Güncel: 02/11/2016 |
||||||||||||||||
İTHALATTA HAKSIZ REKABETİN ÖNLENMESİNE İLİŞKİN TEBLİĞ (TEBLİĞ NO: 2016/44)
BİRİNCİ BÖLÜM Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar
Amaç ve kapsam MADDE 1 – (1) Bu Tebliğin amacı, 30/10/2015 tarihli ve 29517 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan İthalatta Haksız Rekabetin Önlenmesine İlişkin Tebliğ (Tebliğ No: 2015/47) ile başlatılan ve Ekonomi Bakanlığı tarafından yürütülen nihai gözden geçirme soruşturmasının tamamlanması neticesinde alınan kararın yürürlüğe konulmasıdır.
Dayanak MADDE 2 – (1) Bu Tebliğ, 14/6/1989 tarihli ve 3577 sayılı İthalatta Haksız Rekabetin Önlenmesi Hakkında Kanun, 20/10/1999 tarihli ve 99/13482 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ile yürürlüğe konulan İthalatta Haksız Rekabetin Önlenmesi Hakkında Karar ve 30/10/1999 tarihli ve 23861 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan İthalatta Haksız Rekabetin Önlenmesi Hakkında Yönetmeliğe dayanılarak hazırlanmıştır.
Tanımlar MADDE 3 – (1) Bu Tebliğde geçen; a) Bakanlık: Ekonomi Bakanlığını, b) ÇHC: Çin Halk Cumhuriyetini, c) Depar Deri: Depar Deri Plastik Sanayi ve Ticaret Anonim Şirketini, ç) Doğuş Suni Deri: Doğuş Suni Deri Kösele Sanayi ve Ticaret Anonim Şirketini, d) Flokser: Flokser Tekstil Sanayi ve Ticaret Anonim Şirketini, e) Genel Müdürlük: Bakanlık İthalat Genel Müdürlüğünü, f) GTİP: Gümrük tarife istatistik pozisyonunu, g) NGGS: Nihai Gözden Geçirme Soruşturmasını, ğ) TÜİK: Türkiye İstatistik Kurumunu, h) UTM: Uluslararası Ticaret Merkezini (International Trade Center), ı) Yönetmelik: 30/10/1999 tarihli ve 23861 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan İthalatta Haksız Rekabetin Önlenmesi Hakkında Yönetmeliği, ifade eder.
İKİNCİ BÖLÜM Genel Bilgi ve İşlemler
Mevcut önlem ve soruşturma MADDE 4 – (1) 5/2/2005 tarihli ve 25718 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan İthalatta Haksız Rekabetin Önlenmesine İlişkin Tebliğ (Tebliğ No: 2005/2) ile ÇHC menşeli ve 5903.20.10.10.00, 5903.20.10.90.00, 5903.20.90.10.00 ve 5903.20.90.90.00 GTİP’i altında kayıtlı “mensucat, poliüretanla emdirilmiş, sıvanmış, kaplanmış veya lamine edilmiş-deri taklidi/diğerleri (PÜ Suni Deri)” için sırasıyla 1 ABD Doları/Kg, 1 ABD Doları/Kg, 2,2 ABD Doları/Kg ve 2,2 ABD Doları/Kg tutarında dampinge karşı önlem alınarak yürürlüğe konulmuştur. (2) İlk nihai gözden geçirme soruşturması sonucunda; 31/10/2010 tarihli ve 27745 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan İthalatta Haksız Rekabetin Önlenmesine İlişkin Tebliğ (Tebliğ No: 2010/28) ile uygulanmakta olan dampinge karşı önlemin mevcut haliyle uygulanmaya devam edilmesine karar verilmiştir. (3) 21/3/2015 tarihli ve 29302 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan İthalatta Haksız Rekabetin Önlenmesine İlişkin Tebliğ (Tebliğ No: 2015/4) ile bir NGGS açılmaması halinde önlemin önlem bitiş tarihinde yürürlükten kalkacağı, ilgili üründeki önlemin sona ermesinin dampingin ve zararın devam etmesine veya yeniden meydana gelmesine yol açacağı iddiasıyla bir NGGS açılması talebiyle başvurulabileceği belirtilmiştir. (4) Bu kapsamda, Depar Deri şikâyetçi firma olarak, Flokser ve Doğuş Suni Deri ise şikayeti destekleyen firmalar olarak NGGS açılması talebiyle başvuruda bulunmuşlardır. (5) Söz konusu başvurunun değerlendirilmesi neticesinde, ÇHC menşeli 5903.20.10.10.00, 5903.20.10.90.00, 5903.20.90.10.00 ve 5903.20.90.90.00 GTİP’leri altında sınıflandırılan “mensucat, poliüretanla emdirilmiş, sıvanmış, kaplanmış veya lamine edilmiş-deri taklidi/diğerleri (PÜ Suni Deri)”ne yönelik olarak 30/10/2015 tarihli ve 29517 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan İthalatta Haksız Rekabetin Önlenmesine İlişkin Tebliğ (Tebliğ No: 2015/47) ile bir NGGS başlatılmış ve soruşturma Genel Müdürlük tarafından yürütülerek tamamlanmıştır.
