yurt içi tüketim endeksi 2018’de 100 iken 2019 yılında 109’a, SD’de ise 111’e yükselmiştir.

(4) AB ve Güney Kore’nin 2018 yılında 100 olan pazar payı endeksleri, 2019 yılında sırasıyla 119 ve 49 olarak gerçekleşmiş, SD’de ise 104 ve 187 olmuştur. İthalatta Haksız Rekabetin Önlenmesi Hakkında Yönetmeliğin 17 nci maddesinin 3 üncü fıkrası kapsamında AB ve Güney Kore’nin piyasa payları birlikte dikkate alındığında, iki ülkenin toplam piyasa payı endeksinin zarar inceleme döneminde sırasıyla 100, 113 ve 111 düzeyinde gerçekleştiği görülmektedir.

(5) Diğer ülkelerin toplam pazar payı endeksi ise 2018 yılı 100 kabul edildiğinde, 2019 yılında 92’ye, SD’de ise 89’a gerilemiştir.

(6) Öte yandan yerli üreticilerin pazar payı endeksi 2018 yılı yine 100 kabul edildiğinde, 2019 yılında 101, SD’de ise 102 olarak gerçekleşmiştir.

4.9 Fiyat Kırılması

(1) Fiyat kırılması, ithal ürünün fiyatlarının, Türkiye piyasasında yerli üretim dalının yurt içi satış fiyatlarına göre ne kadar altında kaldığını göstermektedir.

(2) Bu kapsamda, bu raporun 4.1 (2) nci paragrafı çerçevesinde soruşturma konusu ülkeler menşeli toplulaştırılmış ithalatın fiyatlarının yerli üretim dalının fiyatları üzerindeki etkisine bakılmıştır.

(3) Fiyat kırılması hesaplanırken, AB’de yerleşik ArcelorMittal ve Tata Steel ile Güney Kore’de yerleşik Posco ve Hyundai Steel tarafından sunulan veriler kullanılarak hesaplanan CIF ithal birim fiyatlar üzerine, CIF kıymetin %1,22’si tutarındaki diğer ithal masrafları eklenerek ürünün Türkiye piyasasına giriş fiyatı bulunmuştur. %1,22’lik ithal masrafları, işbirliğine gelen 41 ithalatçının beyan ettiği verilerin ağırlıklı ortalaması olarak hesaplanmıştır. Öte yandan, Güney Kore’den yapılan ithalatta 2019 yılı son çeyreğinde yürürlükte olan gümrük vergileri ayrıca dikkate alınmış ve anılan ülkeden 2019 son çeyreğinde yapılan ithalatın fiyatına eklenmiştir.

(4) Fiyat karşılaştırmasının aynı aşamada olmasını teminen, yerli üretim dalının fiyatlarından olası ulaştırma maliyetleri düşülmüş, ayrıca gerek ithal fiyatları gerek yerli üretim dalı fiyatlarındaki vade farkı etkisi giderilmiştir.

(5) Buna göre, soruşturma konusu ülkeler menşeli ithalatın yerli üretim dalının yurt içi satış fiyatları üzerinde soruşturma döneminde %4 ile %8 arasında bir oranda fiyat kırılmasına neden olduğu tespit edilmiştir.

4.10 Fiyat Baskısı

(1) Fiyat baskısı hesabı ithal ürünün fiyatlarının Türkiye piyasasında yerli üretim dalının yurt içi satış fiyatlarını olması gereken seviyeye göre yüzde olarak ne kadar baskı altında tuttuğunu göstermektedir.

(2) Zarar inceleme döneminde yerli üretim dalının kârlılığındaki büyük düşüş, fiyat kırılması oranlarının kayda değer oranda üzerinde bir fiyat baskısı yaşandığına işaret etmektedir.

4.11 Yerli Üretim Dalının Ekonomik Göstergeleri

(1) Yerli üretim dalının ekonomik göstergeleri zarar inceleme dönemini içerecek şekilde incelenmiştir. Ekonomik göstergeler arasında yer alan tüm parasal değerler dönemsel karşılaştırmanın daha sağlıklı bir şekilde yapılabilmesi için TÜİK’ten temin edilen Üretici Fiyatları Endeksi kullanılarak enflasyondan arındırılmış, böylelikle reel değerlere ulaşılmıştır. Reel değerler 2018 yılı 100 olacak şekilde endekslenmiş, zarar inceleme dönemindeki eğilim analiz edilmiştir.

a)   Üretim, Kapasite ve Kapasite Kullanım Oranı (KKO)

(1) Yerli üretim dalının şikâyet konusu ürün için 2018 yılında 100 olan üretim miktar endeksi, 2019 yılında 101 ve SD’de ise 102 olarak gerçekleşmiştir.

(2) Anılan dönemde yerli üretim dalının kapasite kullanım oranı endeksi de aynı şekilde 100, 101 ve 102 olarak gerçekleşmiştir. 

(3) Yerli üretim dalının kapasitesinde zarar inceleme döneminde herhangi bir değişiklik yaşanmamıştır.