Gözden geçirme dönemi MADDE 5 – (1) Önlemin yürürlükten kalkması durumunda, dampingin ve zararın devamı veya yeniden meydana gelmesinin muhtemel olup olmadığının değerlendirilmesine esas teşkil etmek üzere 1/1/2013–31/12/2015 arasındaki dönem gözden geçirme dönemi olarak belirlenmiştir.
Yerli üretim dalı ve başvurunun temsil niteliği MADDE 6 – (1) Başvuru aşamasında yapılan incelemede, Yönetmeliğin 20 nci maddesi çerçevesinde başvuru sahibi Depar Deri ve başvuruyu destekleyen Flokser ve Doğuş Suni Deri’nin Yönetmeliğin 18 inci maddesi çerçevesinde yerli üretim dalını temsili haiz olduğu tespit edilmiştir.
İlgili tarafların bilgilendirilmesi, bilgilerin toplanması ve değerlendirilmesi MADDE 7 – (1) Soruşturma açılmasını müteakip, soruşturma konusu ürünün tespit edilen ithalatçılarına, ÇHC’de bilinen yerleşik üretici/ihracatçılara ve anılan ülkede yerleşik diğer üretici/ihracatçılara iletilebilmesini sağlamak amacıyla ÇHC Ankara Büyükelçiliğine soruşturmanın açılışına ilişkin bildirimde bulunulmuştur. (2) Taraflara soru formunu yanıtlamaları için posta süresi dâhil 37 gün süre tanınmıştır. (3) Yerli üretim dalı soruşturma süresince Bakanlık ile işbirliği içinde olmuş ve gerektiğinde talep edilen ilave bilgileri temin etmiştir. (4) İlgili taraflardan alınan bilgi ve belgelerin gizli olmayan özetleri talep eden ilgili tarafların bilgisine sunulmak üzere hazır tutulmuştur. (5) Soruşturma döneminde ithalat yaptığı tespit edilen ve kendilerine soru formu gönderilen firmalardan beş ithalatçı firma soru formunu yanıtlamıştır. (6) ÇHC’de yerleşik üretici/ihracatçı firmalardan soru formuna cevap veren olmamıştır. ÇHC Ankara Büyükelçiliğinden Bakanlığa intikal eden herhangi bir görüş olmamıştır. (7) Soruşturmaya ilişkin bilgi ve bulguların tamamlanması akabinde, soruşturma sonucunda alınacak karara esas teşkil edecek bilgi, bulgu, tespit ve değerlendirmeleri içeren nihai bildirim, 9/9/2016 tarihinde ÇHC Ankara Büyükelçiliği ve işbirliği içinde olan tüm ilgili taraflara iletilmiştir. (8) Tarafların soruşturma boyunca ortaya koyduğu tüm bilgi, belge ve görüşler incelenmiş; mezkûr görüşlerden mevzuat kapsamında somut, nesnel ve kanıtlanabilir nitelikte olanlarına ilişkin olarak bu Tebliğin ilgili bölümlerinde yer verilmiştir.