(4) Kimi ilgili taraflarca, yerli üretim dalı kapasitesinin soruşturma konusu üründe iç piyasa ihtiyacını karşılayabilecek seviyede olmadığı, soruşturma konusu üründe Türkiye tüketiminin yerli üretim dalı tarafından karşılanmasının mümkün olmadığı, dolayısıyla soruşturma konusu üründe iç piyasada bir arz açığının mevcut olduğu ifade edilmiştir. İlgili mevzuat uyarınca, yerli üretim dalının soruşturma konusu üründe iç talebin tamamını karşılaması gibi bir zorunluluk bulunmamaktadır. Öte yandan, yerli üretim dalı zarar inceleme dönemi boyunca kapasitesinin altında faaliyet göstermiş olup; ayrıca olası damping önlemiyle ithalatta bir miktar kısıtlaması yapılması da söz konusu değildir.

b)   Yurt İçi Satışlar ve İhracat

(1) Yerli üretim dalının soruşturma konusu ürün için 2018 yılında 100 olarak kabul edilen yurtiçi satış miktarı endeksi 2019 yılında 110’a, SD’de ise 113’e yükselmiştir. Aynı dönemde yurtiçi satış hasılası endeksi ise sırasıyla 100, 95 ve 92 olarak gerçekleşmiştir.

(2) Yurt içi satışların birim fiyatları ise 2018 yılı 100 birim olarak kabul edildiğinde, 2019 yılında 86 birim, SD’de ise 81 olmuştur.

(3) Yerli üretim dalının soruşturma konusu üründe 2018 yılında 100 olarak kabul edilen ihracat miktarı endeksi 2019 yılında 90, SD’de ise 81 olarak gerçekleşmiştir. Aynı dönemde yurtdışı satış hasılası endeksi ise sırasıyla 100, 74 ve 64 olmuştur.

(4) Yurt dışı satışların birim fiyatları zarar inceleme döneminde sırasıyla 100, 83 ve 79 birim olarak gerçekleşmiştir.

c)    Pazar Payı

(1) Soruşturma konusu ürünün yurt içi tüketim endeksi zarar inceleme döneminde artış göstererek 2018 yılı 100 kabul edildiğinde, 2019 yılında 109, SD’de ise 111 olarak gerçekleşmiştir.

(2) Öte yandan, yerli üretim dalının pazar payı endeksi 2018 yılında 100 iken 2019 yılında 101, SD’de 102 düzeyinde gerçekleşmiştir.

(3) Nihai bildirim sonrasında bir ilgili taraf, soruşturma konusu ülkelerin pazar payı artışının zarara neden olamayacak kadar düşük olduğu iddiasında bulunmuştur. Pazar payı incelemesinde üç aktörün pay gelişimleri incelenmektedir: Yerli üretim dalı, soruşturma konusu ülkelerden ithalat ve diğer ülkelerden ithalat. Zarar inceleme döneminde soruşturma konusu ülkelerden ithalatta mutlak olarak %24 oranında artış yaşanmış olup, bu artış tüketimdeki artışın 13 puan üzerindedir. Bu dönemde soruşturma konusu ülkelerden ithalatın pazar payı %11,3, yerli üretim dalı pazar payı ise %1,9 artmış, üçüncü aktör olan diğer ülkelerin payı ise %10,9 oranında gerilemiştir. Pazar paylarına ilişkin kayda değer bir diğer veri ise, soruşturma konusu ülkelerden ithalatın pazar payını yerli üretim dalına kıyasla %20,4 daha fazla artırmış olduğudur. Başka deyişle soruşturma konusu ülkelerden ithalatın pazar payı artışı yerli üretim dalı pazar payı artışının mutlak ve nisbi olarak oldukça üzerinde gerçekleşmiştir. İddianın aksine bahse konu veriler, pazar payı gelişimlerinin zararın esaslı unsurlarından biri olduğuna işaret etmektedir. Kaldı ki, zarar incelemesinde dikkate alınan etkenlerden biri veya birkaçının mutlaka belirleyici bir yargıya temel teşkil etmeyebileceği de bilinmektedir.

(4) Söz konusu veri ve değerlendirmeler dikkate alındığında, iddianın mesnetsiz olduğu anlaşılmaktadır.

ç) Stoklar

(1) Yerli üretim dalının stok miktar endeksi 2018 yılında 100, 2019 yılında 102 ve SD’de 95 olarak gerçekleşmiştir.

(2) Yerli üretim dalının stok çevirim hızı endeksi 2018 yılında 100, 2019 yılında 101 ve SD’de 108 olarak gerçekleşmiştir.

d) İstihdam

(1) Yerli üretim dalının soruşturma konusu ürünün üretiminde faaliyet gösteren direkt işçi istihdam endeksi 2018 yılında 100 iken 2019 yılında 98’e gerilemiş ve SD’de ise 97 olarak gerçekleşmiştir.

e) Ücretler

(1) Yerli üretim dalının brüt işçi ücreti endeksi ise 2018 yılında 100, 2019 yılında 105 ve SD’de 106 olarak gerçekleşmiştir.

f) Verimlilik

(1) Yerli üretim dalının soruşturma konusu ürün üretiminde çalışan işçi başına verimlilik endeksi 2018 yılı 100 kabul edildiğinde, 2019 yılında 104, SD’de ise 105 olarak gerçekleşmiştir.

g) Maliyetler ve Kârlılık

(1) Yerli üretim dalının soruşturma konusu ürün için 2018 yılında 100 kabul edilen birim sınai maliyeti 2019 yılında 97, SD’de ise 91 olarak gerçekleşmiştir.

(2) Yerli üretim dalının söz konusu ürün için 2018 yılında 100 kabul edilen birim ticari maliyeti 2019 yılında 97’ye, SD’de ise 91’e gerilemiştir.

(3) Yerli üretim dalının yurtiçi satışlardan elde ettiği birim kâr 2018 yılında 100 olarak kabul edildiğinde, 2019 yılında 36’ya, SD’de ise 33 seviyesine gerilemiştir.

(4) Yerli üretim dalının yurtdışı satışlardan elde ettiği birim kâr 2018 yılında 100 olarak kabul edildiğinde, 2019 yılında 28 ve SD’de 30 seviyesinde gerçekleşmiştir.

(5) Yerli üretim dalının yurtiçi ve yurtdışı satışlarından elde ettiği toplam birim kâra bakıldığında ise 2018 yılında 100 olarak kabul edildiğinde, 2019 yılında 33, SD’de ise 31 olduğu görülmüştür.

ğ) Nakit Akışı

(1) Yerli üretim dalının inceleme konusu ürün üretim ve satışı ile sağladığı reel nakit akışı endeksi 2018 yılında 100 iken, 2019 yılında 41’e, SD’de ise 39’a gerilemiştir.

h) Net Kârlılık, Özsermaye Kârlılığı ve Yatırım Hasılatı

(1) Yerli üretim dalının 2018 yılında 100 birim olarak kabul edilen soruşturma konusu ürüne ilişkin net kârlılık endeksi (Net Kâr/Net Satış), 2019 yılı ile SD’de 39 olarak gerçekleşmiştir.

(2) Yerli üretim dalının Net Kâr/Özsermaye endeksi 2018 yılı 100 kabul edildiğinde, 2019 yılında ile SD’de 47 olmuştur.

(3) Yerli üretim dalının Net Kâr/Aktif Toplamı endeksi, 2018 yılı 100 birim olarak kabul edildiğinde, 2019 yılında 43 birim, SD’de ise 33 birim olarak gerçekleşmiştir.

ı) Büyüme

(1) Yerli üretim dalının bütün faaliyetlerini kapsayan aktif büyüklüğü 2018 yılında 100 iken 2019 yılında 93’e gerilemiş, SD’de ise 113’e yükselmiştir.

i) Özsermaye Artışı

(1) Yerli üretim dalının 2018 yılında 100 olarak kabul edilen öz sermayesi 2019 yılında 85, SD’de ise 79 olarak gerçekleşmiştir.

j) Yatırımlar

(1) Yerli üretim dalının bütün faaliyetlerine ilişkin yenileme yatırımı ve kapasite artışı için yapılan tevsi yatırımı endeks gelişimleri belirtilen dönemde sırasıyla 100, 287, 395 ve 100, 56, 84 olmuştur.

k) Tespit Edilen Damping Marjlarının Seviyesi

(1) Bu raporun 3.8 inci paragrafında incelendiği kapsamda soruşturma konusu ülkelerde yerleşik üretici/ihracatçı firmalara yönelik hesaplanan damping marjları CIF değerin %13,57’si ile %39,83’ü arasında değişmekte olup önemli düzeydedir. 

4.12 Yerli Üretim Dalının Ekonomik Göstergelerinin Değerlendirilmesi

(1) 2018, 2019 ve SD’de yerli üretim dalının;

-  Genişleyen iç piyasanın etkisiyle üretimini, kapasite kullanım oranını ve piyasa payını bir miktar artırdığı,

-  Stok çevrim hızı ile verimliliğinin yükseldiği,

-  Birim sınai maliyet ile faaliyet giderlerinin gerilediği,

-  Üretim, verimlik ve stok çevrim hızındaki artış ile birim maliyetlerdeki kayda değer düşüşlere rağmen, birim fiyatlarındaki düşüşün maliyetten daha yüksek oranda olması neticesinde birim kâr/kârlılığının büyük çapta gerilediği,

-  Birim kâr/kârlılıktaki önemli düşüş neticesinde, ürün nakit akışı, yatırımların geri dönüş oranı gibi göstergelerinde ciddi olumsuzluklar yaşandığı görülmüştür.

(2) Bu şekilde yapılan bütüncül değerlendirme neticesinde, yerli üretim dalının ekonomik göstergelerinin genel olarak bozulma gösterdiği tespit edilmiştir.