ÜÇÜNCÜ BÖLÜM Soruşturma Konusu Ürün ve Benzer Ürün
Soruşturma konusu ürün ve benzer ürün MADDE 8 – (1) Soruşturma konusu ürün, koagüle işlemi kapsamında mensucatın üzerine poliüretan kaplanması suretiyle elde edilen bir çeşit sentetik kumaş olup, suni deri üretiminde takviye malzemesi olarak kullanılmaktadır. Aşınmaya dayanıklılık, hava geçirme, dikilebilme ve yapıştırılabilme özellikleri dolayısıyla koagüle ile üretilen PÜ suni deriler bu özellikleri taşımaktadır. Görünüm ve yapı olarak doğal deriye çok yakın özelliklere sahip olan PÜ suni deriler de ayakkabı sanayiinde ayakkabı sayası olarak, saraciye sektöründe çanta ve valiz imalinde, mobilya ve otomotiv sektörlerinde döşeme malzemesi olarak çok yaygın bir şekilde kullanılmaktadır. Bunun yanında, ince ve yumuşak koagüleişlemiyle imal edilen derilerin konfeksiyon sanayinde kullanımı da giderek artmaktadır. (2) PÜ suni deri esaslı ürünler sıhhi ve ekolojik olmaları, nefes alabilirlik, yumuşaklık, teknik değerler ve görünüm yönlerinden doğal deriye çok yakın özellikler taşıması nedeniyle tercih edilmektedir. Genel anlamda ürünün teknik ve fiziki özelliklerine göre kullanılan kimyasallar ve boyaların özelliklerine, spesifikasyonlarına göre ürünün maliyeti değişmektedir. (3) PÜ suni derinin üretiminde öncelikle, ürünün kalitesine bağlı olarak uygun formülasyonda karışımlar kazanlarda hazırlanmakta ve yine üretilecek ürünün kalitesi ve kullanım yerine göre uygun bez, keçe, tela veya “nonwoven” seçilmektedir. Koagüle makinesinde bu taşıyıcı zeminlerin üzerine hazırlanan karışım sıvama veya daldırma yöntemi ile temas ettirilmekte, bunun sonrasında üzeri hamurlu taşıyıcı zemin koagüle banyosuna alınmakta ve burada hamurun taşıyıcı zemin üzerinde pıhtılaşması sağlanmaktadır. (4) Pıhtılaşma ile birlikte oluşan cildin yıkama banyolarında iyice yıkanarak içerdiği solventten arındırılması ise bir sonraki aşamadır. Ürün kuruduktan sonra, istenen görünümü elde etmek için diğer proseslerde de işlem görebilmektedir. Bu prosesler; zımpara makinesi, gofraj makinesi ya da sıvama hattı olabilmektedir. Ürün, bu proseslerden birinde işlem görebileceği gibi bir kaçında da işlem görebilmektedir. (5) Soruşturma konusu ürün ile ilgili açıklamalar genel içerikli olup, uygulamaya esas olan Türk Gümrük Tarife Cetvelinde yer alan GTİP’ler ve ekli tabloda yer alan eşya tanımlarıdır. (6) Önleme tabi ürünün Türk Gümrük Tarife Cetvelinde yer alan tarife pozisyonlarında ve/veya tanımlarında yapılacak değişiklikler bu Tebliğ hükümlerinin uygulanmasına engel teşkil etmez.
DÖRDÜNCÜ BÖLÜM Dampingin Devamı veya Yeniden Meydana Gelmesi İhtimali
Genel Açıklamalar MADDE 9 – (1) Yönetmeliğin 35 inci maddesi çerçevesinde damping marjına ilişkin yeni bir değerlendirme gerçekleştirilmemiş olup, esas soruşturmada tespit edilen damping marjı, soruşturma konusu ülkenin üretim ve ihracat kabiliyeti ve önlemin yürürlükten kaldırılması halinde bu ülkeden gerçekleşen ihracatın Türkiye’ye yönelme ihtimali değerlendirilmiştir.
Esas soruşturmada tespit edilen damping marjı MADDE 10 – (1) Esas soruşturmada tespit edilen damping marjı, önlemin uygulanmadığı ortamda ihracatçı firmaların davranışlarını ve dampinge konu ithalatın muhtemel seviyesini göstermesi açısından önem taşımaktadır. Buna göre, soruşturma konusu ürünün ÇHC menşeli olanlarına yönelik İthalatta Haksız Rekabetin Önlenmesine İlişkin Tebliğ (Tebliğ No: 2005/2) ile tamamlanan damping soruşturmasında damping marjı, nispi olarak CIF bedelin %107,72’si oranında bulunmuştur. Damping marjı mutlak olarak 3,03 ABD Doları/Kg olarak hesaplanmıştır.
Soruşturma konusu ülkenin üretim ve ihracat kabiliyeti MADDE 11 – (1) Soruşturma konusu ülkenin ihracat kabiliyetine ilişkin değerlendirmeler, UTM’nin dış ticaret verilerine dayanılarak ve 5903.20 tarife kodu üzerinden yapılmıştır. Söz konusu istatistik verileri soruşturma konusu ülkenin söz konusu üründeki üretim kapasitesine gösterge teşkil etmesi açısından önemlidir. (2) UTM’nin verileri incelendiğinde, ÇHC’nin soruşturma konusu üründe dünyada ana tedarikçi ülke konumunda olduğu görülmektedir. Buna göre, ÇHC’nin 2013-2015 yılları arasında değer bazında dünya ihracatından aldığı pay sırasıyla %37,45, %37,14 ve %38,60 olarak gerçekleşmiştir. (3) UTM’nin verilerinde dünya ihracatı miktar olarak yer almadığından, ÇHC’nin miktar bazında dünya ihracatından aldığı pay hesaplanamamıştır. Bununla birlikte, miktar birimi ton olarak yer alan UTM’nin verileri incelendiğinde ÇHC’nin dünyaya yaptığı ihracat 2013 yılında 349 bin ton iken 2014 yılında 382 bin tona, 2015 yılında ise 393 bin tona yükselmiştir.
Soruşturma konusu ülkenin dünya ihracat fiyatı MADDE 12 – (1) UTM verilerine göre 5903.20 tarife pozisyonunda kayıtlı PÜ suni derinin dünya ortalama ihraç fiyatları yer almamakla birlikte, söz konusu pozisyonda dünyanın en önemli ihracatçısı olan ÇHC’nin 2015 yılında ton başına ihracat fiyatı 5.466 ABD Doları iken, ÇHC’den sonra anılan pozisyondaki diğer önemli ihracatçılar olan Çin Tayvanı, Güney Kore ve ABD’nin 2015 yılında ton başına ihracat fiyatları sırasıyla 9.299 ABD Doları, 14.491 ABD Doları ve 16.475 ABD Doları olarak gerçekleşmiştir.
Soruşturma konusu ürünün ihracatının Türkiye’ye yönelebilmesine ilişkin değerlendirme MADDE 13 – (1) ÇHC’nin hali hazırda önemli bir ihracat kapasitesi olduğu, yakın coğrafyada gelişen pazarların etkisiyle PÜ suni derinin kullanıldığı ürünlerdeki yurt dışı talebin artması neticesinde, soruşturma konusu ürüne ilişkin talebin artabileceği ve bu meyanda mer’i önlemin yürürlükten kalkması halinde ÇHC menşeli ihracatın Türkiye piyasasına yönelebileceği hususları değerlendirilmiştir.
BEŞİNCİ BÖLÜM Zararın Devamı veya Yeniden Meydana Gelmesi İhtimali
Genel açıklamalar MADDE 14 – (1) Yönetmeliğin 17 nci maddesi çerçevesinde, yerli üretim dalının ekonomik göstergeleri ile soruşturma konusu ürünün genel ithalatı ve fiyatlarının gelişimi, soruşturma konusu ülkeden gerçekleştirilen ithalat, pazar payı, fiyat kırılması 2013-2015 dönemi için incelenmiştir. (2) Soruşturma konusu ürünün genel ithalatı ve soruşturmaya konu ülkeden yapılan ithalatın incelenmesinde TÜİK verileri kullanılmıştır.
Genel ithalat MADDE 15 – (1) Soruşturma konusu ürünün 2013-2015 döneminde tüm ülkelerden gerçekleşen ithalat rakamları incelendiğinde 2013 yılında 11.291.842 M2 olan ithalatın, 2014 yılında 14.095.814 M2ye, 2015 yılındaysa 14.494.092 M2ye yükseldiği görülmektedir. İthalatın değeri ise 2013 yılında 50.797.859 ABD Doları iken 2014 yılında 58.917.953 ABD Dolarına yükseldiği, 2015 yılındaysa bu seviyeden 53.217.946 ABD Dolarına gerilediği tespit edilmiştir. (2) 2013 yılında 4,50 ABD Doları/M2 olan ithalat birim fiyatlarının, 2014 yılında 4,18 ABD Doları/M2ye, 2015 yılındaysa 3,67 ABD Doları/M2ye gerilediği görülmektedir.
Soruşturma konusu ülkeden ithalat MADDE 16 – (1) Soruşturma konusu ürünün ÇHC’den yapılan ithalatı incelendiğinde, 2013 yılında 4.580.789 M2 olarak gerçekleşen ithalatın, 2014 yılında 7.053.439 M2ye yükseldiği, 2015 yılındaysa bu seviyeden 6.816.271 M2ye gerilediği görülmektedir. (2) Değer olarak ÇHC menşeli ithalat ise 2013 yılında 10.516.869 ABD Doları iken 2014 yılında 15.153.221 ABD Dolarına yükselmiş, 2015 yılındaysa bu seviyeden 13.605.495 ABD Doları seviyesine gerilemiştir. (3) Söz konusu ülkeden yapılan ithalatın birim fiyatlarının ise 2013 yılında 2,30 ABD Doları/M2 iken, 2014 yılında 2,15 ABD Doları/ M2ye, 2015 yılındaysa 2,00 ABD Doları/ M2ye gerilediği tespit edilmiştir. (4) ÇHC’nin miktar temelinde toplam ithalat içindeki payı ise 2013 yılında %40 iken, 2014 yılında %50’ye yükselmiş, 2015 yılındaysa %47 seviyesine gerilemiştir.