4.13 Zarara İlişkin Değerlendirme

(1) Yönetmeliğin 17 nci maddesi çerçevesinde, maddi zararın belirlenmesine temel teşkil eden etkenler incelenmiştir.

(2) 2018 - SD’de başvuru konusu üründe,

-  Genel ithalatın %7,4 arttığı, genel ithalat piyasa payının ise %3,3 düştüğü,

-  AB ve Güney Kore menşeli ithalatın sırasıyla %15,8 ve %107,4 düzeyinde artış gösterdiği, iki ülke birlikte ele alındığında artışın %23,6 düzeyinde gerçekleştiği, piyasa paylarının ise %11,3 oranında yükseldiği,

-  Bu itibarla, AB ve Güney Kore menşeli ithalatın gerek mutlak gerek nispi anlamda artış kaydettiği tespit edilmiştir.

(3) Yerli üretim dalının pazar payının %1,9 nispetinde arttığı, ancak bu artışın soruşturma konusu ülkelerin pazar payı artışının yaklaşık 10 puan altında kaldığı belirlenmiştir.

(4) Diğer ülkeler menşeli ithalatın ise %1,1 azaldığı, Türkiye pazarından aldığı payın ise %10,9 oranında düşüş kaydettiği görülmüştür.

(5) Yerli üretim dalının ekonomik göstergelerinin bütüncül olarak değerlendirilmesi neticesinde; birim maliyetlerindeki önemli düşüşe rağmen, birim fiyatlarındaki daha yüksek oranlı azalma nedeniyle kârlılığının büyük çapta düştüğü, neticede ürün nakit akışı, yatırımların geri dönüş oranı gibi göstergelerde de bozulmalar yaşandığı tespit edilmiştir.

(6) Aynı dönemde başvuru konusu ülkeler menşeli ithalatın yerli üretim dalının iç piyasa satış fiyatlarını önemli oranda kırdığı ve/veya baskıladığı tespit edilmiştir.

5.    DAMPİNGLİ İTHALAT İLE ZARAR ARASINDAKİ NEDENSELLİĞE İLİŞKİN BELİRLEMELER

5.1 Dampingli İthalatın Zarar Üzerindeki Etkisi

(1) Soruşturma neticesinde, AB ve Güney Kore menşeli ithalatın;

-  Yüksek oranlarda dampingli olarak gerçekleştirildiği,

-  Türkiye toplam ithalatı içindeki payının 2018 – SD’de %34,5’ten %39,7’ye yükseldiği,

-  Aynı dönemde pazar payının %11,3 nispetinde artış gösterdiği, yerli üretim dalının pazar payındaki artışın ise %1,9 düzeyinde kaldığı,

-  Yine başvuru konusu ülkelerden ithalatın yerli üretim dalının iç piyasa satış fiyatlarını önemli oranlarda kırdığı ve/veya baskıladığı görülmüştür.

(2) Yerli üretim dalında görülen maddi zarar ile başvuru konusu ülkeden gerçekleştirilen ithalatın ve bu ithalatın pazar payındaki artışın eş zamanlı olduğu, ayrıca aynı dönemde söz konusu ithalatın yerli üretim dalının fiyatlarını önemli oranda kırdığı ve/veya baskıladığı dikkate alındığında, yerli üretim dalındaki maddi zararın ana kaynağının şikâyet konusu ülkeler menşeli dampingli ithalat olduğu değerlendirilmektedir.

5.2 Zarara Neden Olabilecek Diğer Unsurlar

(1) Yönetmeliğin 17 nci maddesi çerçevesinde, yerli üretim dalı üzerinde meydana gelen maddi zarar ile dampinge konu ithalat arasındaki nedensellik bağının incelenmesi esnasında zarara etki edebilecek bilinen diğer unsurlar incelenmiştir.

a)   Diğer Ülkelerden Yapılan İthalat

(1)  Diğer ülkelerden yapılan ithalatın pazar payı 2018-SD’de %10,9 gerilemiş olup, bu dönemde AB ve Güney Kore menşeli ithalat, diğer ülkeler menşeli ithalat aleyhine pazar payını artırmıştır.

(2)  Öte yandan, SD’de toplam ithalatta %60,3’lük paya sahip diğer ülkelerden ithalatın %71,6’sının iki ülkeden, Rusya ve Ukrayna’dan gerçekleştiği görülmektedir. İnceleme döneminde soruşturma konusu ülkelerin piyasa payı %11,3 artarken, söz konusu iki ülkenin pazar payı %16,1 oranında azalmıştır.

(3)  Kimi ilgili taraflarca diğer ülkelerden ithal birim fiyatlarının daha düşük olduğu, bu kapsamda bu ülkelerden ithalatın zararda asıl etken olabileceği iddia edilmiştir. Fiyatları farklılık arz eden çok sayıda soruşturma konusu ürün tipi bulunduğu ve ülkeden ülkeye ithal mal kompozisyonunun da değişebildiği dikkate alındığında, ithal istatistiklerine dayalı ülke bazlı birim fiyat seviye ve gelişimlerinin piyasa payındaki gelişimlerden bağımsız olarak analizinin yanlış sonuçlara yol açabileceği açıktır.

(4)  Bu açıdan, piyasa payı gelişimine ilişkin göstergeler dikkate alındığında başvuru konusu ülkelerden yapılan ithalatın zararın asıl kaynağı olduğu, diğer ülkeler kaynaklı ithalatın olası etkisinin bu tespiti değiştirici mahiyette olmadığı anlaşılmaktadır.

b)   Yerli Üretim Dalının İhraç Satışları

(1)  Zarar inceleme döneminde yerli üretim dalı ihracat miktar endeksinin önemli oranda düştüğü görülmüştür. Bununla birlikte, gerek ihraç satışlarının toplam ürün satışı içindeki payının düşüklüğü, gerek piyasa payı, fiyat kırılması/baskısı ve kârlılık gibi göstergeler açısından zarar incelemesinin ihraç ve yurt içi satışlar ayrıştırılarak yapılıyor olması itibarıyla, bu durumun zarar ile dampingli ithalat arasındaki illiyet bağına ilişkin tespiti değiştirici vasıfta olmadığı sonucuna varılmaktadır.

c)    COVID-19 Etkisi

(1)  Soruşturma sürecinde ilgili taraflarca, COVID-19’un dünya çapında çelik tüketiminin büyük oranda düşmesine neden olduğu ve bu nedenle bütün çelik üreticilerinin olumsuz etkilendiği, yerli üretim dalı üzerindeki zararda bunun da göz önünde bulundurulması gerektiği ifade edilmiştir.

(2)  Soruşturma döneminde, ülkemiz soruşturma konusu ürün tüketimi gerek 2018 gerek 2019 yılına göre artış kaydetmiştir. Bu durum, işbu raporun 5.1 ve 5.2.a paragrafında belirtilen gerekçelerle birlikte dikkate alındığında; COVID-19’un, dampingli ithalatın zararın asıl kaynağı olduğu yönündeki tespiti değiştirici bir etkiye neden olmadığı değerlendirilmiştir.

(3)  Söz konusu değerlendirmeye ilişkin olarak nihai bildirim sonrasında bir ilgili taraf, tüketimde gerileme olmamasına karşın, pandeminin ürün fiyatlarına ve kârlılıklara olan etkisinin tamamen göz ardı edildiğini, bunların da dikkate alınması gerektiğini iddia etmiştir. Genel temayülün tersine ülkemizde tüketimin arttığı dönemde raporun 5.1 ve 5.2.a paragrafında belirtilen gelişmelerin yaşanmış olması, zararın asıl kaynağına ilişkin tespiti fiyat ve kârlılık gelişmeleri açısından da teyit edici mahiyettedir.

ç) Zararın Yerli Üreticilerin Kendi Aralarındaki Rekabetten Kaynaklanmış Olabileceği İddiası

(1)  Kimi ilgili taraflarca zararın, Türkiye’de yurtiçi kapasite fazlasından ve COVID-19 pandemisinden kaynaklanan küresel pazar gerilemesine rağmen yerli üreticilerin kapasite ve üretimlerini artırmaya devam etmeleri nedeniyle yurt içi rekabetten kaynaklanmış olabileceği iddia edilmiştir.

(2)  Zarar inceleme döneminde yurtdışı satışlardaki düşüşe karşın, yurtiçi satış ve dikey kullanımdaki artışın bu düşüşün oldukça üzerinde gerçekleşmesi neticesinde yerli üretim dalının üretimini artırdığı görülmüştür. İç piyasadaki kayda değer genişlemeye rağmen, yerli üretim dalının piyasa payını AB ve Güney Kore menşeli ithalata kıyasla çok daha düşük düzeyde artırabilmesi ise zararın asıl kaynağının soruşturma konusu ülkeler menşeli ithalat olduğuna işaret etmektedir. Öte yandan, iddianın aksine zarar inceleme döneminde kapasite sabit kalmıştır.

d)   2018 Yılındaki Korunma Önlemi

(1)  Kimi ilgili taraflar, Ekim 2018’den Mayıs 2019’a kadar ülkemizde çelik ürünlerine yönelik geçici Korunma Önlemleri uygulandığını, bu nedenle 2019’da ithalatta meydana gelen herhangi bir artışın, Korunma Önlemlerinin Mayıs ayında kaldırılmasının doğal bir sonucu olduğunu iddia etmiştir.