Üçüncü ülkelerden ithalat MADDE 17 – (1) Soruşturma konusu ürünün üçüncü ülkelerden yapılan ithalatı incelendiğinde, 2013 yılında 6.711.053 M2 olarak ithalat gerçekleşmişken, 2014 yılında ithalatın 7.042.375 M2ye, 2015 yılındaysa 7.677.821 M2ye yükseldiği görülmektedir. (2) Değer olarak üçüncü ülkelerden yapılan ithalat 2013 yılında 40.280.990 ABD Doları iken 2014 yılında 43.764.732 ABD Dolarına yükselmiş, 2015 yılındaysa bu seviyeden 39.612.451 ABD Doları seviyesine gerilemiştir. (3) Söz konusu ülkelerden yapılan ithalatın birim fiyatının ise 2013 yılında 6,00 ABD Doları/ M2 iken, 2014 yılında 6,21 ABD Doları/ M2ye yükseldiği, 2015 yılındaysa bu seviyeden 5,16 ABD Doları/ M2ye gerilediği tespit edilmiştir. (4) Üçüncü ülkelerin miktar temelinde toplam ithalat içindeki payı ise 2013 yılında %60 iken, 2014 yılında %50, 2015 yılındaysa bu seviyeden %53 seviyesine çıkmıştır.
Yurt içi tüketim ve pazar payları MADDE 18 – (1) Soruşturma konusu ithalatın nispi olarak gelişimini görebilmek için, söz konusu ithalatın toplam Türkiye benzer mal tüketimi içindeki payı incelenmiştir. Bu bağlamda, şikâyetçi, destekçi ve bilinen diğer yerli üretici firmaların yurt içi satış miktarı ile genel ithalat miktarı toplanarak ilgili yılda Türkiye benzer mal tüketimi elde edilmiştir. (2) Soruşturma konusu ürünün Türkiye benzer mal tüketimi 2013 yılında 100 birim iken, 2014 yılında 88 birime gerilemiş, 2015 yılındaysa bu seviyeden 95 birime yükselmiştir. Genel ithalat ise 2013 yılındaki 100 birim seviyesinden, 2014 yılında 125 birime, 2015 yılındaysa 128 birime yükselmiştir. (3) Buna karşın, yerli üretim dalının pazar payı; 2013 yılında 100 birim, 2014 yılında 36 birim, 2015 yılında ise 45 birim seviyesinde oluşmuştur. (4) ÇHC pazar payı, 2013 yılında 100 birim iken, 2014 yılında 174 birim, 2015 yılında 157 birim seviyesinde gerçekleşmiştir. (5) Üçüncü ülkeler pazar payı 2013 yılında 100 birim iken, 2014 yılında 119 birim, 2015 yılında 121 birim olarak tezahür etmiştir.
Fiyat kırılması MADDE 19 – (1) Soruşturmaya konu olan ürünün ithalatının Türkiye piyasasına giriş fiyatının yerli üretim dalı yurt içi satış fiyatı üzerindeki etkisini görebilmek amacıyla yapılan fiyat kırılması hesabında, ÇHC’den yapılan ithalatın birim fiyatına %2 oranında gümrükleme masrafı ve %8 oranında gümrük vergisi eklenerek soruşturma konusu ürünün Türkiye piyasasına giriş fiyatı bulunmuştur. Dampinge karşı önlemin söz konusu olmadığı bir ortamda soruşturma konusu ülke menşeli ürünün ithalatının Türkiye pazarına giriş fiyatının hangi düzeyde olacağına ilişkin değerlendirmeyi mümkün kılmak amacıyla söz konusu fiyata dampinge karşı önlem eklenmemiştir. Bu şekilde elde edilen fiyatın yerli üretim dalının ağırlıklı ortalama yurt içi satış fiyatı ile mukayese edilerek soruşturma konusu ülkenin ihraç fiyatının yerli üretim dalının ağırlıklı iç satış fiyatını hangi oranda kırdığı tespit edilmiştir. (2) 2015 yılı için yapılan hesaplama sonucunda, ÇHC menşeli soruşturma konusu ürünün ithalatının Türkiye piyasasına giriş fiyatının yerli üretim dalının iç satış fiyatını CIF değerin %10x’ine karşılık gelen değerde kırdığı tespit edilmiştir.
Yerli üretim dalının ekonomik göstergeleri MADDE 20 – (1) Yerli üretim dalının ekonomik göstergelerinin incelenmesinde Depar Deri’nin soruşturma konusu ürüne ait 2013-2015 yılları arasındaki verileri esas alınmıştır. Yönetmeliğin 17 nci maddesi hükümleri çerçevesinde, yerli üretim dalının durumu incelenirken gözden geçirme dönemi içerisinde yerli üretim dalının üretim, kapasite, kapasite kullanım oranı, yurt içi satışlar, ihracat, stoklar, istihdam, verimlilik, maliyet, karlılık, nakit akışı, pazar payı başta olmak üzere temel göstergeleri değerlendirilmiştir. (2) Söz konusu dönem için yapılan zarar analizinde eğilimi görebilmek amacıyla TL bazındaki veriler TÜİK tarafından hesaplanan yıllık ortalama üretici fiyatları endeksi kullanılarak enflasyondan arındırılmış, reel hale getirilmiş ve 2013 yılı esas alınarak endekslenmiştir. a) Üretim, kapasite ve kapasite kullanım oranı (KKO) 1) Yerli üretim dalının benzer üründe 2013 yılında 100 birim olan üretim miktar endeksi, 2014 yılında 77 birim, 2015 yılındaysa 113 birim olarak gerçekleşmiştir. 2) Gözden geçirme döneminde üretim kapasitesi sabit kalmıştır. 3) KKO 2013 yılında 100 birim iken 2014 yılında 77 birim, 2015 yılındaysa 113 birim olarak gerçekleşmiştir. b) Yurt içi satışlar ve ihracat 1) Yerli üretim dalının soruşturma konusu üründe 2013 yılında 100 birim olan yurt içi satış miktar endeksi, 2014 yılında 125 birim, 2015 yılındaysa 143 birim olarak tezahür etmiştir. 2) Aynı dönemde, endekslenmiş yurt içi satış değeri 2013 yılında 100 birim olarak alındığında 2014 yılında 135 birim, 2015 yılındaysa 166 birim olarak gerçekleşmiştir. 3) Yerli üretim dalının yurt içi satışlarının birim fiyatları ise 2013 yılı 100 birim, 2014 yılında 108 birim, 2015 yılındaysa 117 birim olarak oluşmuştur. 4) Yerli üretim dalının yurt dışı satışları ise miktar olarak 2013 yılı 100 birim, 2014 yılında 28 birim, 2015 yılındaysa 83 birim olarak gerçekleşmiştir. 5) İhracatın değer temelindeki gelişimi ise 2013 yılı 100 birim olmak üzere 2014 yılında 21 birim, 2015 yılındaysa 66 birim olarak oluştuğu görülmektedir. 6) İhracatın birim fiyatları ise 2013 yılı 100 birim 2014 yılında 74 birim, 2015 yılındaysa 80 birim olarak gerçekleşmiştir. c) Stoklar ve Stok Çevrim Hızı 1) 2013 yılında 100 birim olan dönem sonu stok miktarı 2014 yılında 299 birim, 2015 yılındaysa 525 birim seviyesine ulaşmıştır. 2) 2013 yılında 100 birim olan stok çevrim hızı 2014 yılında 26 birim, 2015 yılında 21 birim olarak gerçekleşmiştir. ç) İstihdam 1) Yerli üretim dalının ilgili üründeki çalışan toplam doğrudan işçi sayısı endeksi 2013 yılı 100 birim iken 2014 yılında 83 birim, 2015 yılındaysa 73 birim olarak oluşmuştur. d) Verimlilik 1) Yerli üretim dalının ilgili ürün üretiminde çalışan işçi başına verimlilik endeksi 2013 yılında 100 birim olarak alındığında, 2014 yılında 92 birim, 2015 yılındaysa 155 birim seviyesinde tezahür etmiştir. e) Maliyetler ve kârlılık 1) Yerli üretim dalının benzer üründe ortalama birim ticari maliyet endeksi 2013 yılında 100 birim olmak üzere 2014 yılında 98 birim, 2015 yılındaysa 110 birim olarak gerçekleşmiştir. 2) Yerli üretim dalının benzer üründe ticari maliyetleri ve ortalama yurt içi satış fiyatları dikkate alınarak hesaplanan yurt içi ürün birim kârlılık endeksi 2013 yılında -100 birim, 2014 yılında -16 birim ve 2015 yılında -52 birim olarak oluşmuştur. 3) Yerli üretim dalının yurt dışı ürün birim karlılık endeksi 2013 yılında 100 birim iken 2014 yılında -104 birim, 2015 yılındaysa -141 birim olarak gerçekleşmiştir. 4) Yerli üretim dalının yurt içi ve yurt dışı satışlardan yaptığı toplam birim karlılığı 2013 yılında 100 birim iken, 2014 yılında -290 birim, 2015 yılındaysa -770 birim olarak tezahür etmiştir. 5) Yerli üretim dalının toplam karlılık endeksi 2013 yılında 100 birim iken, 2014 yılında -222 birim, 2015 yılındaysa -867 birim olarak oluşmuştur. f) Nakit akışı 1) Yerli üretim dalının nakit akışı endeksi 2013 yılında 100 birim, 2014 yılında -90 birim, 2015 yılında -401 birim olarak gerçekleşmiştir. g) Firma net satış toplamı 1) 2013 yılında 100 birim olan yerli üretim dalının firma net satış toplamı, 2014 yılında 85 birim, 2015 yılında 81 birim olarak oluşmuştur. ğ) Toplam Amortisman ve Ürün Amortismanı 1) Yerli üretim dalının benzer üründe toplam amortismanı 2013 yılında 100 birim iken, 2014 yılında 54 birim, 2015 yılında 53 birim seviyesinde gerçekleşmiştir. 2) Yerli üretim dalının benzer üründe ürün amortismanı 2013 yılında 100 birim iken, 2014 yılında 45 birim, 2015 yılında 72 birim olarak oluştuğu görülmektedir. h) Pazar payı 1) 2013 yılında 100 birim olan yerli üretim dalının pazar payı, 2014 yılında 36 birim, 2015 yılındaysa 45 birim olarak gerçekleşmiştir.