(2)  Bahse konu soruşturma kapsamında 15 Ekim 2018 tarihinden itibaren tarife kotası şeklinde alınan geçici önlem, yassı mamuller için 3,1 milyon tonluk tarife kontenjanı açılarak yürürlüğe girmiş olup; 7 Mayıs 2019 tarihinde önlemsiz kapatılan soruşturmada tarife kontenjanları dolmadığından herhangi bir fiili tedbir uygulaması söz konusu olmamıştır. Öte yandan, fiili önlem uygulanmış olsa dahi geçici önlem süresinin büyük kısmının 2019 yılı içinde olması nedeniyle olası etkinin süre itibarıyla 2019 yılında daha fazla olması gerekeceği de açıktır.

e)    İşçi Ücretlerindeki Artış

(1)  Zarar inceleme döneminde reel işçi ücretleri bir miktar artmış olmakla birlikte, aynı dönemde işgücü verimliliğinde de artış yaşanmış olup; ücretlerdeki kısmi yükselişin neden olduğu maliyet artışının birim kârlılıkta yaşanan yüksek oranlı düşüşe yansımasının ihmal edilebilecek düzeyde olduğu ve dampingli ithalat ile zarar arasındaki illiyet bağına etki edici nitelik taşımadığı görülmüştür.

f)    Yatırımların Kârlılığa Etkisi

(1)  Bazı ilgili taraflarca toplam kâr / zarar oranındaki keskin düşüşün, yüksek tesis yatırımı nedeniyle aşırı harcamaların bir sonucu olduğu iddia edilmiştir. İddia, ürün kârlılığında esas alınan finansman ve amortisman gideri açısından incelenmiştir.

(2)  Yapılan incelemede, finansman giderinin yerli üretim dalı ticari maliyeti içindeki ihmal edilebilecek payı nedeniyle, zarar inceleme dönemindeki birim finansman gideri eğiliminin kârlılıktaki keskin düşüş üzerindeki etkisinin de son derece düşük düzeyde kaldığı ve zarar ile dampingli ithalat arasındaki illiyet bağına etki edici vasıfta olmadığı görülmüştür. Öte yandan, zarar inceleme döneminde amortisman giderinin reel olarak düşüş trendinde olduğu görülmektedir.

g)   Diğer Unsurlar

(1)  Bunun dışında, anılan dönemde tüketim kalıplarındaki değişmeler, teknolojideki gelişmeler ile yerli üretim dalının verimliliği bakımından önceki yıllara göre olumsuz bir değişiklik olmadığı tespit edilmiştir.

(2)  Öte yandan, nihai bildirim sonrasında soruşturma konusu ürün kullanıcısı firmalardan müteşekkil bir sivil toplum örgütü, yerli üretim dalı tarafından üretilen ürünlerin kalitelerinin yetersiz olduğundan ithalatın zorunlu olduğunu, yerli üretim dalı tarafından üretilen ürünlerin tedarikinde minimum alım kotası, kalite, termin, ödeme koşulları gibi hususlarda problemler yaşandığı ifade edilmiş olmasına karşın, nihai bildirim içeriğinde bu konulara yönelik herhangi bir değerlendirme veya analiz yapılmadığının görüldüğünü, söz konusu durumun, dampingli olduğu iddia edilen ithalat ile yine varlığı iddia edilen yerli üretim dalındaki zarara ilişkin nedenselliği ortadan kaldıracak nitelikte olduğunu iddia etmiştir.

(3)  Raporun 2.2. nolu bölümünde belirtilen gerekçelerle soruşturma konusu ürün ile yerli ürünün benzer ürün olduğu ve rekabet içinde bulunduğu hususunda tereddüt bulunmamaktadır. Yerli üretim dalının mevcut üretim çeşitliliği ile kalite beklentisinin nispi olarak yüksek olduğu sektörlere de yoğun şekilde ürün tedarik ettiği dikkate alındığında yerli üretimin kalite açısından herhangi bir sorun yaşamadığı anlaşılmaktadır. Kaldı ki, sektörde kalite algısı izafi değil, uluslararası standartlara bağlanmış durumda olup, iddia sahibi STK üyelerinin de yerli üretim dalından önemli miktarlarda alım yaptığı bilinmektedir. Bu noktada, garanti edilmeyen kimi standartların mevcudiyetinin (münferit ve istisnai niteliği nedeniyle) söz konusu tespiti aksi yönde değiştirici vasıfta olmadığını belirtmek gerekir. Konunun dikkate değer bir başka boyutu ise soruşturma kapsamında işbirliğine gelen söz konusu STK üyesi firmaların (iddianın aksine) ithal ürünün tercih nedenleri arasında fiyata yer vermiş olmalarıdır.

(4)  Öte yandan, rekabet içindeki ürünler açısından alım koşullarında farklılık yaratıcı unsurların normal ticari işlemler çerçevesinde fiyata yansıması beklenir. Daha iyi alım koşulları sunduğunu iddia eden basiretli tüccarın daha yüksek fiyatlama yapması söz konusu olacak ancak bu durum iki ürünün rekabet içinde olduğu gerçeğini değiştirmeyecektir.