Yerli üretim dalının ekonomik göstergelerinin değerlendirilmesi MADDE 21 – (1) Ekonomik göstergeler bir bütün olarak değerlendirildiğinde, yerli üretim dalının üretim miktar endeksi, kapasite kullanım oranı, yurt içi satış miktar endeksinde artış; stok miktar endeksinde artış, stok çevrim hızı endeksinde gerileme, ortalama birim ticari maliyet endeksinde artış, toplam karlılık endeksinde düşüş, firma net satış toplamı, doğrudan işçi sayısı, nakit akışı ve toplam amortisman endeksinde bozulma gözlemlenmiştir. (2) Bu çerçevede, yerli üretim dalının zarar haliyle karşı karşıya olduğu değerlendirilmiştir.
ALTINCI BÖLÜM Dampingin ve Zararın Devamı veya Yeniden Meydana Gelmesi İhtimalinin Değerlendirilmesi
Dampingin devamı veya yeniden meydana gelmesine ilişkin belirlemeler MADDE 22 – (1) Yönetmeliğin 35 inci maddesi hükümleri gereğince, önlemin sona ermesi halinde dampingin devamı veya yeniden meydana gelmesinin muhtemel olup olmadığı değerlendirilmiştir. Bu çerçevede, önleme tabi ülkedeki üretim, kapasite ve ihracat potansiyeli ile Türkiye pazarının önemi ve talebi etkileyen unsurlar incelenmiştir. (2) Esas soruşturmada tespit edilen damping marjı, önlemlerin uygulanmadığı ortamda ihracatçı firmaların davranışlarını ve dampinge konu ithalatın muhtemel seviyesini göstermesi açısından önem taşımaktadır. Buna göre, soruşturma konusu ürünün ÇHC menşeli olanlarına yönelik İthalatta Haksız Rekabetin Önlenmesine İlişkin Tebliğ (Tebliğ No: 2005/2) ile tamamlanan damping soruşturmasında damping marjı, nispi olarak CIF bedelin %107,72’si oranında bulunmuştur. Damping marjı mutlak olarak 3,03 ABD Doları/Kg olarak hesaplanmıştır. (3) Soruşturma konusu ürüne ilişkin dünyanın en önemli ihracatçısı olan ÇHC’nin değer bazında dünya ihracatından aldığı payın 2013-2015 yılları arasında sırasıyla %37, %37 ve %39 olarak gerçekleştiği, miktar bazında ihracatının ise 2013 yılında 349 bin ton iken, 2014 yılında 382 bin tona, 2015 yılında 393 bin tona eriştiği, 2015 yılında ton başına ihracat fiyatı açısından bakıldığında, anılan üründeki en önemli ihracatçılar olan Çin Tayvanı, Güney Kore ve ABD’ye kıyasla daha düşük bir ihracat fiyatına sahip olduğu, yakın coğrafyada gelişen pazarların etkisiyle soruşturma konusu ürünün kullanıldığı nihai ürünlerdeki yurt dışı talebin artması neticesinde, soruşturma konusu ürüne ilişkin talebin artabileceği ve bu meyanda mer’i önlemin yürürlükten kalkması halinde ÇHC menşeli ihracatın Türkiye piyasasına yönelebileceği hususları değerlendirilmiştir.