(5)  İlgili taraflarca gündeme getirilen bir diğer husus ise ağırlıklı olarak otomotiv sektöründe mevcut olan ve onaylı tedarikçilerden alım zorunluluğu içeren “homologasyon” konusudur. Yerli üretim dalının onaylı tedarikçi sıfatıyla sektöre önemli miktarda satış yaptığı bilinmektedir. Bununla birlikte, yerli üretim dalının onaylı tedarikçi olmadığı münferit kimi ürün tiplerinde ithal ürün tedarik zorunluluğu bulunduğu da bir gerçektir. Bu noktada, ithal edilmesi zorunlu olan ürünlerin zarar üzerinde bir etkisi olup olmadığı suali ortaya çıkmaktadır.

(6)  Bu durumda soruşturma konusu ürün piyasası ile homologasyonun en yoğun yaşandığı sektörlerde zarar inceleme dönemindeki piyasa gelişim trendi mevcut veriler çerçevesinde kıyaslanarak “zarar” üzerinde etkisi olmadığı iddia edilebilecek ithalatın “zarar incelemesi” üzerindeki etkisi öngörülebilir. Zarar inceleme döneminde ülkemizdeki soruşturma konusu ürün tüketimi artış trendinde iken, homologasyonun en yoğun yaşandığı ürün kullanıcısı sektörlerde yurtiçi üretimde azalma yaşandığı yahut artışın ürün tüketim artışının oldukça altında kaldığı görülmektedir. Bu durumda, yerli üretim dalının homologe olmadığı ürün ithalatının, trend analizi itibarıyla zarar incelemesine halel getirici yahut bunu aksi yönde değiştirici mahiyette olmadığı sonucuna varılmaktadır.

(7)  Öte yandan, her ne kadar kalite ve alım koşullarından hareketle iki ürün arasında rekabet bulunmadığını iddia ve ispat etmek pratikte güç olsa da, kimi işlemler açısından iddianın varit olduğunun kabulü halinde de aynı sonuç ortaya çıkmaktadır.

Sonuç olarak, illiyet bağı değerlendirmesi kapsamında incelenen söz konusu hususların, dampinge konu ithalat ile yerli üretim dalı üzerinde oluşan maddi zarar/zarar tehdidi arasındaki illiyet bağını ortadan kaldıracak nitelikte olmadığı değerlendirilmiştir.

6.    SONUÇ

(1)     Yürütülen soruşturma sonucunda, AB ve Güney Kore menşeli “belirli sıcak haddelenmiş yassı çelik ürünleri” ithalatının dampingli olduğu ve yerli üretim dalında maddi zarara neden olduğu tespit edilmiştir.

Bu çerçevede, soruşturma neticesinde ulaşılan tespitleri değerlendiren Kurulun kararı ve Ticaret Bakanının onayı ile kamu yararı ilkesi çerçevesinde Kanunun 13 üncü maddesinin birinci fıkrası uyarınca daha az oranlı önlem uygulanması temelinde Tablo 1’de menşei, Tablo 2’de GTİP’i ve eşya tanımı belirtilen eşyanın Türkiye’ye ithalatında Tablo 1’de gösterilen oranlarda dampinge karşı kesin önlemlerin uygulanmasına karar verilmiştir.

 

 

Tablo 1

 

 

 

 

GTİP

Eşyanın Tanımı

Menşe Ülke

Firma

Dampinge Karşı Önlem

(CIF Bedelin Yüzdesi)

Tablo 2’de belirtilmiştir

Tablo 2’de belirtilmiştir

Avrupa Birliği

Acciaierie d’Italia S.P.A

10,9

ArcelorMittal Belgium N.V.

ArcelorMittal Bremen GmbH

ArcelorMittal Eisenhüttenstadt GmbH

ArcelorMittal France SAS

ArcelorMittal Méditerranée SAS

ArcelorMittal Poland S.A.

ArcelorMittal Sagunto S.L.

ArcelorMittal Sestao S.L.

ArcelorMittal Asturias S.A.

Tata Steel Ijmuiden BV

7

Liberty Galati S.A.

8,95

Liberty Ostrava a.s.

Thyssenkrupp Steel Europe AG

8,95

Thyssenkrupp Hohenlimburg GmbH

Diğerleri

12,8

Güney Kore

Posco

7

Hyundai Steel Company

7

Diğerleri

8,95

 

 

Tablo 2

 