Zararın devamı veya yeniden meydana gelebilme ihtimaline ilişkin belirlemeler MADDE 23 – (1) Değerlendirme çerçevesinde, gözden geçirme dönemi boyunca ÇHC’nin ihracat kabiliyeti bakımından soruşturma konusu ürün bağlamında küresel pazarda en büyük ihracatçı konumunda olduğu, ÇHC menşeli ithalatın ağırlıklı ortalama ihraç fiyatının tüm ülkelerden gerçekleşen ihracatın ağırlıklı ortalama fiyatının altında oluştuğu ve ÇHC menşeli ithalatın Türkiye piyasasına giriş fiyatının yerli üretim dalının iç satış fiyatını kırdığı gözlemlenmiştir. (2) Bu Tebliğin 21 inci maddesi çerçevesinde yerli üretim dalının üretim miktar endeksi, kapasite kullanım oranı, yurt içi satış miktar endeksinde artış; stok miktar endeksinde artış, stok çevrim hızı endeksinde gerileme, ortalama birim ticari maliyet endeksinde artış, toplam karlılık endeksinde düşüş, firma net satış toplamı, doğrudan işçi sayısı, nakit akışı ve toplam amortisman endeksinde bozulma gözlemlenmiştir. Söz konusu tespitler kapsamında yerli üretim dalının olumsuz nitelik taşıyan göstergelerinde yerli üretim dalının zarar haliyle karşı karşıya kaldığı değerlendirilmiştir.
Diğer Unsurlar MADDE 24 – (1) Yapılan değerlendirme neticesinde, önlem yürürlüğe girdikten sonra soruşturma konusu ürünün kullanım alanı ve tüketici algılamasının aynı kaldığı ve dolayısıyla tüketim eğiliminde bir değişiklik olmadığı; soruşturma konusu ürün ile yerli üretim dalı tarafından üretilen benzer ürünün üretim teknolojisinde bir değişim olmadığı, gözden geçirme döneminde soruşturma konusu ürünün ithalatında ve ihracatında Türkiye’de ve soruşturma konusu ülkede ticareti kısıtlayıcı bir gelişmenin gerçekleşmediği izlenmiştir.
YEDİNCİ BÖLÜM Değerlendirme ve Sonuç
Değerlendirme MADDE 25 – (1) Yapılan değerlendirme sonucunda, soruşturma konusu ülkenin söz konusu ürün bakımından küresel pazarda en büyük ihracatçı konumunda olduğu, Türkiye’ye yönlendirebileceği ciddi ihracat kabiliyetinin bulunduğu, önlemin yürürlükten kalkması durumunda üretici/ihracatçı firmaların önlemin yokluğundaki davranışlarını yansıtacak olan esas soruşturmada tespit edilen damping marjının önemli seviyede olduğu, önlemin yürürlükten kalkması halinde dampingin devam etmesinin veya yeniden meydana gelmesinin muhtemel olduğu değerlendirilmiştir. (2) Yürürlükte bulunan önlemin etkisiyle soruşturma konusu üründe yerli üretim dalının üretim miktar endeksi, kapasite kullanım oranı, yurt içi satış miktar endeksinde artış gerçekleşirken; stok miktar endeksinde artış, stok çevrim hızı endeksinde gerileme, ortalama birim ticari maliyet endeksinde artış, toplam karlılık endeksinde düşüş, firma net satış toplamı, doğrudan işçi sayısı, nakit akışı ve toplam amortisman endeksinde bozulma görüldüğü, zarar inceleme dönemi içinde soruşturma konusu ülkeden gerçekleştirilen ithalatın yerli üretim dalının iç satış fiyatını kırdığı dikkate alındığında önlemin yürürlükten kalkması halinde zararın devam etmesinin veya yeniden meydana gelmesinin muhtemel olduğu değerlendirilmiştir.
Karar MADDE 26 – (1) Yürütülen soruşturma sonucunda, mevcut önlemin yürürlükten kalkması durumunda dampinginve zararın devam etmesinin veya yeniden meydana gelmesinin muhtemel olduğu değerlendirilmiştir. (2) Bu çerçevede, İthalatta Haksız Rekabeti Değerlendirme Kurulunun kararı ve Ekonomi Bakanının onayı ile soruşturma konusu ürün için İthalatta Haksız Rekabetin Önlenmesine İlişkin Tebliğ (Tebliğ No: 2010/28) ile uygulanmakta olan dampinge karşı önlemin tabloda belirtilen şekilde mevcut haliyle uygulanmaya devam edilmesine karar verilmiştir.
Uygulama MADDE 27 – (1) Gümrük idareleri, 26 ncı maddede gümrük tarife istatistik pozisyonu, madde tanımı ve menşe ülkesi belirtilen eşyanın, diğer mevzuat hükümleri saklı kalmak kaydıyla, ithalatında karşısında gösterilen oranda dampinge karşı kesin önlemi tahsil ederler.
Yürürlük MADDE 28 – (1) Bu Tebliğ yayımı tarihinde yürürlüğe girer.
Yürütme MADDE 29 – (1) Bu Tebliğ hükümlerini Ekonomi Bakanı yürütür.
2 Kasım 2016 ÇARŞAMBA Resmî Gazete Sayı : 29876 |