GTİP

EŞYA TANIMI

7208.10.00.10.00

Ağırlık itibariyle %0,6 veya daha fazla karbon içerenler

7208.10.00.90.00

Diğerleri

7208.25.00.10.00

Ağırlık itibariyle %0,6 veya daha fazla karbon içerenler

7208.25.00.90.00

 Diğerleri

7208.26.00.10.00

Ağırlık itibariyle %0,6 veya daha fazla karbon içerenler

7208.26.00.90.00

Diğerleri

7208.27.00.10.00

Ağırlık itibariyle %0,6 veya daha fazla karbon içerenler

7208.27.00.90.00

Diğerleri

7208.36.00.10.00

Ağırlık itibariyle %0,6 veya daha fazla karbon içerenler

7208.36.00.90.00

Diğerleri

7208.37.00.10.11

Yeniden haddelemeye mahsus olanlar

7208.37.00.10.19

Diğerleri

7208.37.00.90.18

Diğerleri

7208.37.00.90.19

Diğerleri

7208.38.00.10.11

Yeniden haddelemeye mahsus olanlar

7208.38.00.10.19

Diğerleri

7208.38.00.90.18

Diğerleri

7208.38.00.90.19

Diğerleri

7208.39.00.10.11

Yeniden haddelemeye mahsus olanlar

7208.39.00.10.19

Diğerleri

7208.39.00.90.18

Diğerleri

7208.39.00.90.19

Diğerleri

7208.40.00.10.11

Kalınlıkları 2 mm. veya daha fazla olanlar

7208.40.00.10.19

Diğerleri

7208.40.00.90.11

Kalınlıkları 2 mm. veya daha fazla olanlar

7208.40.00.90.19

Diğerleri

7208.52.10.10.00

Ağırlık itibariyle % 0,6 veya daha fazla karbon içerenler

7208.52.10.90.00

Diğerleri

7208.52.99.10.00

Ağırlık itibariyle % 0,6 veya daha fazla karbon içerenler (Levha haddehanesinde haddelenmiş levha saclar hariç)

7208.52.99.90.00

Diğerleri (Levha haddehanesinde haddelenmiş levha saclar hariç)

7208.53.10.10.00

Ağırlık itibariyle % 0,6 veya daha fazla karbon içerenler

7208.53.10.90.00

Diğerleri

7208.53.90.10.00

Ağırlık itibariyle % 0,6 veya daha fazla karbon içerenler

7208.53.90.90.00

Diğerleri

7208.54.00.10.11

Kalınlığı 2 mm.veya daha fazla olanlar

7208.54.00.10.19

Diğerleri

7208.54.00.90.11

Kalınlığı 2 mm. veya daha fazla olanlar

7208.54.00.90.19

Diğerleri

7211.13.00.11.00

Ağırlık itibariyle % 0,6 veya daha fazla karbon içerenler

7211.13.00.19.00

Diğerleri

7211.13.00.29.00

Diğerleri

7211.14.00.10.00

Rulo halinde sac taslakları (ağırlık itibariyle % 0,6 veya daha fazla karbon içerenler hariç)

7211.14.00.21.11

Genişliği 500 mm.yi geçenler

7211.14.00.21.12

Genişliği 500 mm.yi geçmeyenler

7211.14.00.29.11

Genişliği 500 mm.yi geçenler

7211.14.00.29.12

Genişliği 500 mm.yi geçmeyenler

7211.14.00.31.00

Ağırlık itibariyle % 0,6 veya daha fazla karbon içerenler

7211.14.00.39.00

Diğerleri

7211.14.00.41.00

Ağırlık itibariyle % 0,6 veya daha fazla karbon içerenler

7211.14.00.49.00

Diğerleri

7211.14.00.50.00

Yassı çubuklar (ağırlık itibariyle % 0,6 veya daha fazla karbon içerenler hariç)

7211.19.00.10.00

Rulo halinde sac taslakları (ağırlık itibariyle % 0,6 veya daha fazla karbon içerenler hariç)

7211.19.00.21.00

Ağırlık itibariyle % 0,6 veya daha fazla karbon içerenler

7211.19.00.29.00

Diğerleri

7211.19.00.31.00

Ağırlık itibariyle % 0,6 veya daha fazla karbon içerenler

7211.19.00.39.00

Diğerleri

7211.19.00.50.00

Yassı çubuklar (ağırlık itibariyle % 0,6 veya daha fazla karbon içerenler hariç)

7212.60.00.11.11

Genişliği 500 mm.yi geçenler

7212.60.00.11.21

Sıcak haddelenmiş (sadece plakaj yapılmış)

7212.60.00.11.29

Diğerleri

7212.60.00.19.11

Genişliği 500 mm.yi geçenler

7212.60.00.19.21

Sıcak haddelenmiş (sadece plakaj yapılmış)

7212.60.00.19.29

Diğerleri

7212.60.00.21.11

Genişliği 500 mm.yi geçenler

7212.60.00.21.12

Genişliği 500 mm.yi geçmeyenler

7212.60.00.29.11

Genişliği 500 mm.yi geçenler

7212.60.00.29.12

Genişliği 500 mm.yi geçmeyenler

7225.19.10.00.11

Vat kayıbı itibariyle 0,75 vat ve daha az vat kayıbı olanlar

7225.19.10.00.19

Diğerleri

7225.30.90.00.11

Asitlenmiş olanlar (%0,006 veya daha az karbon içerenler hariç)

7225.30.90.00.19

Diğerleri (%0,006 veya daha az karbon içerenler hariç)

7225.40.90.00.00

Kalınlığı 4,75 mm. den az olanlar (Levha haddehanesinde haddelenmiş levha saclar hariç)

7226.91.91.00.00

Kalınlığı 4,75 mm. veya daha fazla olanlar

7226.91.99.00.00

Kalınlığı 4,75 mm.'den az olanlar